English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tropez

Tropez translate Portuguese

100 parallel translation
Bu film, senaryoya büyük bir içtenlikle destek veren Saint-Tropez Jandarması'nın katkılarıyla gerçekleştirilmiştir.
"Este filme foi realizado com a atenciosa colaboração da Polícia de Saint-Tropez, que se disponibilizou para a encenação."
SAINT-TROPEZ JANDARMASI
O GENDARME DE SAINT-TROPEZ
Bu sene, Saint-Tropez'de biraz daha iyi çalışıyorsunuz.
Vá arranjar o farol e deixe-me em paz! Este ano estão bem equipados na brigada de Saint-Tropez, não é?
- Saint-Tropez'de ne bu aceleniz? - Özel bir görevdeyim.
- Há uma emergência em Saint-Tropez?
St Tropez'de su kayağı, güneş banyosu, Yunanca öğrenmek.
Esqui aquático em St. Tropez, apanhar sol em Antibes, estudar Grego.
SAINT-TROPEZ EMNİYET TEŞKİLATI NEW-YORK'TAKİ ULUSLARARASI KONGREDE FRANSA'YI TEMSİL EDECEK
"A Brigada de Saint-Tropez representará a França " no Congresso Internacional da Polícia em Nova lorque. " ESQUADRA DE polícia nacional
Saint-Tropez jandarmalarını gelecek programımıza davet ediyoruz.
Queríamos os polícias de Saint-Tropez no nosso próximo programa.
- Saint Tropez'den değil mi?
- De Saint-Tropez?
- Saint Tropez'i biliyor musunuz?
- Conhece Saint-Tropez?
Nerede? - Saint-Tropez'de.
Em Saint-Tropez!
Saint-Tropez'den komiser muavini.
Sim, meu comandante. Sargento-chefe Cruchot da brigada de Saint-Tropez.
Ve bu onura layık olan, Saint-Tropez.
É a Saint-Tropez que cabe a honra
Rütbeyi Çavuş Cruchot yerine Çavuş Gerber'e vermeliymişiz.
Após uma nova verificação das notas e pontos obtidos na sequência de uma falha no protótipo electrónico BK705, o ajudante Gerber, da brigada de Saint-Tropez, foi promovido a ajudante-chefe, no lugar do ajudante Cruchot.
Önceki gün Paris'ten St. Tropez'e 7 saatte geldim.
Levei 7 horas de Paris a St. Tropez anteontem. Gostas dele?
Benimle St. Tropez'e gelsenize?
Querem ir comigo para St. Tropez?
Bay Lannier'in üzerinde ne vardı. St. Tropez'e gitmek için kaçta ayrıldı?
O que tinha o Sr. Lannier vestido quando partiu para St.
Üzerinde mavi pantolonu var mıydı?
Tropez estaria com calças azuis?
Biz Saint-Tropez'den geleli altı ay oldu. Onun için, elimden geleni yaptım.
Há seis meses que viemos de Saint-Tropez.
Saint-Tropez'ye.
De Saint-Tropez.
Bizi tutuklarlar, mahkemeye çıkarırlar, Saint-Tropez sokaklarında hava atarlar.
Arrancam-nos as insígnias e fazem-nos desfilar pelas ruas de Saint-Tropez!
- Saint-Tropez cephaneliğine.
- Onde? - Ao arsenal de Saint-Tropez.
- Ne için peki?
- A Saint-Tropez!
İçimden, "Her an ateşe başlayacaklar" diye düşünürken birden, sislerin arasından bir Fransız peydah oldu.
Tropez e eu pensei que iam abrir fogo. De súbito, do nevoeiro daquela zona da praia, sai um francês.
Sonraki başkan göreve geldiğinde ben Saint-Tropez kumsalında kokteylimi yudumluyor olacağım. Bir daha da metroya binmek zorunda kalmayacağım.
Em Maio, estarei sentado em Central Bay na praia, com uma Piña Colada e nunca mais terei que andar de metro!
Saint-Tropez.
St. Tropez.
- Tropez şeklindeydi, başçavuşum.
Tropezoidal, meu ajudante!
Uçan daire, önce küreydi, sora oval oldu, şimdi de tropez şeklindeydi diyorsun.
- Redondas quadradas! Primeiro, era esférica, depois oval e agora tropezoidal!
Tatil boyunca çeşitli ırklardan insanlar olduğu için St-Tropez'yi seçtik.
Escolhemos Saint-Tropez pela sua amostragem de raças em tempo de férias.
... önce şoke ediciydi, sonra yanıltıcı. Bir keresinde Saint-Tropez'de böyle bir partideydim.
Eu estava num baile como este uma vez em Saint-Tropez.
Elena Saint-Tropez'de deniz kıyısında bir klübe dans etmeye gitmişti.
Elena foi a uma festa num pavilhão no litoral em Saint-Tropez.
Saint-Tropez, bitip tükenmeyen orgazm...
Saint-Tropez, o orgasmo que nunca acabava? Isso não importa.
Nice'deki babamın akrabalarıyla görüşüp St Tropez'de kulüplere gidiyorum.
Vi parentes do meu pai, em Nice. Saí com amigos em Saint-Tropez.
Hiç Saint-Tropez Hukuk Fakültesini duydun mu?
Conhece a Saint-Tropez Law School?
Herhalde Saint-Tropez'de güneşlendiği onca yıldan dolayı.
Provavelmente devido aos anos que passou sentada em Saint-Tropez.
Saint Tropez'e gidiyorum.
Vou para Saint-Tropez.
Saint-Tropez.
Saint-Tropez.
St. Tropez eskisi gibi değil, çok fazla tantana ve kaba insan var.
St. Tropez já não é o que era. Tanto fulgor, tão vulgar...
San Tropez'de bir gece sadece şampanyaya 20 bin dolar harcadım.
Uma noite no Central Bay, gastei 20 mil dólares só em... champanhe.
Kocamla beraber St. Tropez'e gitmek ve plajda üstsüz yatmak istiyorum.
Ir a Saint Tropez com o meu marido e fazer topless na praia.
St Tropez istemiştim ama bana Hawaiian Sunset verdiler.
Eu pedi um St. Tropez, mas eles deram-me um Hawaiian Sunset.
Fransa'da, St. Tropez'de.
Na França, em St. Tropez.
Davayı tamamen değiştirecek şansınız çantasını toplayıp Biarritz veya St Tropez veya zengin insanların kaybolduğu yere gitseydi ne yapardınız?
O que fazes quando a melhor hipótese de resolveres um caso, faz mala e vai para Biarritz ou Saint-Tropez, ou para onde quer que desapareçam as pessoas ricas?
5 yıl Fransızca öğrenmeye çalışmaktansa 5 ay Saint Tropez'de kaldım bana yetti.
Acredita em mim, aprendi mais francês ao viver em Saint Tropez cinco meses do que a estudar durante cinco anos.
Saint Tropez'de başka neler yaptın?
Que mais aprendeste em Saint Tropez?
St. Tropez'deydim, haberim yoktu.
Eu estava em St. Tropez, não fazia ideia.
St. Tropez.
St. Tropez.
- St. Tropez kalabalık mı?
- Há muitas pessoas em St.
- Bilmiyorum.
Tropez?
St. Tropez yakınlarında bir yere çıktık.
Desembarcámos perto de St.
St. Tropez'deki adamın bir çocuğu vardı.
O cara de St.
Benden nefret eden... çok yaramaz bir çocuktu.
Tropez, ele tinha esse garoto... um pirralho... que me odiava.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]