Tumblr translate Portuguese
37 parallel translation
Facebook'a, Tumblr'a, Twitter'a, Flickr'a ve Amerika Psikologlar Derneğinin internet sayfasına.
Facebook, Tumblr, Twitter, Flickr, e no site da Associação Psicológica Americana.
Reddit veya Tumblr'a düşerse olabilir bu.
Se chegar ao Reddit ou ao Tumblr, pode acontecer.
Reddit, Tumblr, bitti bu iş.
Reddit, Tumblr, pum!
- Galiba Reddit ve Tumblr'a düştü ve orada patlama yarattı.
Acho que chegou ao Reddit e ao Tumblr e nunca mais parou.
- Hayır, Tumblr.
- Não. Tumblr.
Facebook, Twitter, Tumblr, Pinterest ve Instagram'ını hızlıca bir geçtikten sonra bildiklerim şunlar.
Após ver rapidamente o seu Facebook, Twitter, Tumblr, Pinterest e Instagram... eis o que eu sei.
Blog açacağım ve adını da Hasta sürtük Sarah koyacağım. Hayır yapmayacaksın.
Vou pôr isto no Tumblr com a legenda "A Sara, cabra doida".
Bir Tumblr hesabı.
Uma conta no Tumblr.
Tumblr'da içki bloglari mi varmis?
... blogs no Tumblr sobre a bebida?
Tumblr'ında yazıyor, acayip utanıyormuş.
Está no Tumblr dele. É a sua grande vergonha.
Tumblr'a birkaç fotoğraf koyuyorum.
A colocar algumas fotografias no Tumblr. Não.
Olmaz! Courtney, Tumblr'a fotoğraf falan koyma.
Courtney, não coloques nenhumas fotos no Tumblr.
Büyükannem eskiden Tumblr'a fotoğraf koyardı!
A minha avó costumava pôr fotos no Tumblr.
- Courtney Tumblr'a gönderiyor, o bilmez mi nerede olduğunu?
A Courtney pôs fotos no Tumblr. Aquilo pode ver onde estamos?
Veya Tumblr ya da bugünlerde onlara her ne diyorlarsa.
Tumblr? Não sei como o chamam agora.
Seni Tumblr'da engelliyorum.
E sabem que mais.
Seni de Snapchat'imden sildim.
Vou bloquear-vos no Tumblr e tu, sais do meu Snapchat!
Artık Vine, Flickr, Tumblr, Tinder, Facebook, Hulu,...
De agora em diante, não haverá mais Vine, nem Tumblr, nem Flickr Nem Tinder, nem Facebook, nem Hulu.
Eski anılar, durup dururken yaptıkları piramit hareketleri sürekli güncelledikleri Tumblr düzenleri.
Três dias no bosque com os amiguinhos ex-cherleaders do Phil? As velhas histórias, as pirâmides humanas espontâneas, o atualizarem constantemente o tumbler do Tumblr...
Bilgisayar tüm hükümet filtrelerini aşacak şekilde hazırlanmış. Yani Facebook'a, Twitter'a, Tumblr'a erişimi varmış.
O computador foi configurado para burlar todos os filtros do governo, por isso ele acedia ao Facebook,
Tumblr'ımda buldum.
Localizei-os no meu Tumblr.
Aman ne güzel. Böylece ailem eskort olduğumu salağın birinin Tumblr'ından öğrenir.
Bem, isso é ótimo, por isso a minha família pode descobrir que sou uma acompanhante no'Tumblr'de algum idota.
Tumblr!
Tumblr!
Instagram, Facebook, Tumblr.
Instagram, Facebook, Tumblr.
Tumblr'lı Bumblr.
"Bumblr com um Tumblr".
Anladınız ya, adamın Tumblr hesabı var ve adam beceriksiz.
Estão a ver, ele tem uma conta no Tumblr e é trapalhão!
Ve bir Tumblr hesabıyla evlenebilir miyiz?
- E a conta no Tumblr é mesmo precisa?
Tumblr'lı Bumblr en sonunda, Famblr'lı Bamblr'a dönüştü. Kimseye mantıklı gelmedi ve şu anda üçüncü sezonunda.
"Bumblr com um Tumblr" acabou por estrear como "Bamblr com um Famblr", o que não fazia sentido para ninguém e já está na sua terceira temporada.
Instagram, YouTube, Tumblr, Facebook ve Twitter vasıtasıyla.
No Instagram, no YouTube, no Tumblr, no Facebook e no Twitter.
Tumblr'a bayılıyorum.
Adoro o Tumblr.
- Tumblr'da.
- No Tumblr.
- Blog yüzünden mi? - Tumblr.
- Por causa do blogue?
- Evet ve bu yeterince kötü ama şimdi insanlar onun gibi olmak ve ona benzemek istiyor ve onun yaşadıklarını yaşıyorlar.
- Tumblr... Sim. E, como se isso não bastasse, agora as pessoas querem ser como ela, ter o aspeto dela e passar pelo mesmo que ela passa.
Bir yıl falan önce onu Tumblr'dan yazdırdım.
Saquei-o do teu Tumblr e imprimi-o há coisa de um ano.
Tumblr'a koyduklarımı gören o anoreksik kız algılayış şeklimi öyle beğendi ki bileklerini kestiği zaman bana o boktan notu bıraktı.
Uma Ana que viu as minhas cenas no Tumblr gostava da forma como eu via as coisas e, quando cortou os pulsos, até me deixou uma merda de um bilhete.
Çeviri : septimist kruva-san.tumblr
- Ep.2 A quinta cadeira
Instagram, Youtube ve Tumblr çağındayız.
Estamos na era do Instagram, do YouTube e do Tumblr.