English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ U ] / Uh

Uh translate Portuguese

13,433 parallel translation
- Kendini öldürmek için içki içiyor.
Oh, ele está, uh, vai beber até morrer, portanto nós tirámos o seguro de vida dele.
Görünüşe göre adamı öldüren Mac'in babası değilmiş.
Estamos bem com isso. Justo o suficiente. Uh, acontece que o pai do Mac não matou o gajo.
- Şimdi söyleyip, ispiyonladın işte.
Sanchez, portanto não posso dizer o nome dele. Uh... Tu disse-te.
- Hayır, babam bu adamın üzerinde hâkimiyet kurdu.
Oh, não, uh, o meu pai estabeleceu dominância neste homem.
- Tuhaf bir hapishane seksi olmuş.
O que isto? Uh, há uma estranha prisão de sexo.
Zaten bunu yapacaksan... Kaba olmak istemem ama bu şeyi almamızı etkiler mi...?
Um, se fores fazer isso- - e eu não quero ser grosso, tu sabes- - como isto vai afectar, uh, o...
Uh-huh. Portland polis burosu uyarıları...
Alertas do Departamento de Polícia de Portland.
Uh, dün... Cumartesi.
Ontem, sábado.
Uh, kızlar büyür. Çocuklar bazı evrelerden geçer.
As raparigas crescem, os rapazes passam por fases.
Uh, O haplar, hakında hiç bir şey bilmediğim, uh, "kapşonlu adam" deniyor
As pílulas, sobre as quais não sei nada, Chamam-se "Homem Encapuzado."
"iyi iyidir, ama, uh, kötü daha iyidir."
"bom é bom, mas mau é melhor".
- Uh, bakir olan mı?
- O coito virgem?
Uh, Dediki Talia internette yeni biriyle tanışmış, um, onun gibi sıradan değil, kötü biri,.
Ele disse que a Talia conheceu alguém novo na Internet. Não normal como ele, alguém mau.
Bize... Kırık kalbini bırakmış.
Ele deixou-nos o seu, uh... o seu coração partido.
Onu en son görüşümde, bana bir gülümseme bıraktı.
A última vez que o vi, ele, uh... ele deixou-me com um sorriso.
Burada olma sebebim resmi ifadeye ters düşmeyeceğinden emin olmak.
Bem, eu estou aqui para, uh, certificar-me que não contrarias a narrativa oficial.
Acaba, um, uh, patenti alındı mı?
Tem a... - patente pendente?
Kendinizi beş yıl içerisinde nerede görüyorsunuz, bay, uh, Finn?
Onde é que se imagina nos próximos cinco anos, Sr. Finn?
Aslında, efendim, ben, uh... Sanırım kendimi iyi bir iş sahibi olmuş olarak görüyorum.
Bem, senhor, eu penso que me imagino a arranjar um bom emprego.
Uh, üzgünüm.
Desculpe.
Düşündüm ki, uh, Sid'in bir silahı olabiliyorsa, benim de olmalı.
Pensei : se o Sid tem uma arma, eu devia ter uma também.
Ve, uh, işler oldukça iyi.
E... o negócio está a correr muito bem.
- Uh, kiliseleri.
- Igrejas.
- Uh, Tom, ben...
Vou desistir já.
Ben, uh...
Estou...
Uh, Becky Thatcher.
Becky Thatcher.
Uh, benim, uh...
Eu...
Yani şimdi, uh... sen bir polis mi olmak istiyorsun?
Então... queres ser polícia?
Eyer, uh, kahverengiydi.
Era... castanha.
Uh, bana kızgın mısın?
Estás zangado comigo?
Uh, Bay Knife'ı eve götürür müsün?
Levas o Sr. Navalha a casa?
Uh, ben.
Não.
Uh...
PERIGO - CAVERNA DOS HOMENS
Hmm. Sanırım sadece, uh... bir çukur kazman ve beni içine atman lazım.
Acho que... vou cavar um buraco e cair lá para dentro.
Bu, uh... Bunu daha önce... bir mezarlıkta gördüm.
Já vi este símbolo no cemitério.
Sadece herkesi, uh...
Diz a todos que...
Uh, telefon yok.
Nada de telefones.
Harper? Uh, evet, ben Tom.
É o Tom.
Hadi, uh...
Muito bem.
Neden, uh, Meksikalının kelepçelerini çözmüyoruz.
Porque é que não... tiramos as algemas ao mexicano?
Bu sırada iyilik... Uh-oh. İşte başlıyoruz.
- Aqui vamos nós.
O zaman, Talia'nın gerçek yaşını nasıl öğrendin? Uh, Talia ile internette tanıştım.
Eu conheci a Talia Online.
Uh, Hayır.
- Não.
Uh, Cashmere, mindere çıkmadan önce topuklularını çıkar.
Vamos a isto. Cinco, seis, sete, oito. Um, dois, três, quatro, cinco, seis, sete, oito.
Uh... beni sıkboğaz etme, kardeş.
Por favor! Agora!
Uh, sana birşeyler ikram etmek isterdim.
Gostaria de oferecer-te algo.
Ama, uh...
Mas...
Dinle, uh...
Escuta...
Uh...
Esvazia o cofre.
Uh, hayır.
Não.
Uh, Tom...
- Tom...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]