English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tuttum

Tuttum translate Portuguese

4,390 parallel translation
Onu her şeyden uzak tuttum.
Ela sai sempre impune.
Tuttum seni.
- Apanhei-te.
Onu kendimden uzaklaştırmamak için kendimi zor tuttum.
Eu usei toda a minha força de vontade para não o afastar de mim.
Yemek odasında bir şeye bakıyordu. Ben tuttum onu.
Veio verificar algo na sala de jantar e eu retive-a.
Sen tutuklandıktan sonra burayı yıllarca tuttum.
Depois da tua detenção, mantive esta casa durante muitos anos.
Üzerine göre ayarlaması için bir terzi tuttum.
O alfaiate vem fazer a prova mais tarde.
Sapmadan yolunu tuttum.
" e mantive-me no Seu caminho sem desviar-me.
Onca parayı, öldürülmenden sonra seni geri getirmem için verdin ben de sözümü tuttum.
Deste-me muito dinheiro para te encobrir depois de te mataram, e fiz a minha parte.
Siki tuttum.
Estou tramado.
Okula gönderdim, özel hoca ayarladım, uyuşturucudan uzak tuttum.
Inscrevi-o na escola, contratei um tutor particular, afastei-o das drogas.
Hadi hayatım, tuttum ben seni.
Vá lá, querida. Apanhei-te.
Tamam tuttum seni.
Eu estou aqui.
Hadi, dostum. Tuttum seni.
Vá lá, parceiro, já estás a salvo.
Kişisel bir mesele olduğunu söyledin, ben de çenemi kapalı tuttum.
Disse que era um assunto pessoal. E eu mantive segredo.
Tuttum onu. Tuttum.
Já a apanhei!
Ağzımı kapalı tuttum. Siz böylece...
Mantive a boca calada.
Sebebim için seni dışarda tuttum, Moz.
Deixei-te de fora por um motivo, Moz.
Bölge'den çıkmalarına yardımcı olduğun kurt çocuklar Güneye sağ sağlim varmışlar. İyi bari, kedi olalı bir fare tuttum.
Então aqueles miúdos lobisomens que ajudaste a sair do Quarter chegaram ao abrigo no norte.
Ben daima seni görevin üstünde tuttum.
Escolho-te sempre ao invés da missão.
Çok kötü siki tuttum.
Estraguei mesmo tudo.
Siki tuttum.
Estraguei tudo.
Siki tuttum
Eu estraguei tudo.
Siki tuttum. Siki tuttum.
Estraguei tudo.
Siki tuttum.
Eu estraguei tudo.
Seni hayvan. Seni, beni savunman için tuttum, ailemi parçalayasın diye değil.
Contratei-a para me defender, não para destruir a minha família.
Barbie, ipi tuttum.
Barbie! Estou a segurar a corda!
Barbie, sakın yapayım deme! Seni tuttum.
Barbie não te atrevas.
- Tuttum seni! - Norrie!
Já te tenho, Norrie!
Gel hadi, tuttum seni.
Força. Já te tenho!
- Tuttum!
- Consegui!
- Tuttum!
Apanhei!
- Ben sizi bir arada tuttum.
Manti-vos juntos.
Bebeğimi tuttum diyorsan tutmuşsun demektir.
Se pegaste o teu bebé, então pegaste-o.
Maison Cresson'da bir odam tuttum.
Eu tenho uma suite no Maison Cresson.
Yarın geceki dans için bir parti otobüsü tuttum ikiniz de gelseniz iyi olur.
Aluguei um autocarro festivo para o baile de amanhã e é bom que ambos venham.
- Ve sözümü tuttum.
- E mantive-a.
Tuttum seni.
Já te tenho.
Tuttum seni. Tuttum seni.
Já te tenho!
Tuttum seni.
Apanhei-te.
Tuttum onu.
Apanhei-a.
Odayı çoktan tuttum.
Eu já consegui o quarto.
Asansörü tuttum.
Tenho o elevador.
Sırrını tuttum.
Mantive o teu segredo. Para quê?
Daireyi de o yüzden tuttum zaten.
Por isso aluguel o apart.
Yüz yıl önce onu bu ellerle tuttum.
Há cem anos, tive-o nas mãos.
Duman mı? Siki tuttum Oliver.
Eu estraguei tudo, Oliver.
Siki tuttum.
Eu estraguei...
- Tuttum seni!
- Tenho-te seguro.
Yaşlanmasındaki değişkenliği anlamaya çalışırken onu dengeli tuttum.
Glicose, taxa de replicação celular.
- Tuttum seni.
Apanhei-te.
Tuttum seni.
Já a vi. Já a vi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]