English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tyree

Tyree translate Portuguese

106 parallel translation
Bunlar Tyree ve Paradise River devriyesi.
É o Tyree e a patrulha de Paradise River.
- Biraz dinlenin, Tyree.
- Sim. - Descanse, Tyree.
Geciktiğim için üzgünüm, Tyree.
Desculpe o atraso, Tyree. Relate!
Tyree, emekli olma zamanım geldi!
Tyree... é mesmo altura de eu me reformar.
Yüzbaşı Tyree... - Konuşun onunla.
Capitão Tyree capitão Tyree!
- Çavuş Tyree?
- Sargento Tyree?
- Çavuş Tyree...
- Sargento Tyree!
Hiç korktunuz mu, Yüzbaşı Tyree?
Alguma vez sentiu medo, Capitão Tyree?
- Tyree!
- Tyree!
Bu, Çavuş Tyree'nin yetki alanına giriyordu.
Isso competiu ao Sargento Tyree.
At hırsızlarının arasında adı Tyree olan var mı?
Há algum Tyree entre os vossos ladrões de cavalos?
İsim Tyree. 50 dolarlık ödül.
- Tyree, recompensa de 50 dólares.
- Tyree.
Tyree...
- Asker Tyree?
- Soldado Tyree?
" Bölge savcılığının kendisine verdiği yetkiyle, Travis Tyree'yi
"... ordem do Xerife dos EUA para prender Travis Tyree,
- Kaçak, Tyree, efendim.
- O desertor, Tyree.
Tutuklusun, Tyree.
Estás preso, Tyree.
Attan iyi anladığını biliyorum, Asker Tyree. Atımı çaldığında bunu ispatlamıştın.
Sei que és óptimo avaliador no que diz respeito aos cavalos, soldado Tyree, provou isso quando roubaste o meu cavalo.
"Onbaşı Bell, Asker Boone, " Asker York, Asker Tyree, " Navajo Kızılderilisi Katır Oğlu,
Cabo Bell soldado Boone soldado Yorke soldado Tyree batedor índio Navajo, Filho-De-Muitas-Luas neste dia 16 de Julho
Asker Tyree'ye yedi günlü sıla izni verilmiştir!
Ao soldado Tyree concede-se uma licença de sete dias.
Tuzağa doğru yürüyen kişi, Tyree, burada birlikte yaşadığım arkadaşım.
Um dos homens que vai cair na emboscada é o Tyree, o amigo com quem vivi aqui.
Tyree'nin kampı 400 m uzakta.
O acampamento do Tyree fica a 400 metros daqui.
Tyree... Adamlarından bazıları... İlaç!
O Tyree... há gente dele que cura!
Tyree adında bir avcı tanıyor musunuz?
Conhecem o caçador Tyree?
Tyree'nin bir arkadaşı.
É o James Kirk. É amigo do Tyree.
Yalnız bir sevgili canavar, Tyree, benim kocaman, öfkeli erkeğim.
Só um belo monstro, Tyree, meu gigante inflamado.
- Yabancılar? Ölmekte olan Tyree'nin arkadaşıymış, çok eskiden.
Diz-se que um deles é amigo do Tyree, de há muito tempo.
- Mağarada mı?
- Tyree.
- Tyree.
Queres que o salve?
Beni Tyree'nin kampına götürmesini söyledim ona.
Eu disse-lhe para me levar para o acampamento do Tyree. Sabia que encontrarias um Kahn-ut-tu para me curar.
Tyree, konuşmalıyız.
Os aldeões. As armas.
Onları da gördüm. Arkadaşın Tyree'yı önemli biri yapmak için birçok yolun var.
Tens muitas formas de tornar o teu amigo Tyree um homem importante.
Tyree senden çok bahsetti bana.
O Tyree falou-me muito de ti. Não o censures.
Evet, belki de kaçırdın. Tyree'nin karısı istediği hiçbir şeyi reddedemeyeceğini söylemişti.
A mulher do Tyree disse que, agora, não lhe pode recusar nada.
Tyree de aynı şekilde düşündü.
Até o Tyree julgou isso, quando o enfeiticei. - Nona...
Bak burada kim var Tyree.
Olha quem está ali, Tyree.
Selby. - Tyree.
Presente.
Onu mağaraya götürün.
Levem-no para a gruta. Eu levo lá o Tyree.
Tyree şimdi onların lideri.
O Tyree é agora chefe deles.
Tyree, o çılgınlıktan gerçekten nefret ettin mi?
Tyree, odiaste aquela loucura?
- Ben, Tyree.
- Sou o Tyree.
- Ve ben, Tyree'nin kadınıyım.
- E eu sou a mulher do Tyree.
Tyree.
Meu velho amigo!
Tebrikler.
Tyree, temos de falar.
Beklemeliyiz.
Tyree, supõe que tinhas de lutar.
Tyree, savaşman gerektiğini varsayarsak.
O que aconteceria?
Tyree?
Tyree?
Peki ya arkadaşın Tyree?
E o seu amigo Tyree? Entenderá esse equilíbrio de poder?
Tyree savaşmayacağı için, ilk ölenlerden biri olacak.
Como o Tyree não vai lutar, será um dos primeiros a morrer.
- Ateşli çubuk nerede?
- Tyree, o pau de fogo?
- Tyree'nin kadını.
- A mulher do Tyree.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]