English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tweety

Tweety translate Portuguese

74 parallel translation
Tweety bu kokudan hoşlanmaz.
O Tweety não gosta desse cheiro.
Tatlım, Tweety artık hiçbir kokuyu hissedemez.
O Tweety já não pode cheirar nada, querida.
Tweety İki ve Tweety Üç çok yemek istiyorlar.
O Tweety II e o Tweety III querem comer mais.
Sylvester ve Tweety'i TV'de seyretmedin sanki.
Para o caso de ainda não teres reparado no Sylvester e no Tweety na televisão.
- Merhaba Tweety.
- Olá, Tweety.
Koşucu'dan Tweety'e.
Roadrunner para Tweety Bird.
Tweety'den Koşucuya.
Tweety Bird para Roadrunner.
Artık hayaller ülkesine gidemezsin... ya da Tweety'i yakalayamayan kediye inanamazsın.
Não há mais volta atrás para o país das maravilhas... E acreditar que o gato nunca apanha o Tweety.
- Gidin, parçalayın onları civcivler!
- Vai atrás deles, Tweety!
Şimdi kim gülüyor bakalım, Tweety?
Quem é que se ri agora, fôfa?
Arkadaşımın evliliği sürmedi, ama Tweety Kuş'unki sürdü.
O casamento do meu amigo não durou, mas o Tweety Bird durou.
- Tweety ve Road Runner'ı.
- Um Tweety e um Road Runner.
Selam, Tweety.
Olá, Tweety.
Bizim partimiz, küçük kuşum, aklıma gelmişken bol bol içki olacak.
A nossa festa, Tweety, que a propósito está a morrer na praia.
Jinkies! Tweety geri döndü.
Bolas, vem aí o "Tweety"!
- Teşekkürler, Tweety!
Muito obrigado, Piu-Piu.
Kahretsin, Tweety Bird o işle uğraşıyordu.
Bolas. Isso é com o Tweety Bird.
Ben Kima ile buluşacağım, şu Tweety Bird buluşmasına bakacağız.
Vou ter com a Kima, para apanharmos o Tweety Bird.
Tweety Bird'ün şuraya park ettiğini gördüm.
Vi o Tweety Bird parado ali.
Tweety Bird'ün toplantısın bekledik tüm geceyi orada geçirdik onu muhtemel bir depo evine ve Woodlawn'daki evine kadar takip ettik.
Conseguimos encontrar o Tweety Bird, não o largámos, seguimo-lo até um possível esconderijo e até casa dele, em Woodlawn.
Çok sevdiğin kuşun Tweety'nin kafese kapatılmasına üzülüyordun. Ve kimse seni, onu kafasten çıkarmamaya ikna edememişti. Tweety gururlu bir kuştu.
achava tão triste o seu canário trancado em uma gaiola ninguém conseguia fazer você o libertar mas ele era só um passarinho sim, e isso não fez nada de bem a ele
Ve tabii ki bu borcu asla geri ödeyemeyecekler ve tekrar kapana kısılmış olacaklar. Yaptığın şey çok asilceydi kızım ama ama iş sonuca gelince, her şeyi daha da kötü hale getirdin. Aynı Tweety'ye yaptığın gibi.
claro que nunca poderão pagar a dívida e vão estar ai, presos de novo o que você fez foi muito lindo, querida quanto tudo parece estar bem você só fez as coisas piorarem a mesma coisa que fez com o canário
- Kahretsin! Baba, Tweety'ye yardım etmeye gücümün yetmediğini söylemiştin. Haklıydın.
- Meu Deus pai, você disse que não tive forças para ajudar o canário, está certo
Senin Tweety dansın bize bir sayıya mal oldu, seni moron. *
A tua dança de Piu-Piu custou-nos uma corrida, idiota.
- Tweety dansı yapmayı bırak, seni moron.
Dentro! Pára lá com a dança do Piu-Piu, seu idiota.
Daha sonra buraya gelip Tweety'nin rahatını sağlarsın.
Depois, podem procurar o resto do Piu-piu.
Senin oğlun da dazlak bonesi babaanne gözlükleriyle, elinde Tweety uçurtması, "esnekliği" keşfettiğini ilan ediyordu.
O teu filho com uma touca de careca e óculos de avozinha a segurar um papagaio do Tweety e a anunciar a elasticidade.
Şey gibi, Tweety, Bugs Bunny resimli pastalar gibi.
Esse tipo de coisas, como o Tweety Bird ou o Bugs Bunny ou desse género.
- Kuş Tweety gibi fakat'd'ile değil mi?
- Como'Tweety Bird', mas com um'd'?
Bak, başka afişe ihtiyacın olursa, bana seslenmen yeterli. Hey, Tweety!
Se precisares de mais cartazes, grita-me.
Tweety!
Tweety! Tweety!
En canlı anım, jöle ve Tweety kuşu şeker kutusuyla ilgili.
A memória mais viva que tenho tem algo a ver com... gelatina e um aparelho de pez com a forma do tweety.
Tweety diye kedim vardı.
Eu tinha uma gata, a Twiggy.
Tweety bunun bizi kötü etkilemesi için bir sebep yok.
Fofinha... Isso não é mau para nós.
Bir haftacık Tweety.
É uma semana, Tweety.
Doğranmış Tweety!
Pio retalhado!
Tweety Hamburgeri... Ne ödül ama. Yiyebileceğinden çok daha fazla et!
"Tweety burguer", que prazer muito mais carne do que podes...
Bir sonraki mega boy Tweety Burger'inizle birlikte eklemleri tam, Manny ve Val oyuncaklarından almayı unutmayın.
Garanta a compra dos bonecos totalmente articulados do Manny e Val, quando comprar no "Tweety Burger".
Tweety Byrd üç saat önce Noel ağacı gibi aydınlandı.
O Piu-Piu ficou aceso, como uma doida árvore de Natal, há umas 3 horas atrás.
Tweety'nin yanındaki kim?
Quem é o outro tipo perto do Piu-Piu?
Sence Tweety ölmeden önce tweet göndermiş midir?
Achas que o Piu-Piu tweetou antes de ser atingido?
Kurbanımız Marcus "Tweety" Byrd, eski Crip üyesi ve San Diego Platinum Motors'un başı.
Então, a nossa vítima é Marcus "Piu-Piu" Byrd, líder dos Platinum Motors San Diego e ex-Crip.
Muhtemelen ölü dostumuz San Diego'lu Tweety'i kullanıyorlardı.
Provavelmente aqui, pelo nosso amigo, ou o nosso falecido amigo, Piu-Piu, por San Diego.
Tweety?
Piu-Piu?
Onlara Sylvester ve Tweety derdik.
Pusemo-los a alcunha do Silvestre e do Piu-Piu.
Hayır, o bowling turnuvasını kazanmanın yolu Tweety.
- Não, essa é a melhor maneira de vencer um torneio de boliche, passarinho.
Yani Sylvester ve Tweety kendi sahiplerinin hakkından gelmiş.
Então, o Silvester e o Tweety mataram os donos.
Tweety gibi ötüyor.
Ela fala como o "Piu-Piu".
Tweety?
Tweety...?
Dövmen ne güzel. Tweety Bird kalmamış mıydı?
Que tatuagem fixe.
Bunu Tweet'le, Tweety!
Põe isso no Twitter, Piu-Piu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]