English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ U ] / Uday

Uday translate Portuguese

64 parallel translation
Beyaz şarap, viski daha gelmedi.
O vinho branco e o whiskey ainda não vieram. O Uday devia trazê-los.
- Uday'ın müşterisinden gerçek skoç aldık.
Temos scotch verdadeiro do cliente do Uday.
İsmi, Ammanuel Uday.
Chama-se Ammanuel Uday.
Saddam'ın çocukları, ve 12 milyon dolar bütçe de en tehlikeli adamlardan biri için.
$ 15 milhões por cada um, pelo paradeiro de Uday e Qusay Hussein, os filhos de Saddam, e recursos de $ 12 milhões para perseguir o homem mais perigoso de todos.
Doris, buranın dekorasyonunda Uday Hüseyin'den esinlendi.
Como podes ver, a Doris inspirou-se no Uday Hussein para a decoração.
Hemen köşesinde de, bayanların gittiği bir gece kulübü var Uday'ın arkadaşıyım deyin yeter.
temNum clube onde as garotas vão. - Basta se dizer amigo do Uday.N
Uday Sinha. İkinci satır, koltuk numarası 3.
Uday Sinha, primeira fila, terceiro assento!
Erkek kardeşim olsun istedim, ama babam benim "Kusay" a ihtiyacı olmayan bir "Uday" olduğumu söyledi.
Só quero um irmãozinho, mas o Pai disse que eu não precisava dum irmão.
Uday Hüseyin'in özel korumaları tarafından kaçırıldılar.
Elas foram levadas pela guarda particular de Uday Hussein.
Sana aynı Uday Saddam Hussein'e benziyorsun demiyorlar mıydı?
Não se costumava dizer eras parecido com Uday Saddam Hussein?
Uday ben babamın oğluyum.
Uday, Eu sou filho do meu pai.
- Uday...
Uday...
Uday seni seçti.
Uday escolheu-te.
Bunlar da Uday'in odaları.
Estes são os quartos de Uday.
Bunun zor olduğunu biliyorum fakat Uday bu şekilde istiyor.
Eu sei que é difícil, mas é o que Uday quer.
"Ben artık Uday Saddam Hussein'im."
Agora sou Uday Saddam Hussein.
Uday 3 santimetre daha uzun.
Uday é três centímetros mais alto.
- Uday, çok sıkıcı.
Uday, isto é chato.
Uday'in hayat hikayesi.
Uday é a história de vida.
Bu kaset Uday Saddam Hussein'in özel koleksiyonundan.
Isto é da colecção pessoal de Uday Saddam Hussein.
Zavallı Uday.
Pobre Uday.
Uday, bana 50 dinar borcun var.
Uday, deves-me 50 dinares.
Uday'in kendine seçtiği kadınla konuşma bile.
Nunca fales com uma mulher que Uday tenha escolhido para si.
Bayanlar ve baylar, Uday Saddam Hussain.
Senhoras e Senhores Deputados, Uday Saddam Hussein.
- Uday.
Uday.
Uday.
Uday.
Uday, Uday...
Uday, Uday...
Peki Uday?
E Uday?
Uday şiddetli bir baş ağrısıyla yatağına girdi çünkü Yassem Al-Helou, kaz tüyü av yeleklerini ütülemeyi unutmuş.
Uday foi para a cama com uma dor de cabeça porque Yassem Al-Helou esqueceu-se de passar as calças
Uday Hussein'den beni kim koruyacak?
Quem vai proteger-me de Uday Hussein?
Uday'e kim söyleyecek?
Quem vai dizer a Uday?
Amerikalılar, Uday'in bugün Şiiler tarafından vurulduğunu söylüyorlar.
Os americanos estão a dizer Uday foi baleado pelos xiitas.
Ama Uday'in Cenova'da amcasıyla kumar oynadığını biliyorum.
Mas eu sei que Uday está em Genebra, a jogar com o tio.
- Senin hakkında, Uday Saddam Hussain.
Sobre você, Uday Saddam Hussein.
Sen Uday'i seviyorsun.
Você ama Uday.
Uday Saddam Hussein seni bir partiye davet ediyor.
Uday Saddam Hussein convida você para uma festa.
Bu ülkeyi terk etmelisin, gidebildiğin kadar uzağa git. Uday Hussein, ölüp gömülene dek geri dönme.
Você deve deixar este país, ir para o mais longe quanto possível, e não voltar até Uday Hussein estiver morto e enterrado.
Bu Uday'in arkadaşlarına verdiği doğum günü partisi ve hepinizi çıplak görmek istiyorum, hepinizi!
É festa de aniversário de Uday para os meus amigos e eu quero ver-vos todos nus, todos vocês!
- Uday'in.
Uday.
- Uday'in pezevengi mi?
Uday chulo? Uday chulo?
- Bu adama Uday'in pezevengi mi dedin?
- Você chamou a este homem de chulo?
Benden ne istiyorsun Uday?
O que você quer de mim, Uday?
Ben Uday değilim.
Eu não sou Uday.
- Bunu Uday yapardı.
- Isso é o que Uday teria feito.
Uday önce öldürürdü beni.
Uday teria me matado antes.
Uday Saddam Hussein, Irak'tan kaçtı.
Uday Saddam Hussein fugiu do Iraque.
Uday saat 13 : 00'te haberlere çıkacak.
Uday vai fazer aparecer nas notícias à 1 : 00.
Uday herkesi tanır.
Uday conhece toda gente.
Kimse bilmiyor bunu, Uday bile.
Ninguém sabe disso, nem mesmo Uday.
Uday'in lafları bunlar.
Agora é Uday a falar. Eu posso ouvi-lo.
Usama Bin Ladin'in kellesi için 25 milyon, 15 milyon dolar her neredelerse Uday ve Kusay Hüseyin'in her biri için,
$ 25 milhões pela cabeça de Osama bin Laden,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]