English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ U ] / Ulaşılmaz

Ulaşılmaz translate Portuguese

142 parallel translation
Göz önünde olmadığında ise hapse atılıyor ve daha da ulaşılmaz oluyordu.
Quando não aparecia em público, estava na prisão.
En cazip üzümler hep ulaşılmaz yerlerdedir.
As uvas mais desejáveis
Yine de gözümü hiçbir zaman hedefimden ayırmadım. Her ne kadar sık sık ulaşılmaz olduğunu düşünsem de...
Mas nunca me esqueci da meta, mesmo quando me parecia inacessível.
Orası neredeyse ulaşılmaz.
- Pois é. São quase inacessíveis.
- Ulaşılmaz biri gibi davranmayı kesmeni!
Só que pare de se fazer de santa!
... "ulaşılmaz, çok uzak bir diyardan geldim", der.
um país inalcançável, um longo caminho a seguir.
Mançulu son imparatoriçe, ulaşılmaz bir izolasyon içinde burada yaşıyor.
Aqui, num isolamento intocável, vive a lmperatriz Dowager, a última dos Manchus.
Bazen ulaşılmaz oluyorsun : " Tanrı'nın sessizliği.
Às vezes, você é impossível.
Diğer yeni gelen sizi ulaşılmaz olarak değerlendirmişti ama şimdi durumun değiştiğini anlıyor.
A outra nova chegada considerava-te inalcançável, mas percebeu agora que isso mudou.
Kasası ulaşılmaz olabilir ama belki bir şey yapabilirim.
Parece impenetrável, mas talvez eu consiga.
Hayatı sevenler ulaşılmaz olanı arayamazlar, onlar aşırı dikkali olmak zorundadırlar.
Quem ama a vida não se pode permitir a busca do impossível... Mas deve usá-la com infinita prudência.
Sanki ulaşılmaz olana ulaşmış ama buna hazırlıksız gibisin. "
É como se tivesses atingido o inatingível e não estejas preparado para isso. "
Gerçeklere bu kadar kolay ulaşılmaz.
Não nos deparamos com a verdade assim tão facilmente.
Mutlu sona hikayenin ortasında ulaşılmaz.
O final feliz não pode vir a meio da história.
Beni ulaşılmaz varsayın.
Considere-me inalcançável.
Diğer yeni örneğimizse seni ulaşılmaz buluyor, ama şimdi bunun değişiyor olduğunun farkında.
A outra recém chegada considera-o inalcançável mas percebe agora que isso mudou.
Hayatımda gördüğüm en ulaşılmaz kayanın üzerinde oturuyorlardı.
Poisadas no poleiro mais inacessível que já vi.
Elbette onlar ulaşılmaz görmüyordu.
É claro que, para elas, não parecia inacessível.
Ve oldukça ulaşılmaz.
E bastante inalcançável!
Seninle dünya arasında ulaşılmaz garip, boş bir tünelin olduğunu fark ettim.
Percebi que entre ti e um mundo sempre inalcançável há um túnel estranho e vazio.
Bana ulaşılmaz bir prenses gibi davranıyorsun.
Tratas-me como uma princesa na qual não podes tocar.
O, Bay Ulaşılmaz.
Ele é um Intocável.
Kendilerini ulaşılmaz gibi gösteriyorlar.
Fazem-se tão caros.
İlk randevuda tırmanılamayan, ulaşılmaz bir dağ olmalısın.
Você quer ser o Kilimanjaro no primeiro encontro - inacessível.
Çünkü soğuk mesafeli, ulaşılmaz, inatçı ve soğuk bir adamsın.
Como é que posso esperar alguma coisa de ti? És o homem mais frio, distante, teimoso, frio que já alguma vez conheci.
Belki de ulaşılmaz olan hayalim,... tüm aromaları içeren bir aroma yaratmaktır.
O meu sonho, talvez irrealizável, é fabricar um perfume que concentre em si todos os perfumes.
Ulaşılmazı mı oynuyorsun?
Estás a fazer-te difícil?
- Ulaşılmaz.
- Fora do alcance.
Ulaşılmaz çünkü biz onu elimizden kaçırdık.
Ela está fora de alcance porque a deixámos ir.
O artık diğerlerimiz için ulaşılmaz.
A partir de agora, nenhum de nós lhe pode tocar.
Onun dışında ulaşılmazım.
Mas eu sou o melhor.
Seviye 3 ve 28 arası şu an ulaşılmaz durumda.
Os níveis 3 até ao 28 estão fora dos limites.
Bazıları size yaklaşmaya çalışmış ama sizi ya ulaşılmaz ya da soğuk bulmuşlar.
Alguns quiseram tornar-se mais próximos de si, mas acharam de alguma forma, que era inacessível ou arisca.
Zafere kurban vermeden ulaşılmaz.
A vitória não se alcança sem sacrifício.
- Ulaşılmaz durumda.
- Não está acessível.
- Ulaşılmaz standartlarda başarılı olanlar.
- Super ambiciosos com metas impossíveis.
Ulaşılmaz olduğu için bir felaket olacak dediğiniz bir filmde hasılatınız çok büyük.
Estamos a lucrar muito com um filme que se tinham previsto ser catastrófico devido à sua inacessibilidade.
Hala o yerdeki en güzel şey benim ve herkes tarafından arzulanıyorum ama sahibim dışında herkes için ulaşılmazım.
Desejada por todas, intocável para todas, excepto para a minha senhora.
Onun için ulaşılmaz hale geliyor. Tıpkı kutsal kadeh gibi.
ela torna-se o objecto inatingível, uma espécie de Santo Graal.
Şansıma bir havuzcu ulaşılmazı oynuyor.
Que sorte a minha. Um tratador de piscinas que se faz de difícil.
- Ulaşılmaz mı?
- Quero falar já com ele.
Duygusal olarak ulaşılmaz olabilir ama süper aletler getiriyor.
Podemos nos acessar nacionalmente, mas... depois de instalado, vai servir para muita coisa.
Bravo işte prensimiz burda anlaşılan sidirella ulaşılmazı oynuyor.
Bravo, aqui está ele, bravo! Parece que a Cinderela se está a fazer de difícil.
Ama hepimiz kuleyi ulaşılmaz veya değiştirilmez bir şey olarak görüyoruz ve biz onu böyle gördüğümüz sürece bu dünya değişmeyecek.
Mas todos a vemos como algo a que não podemos chegar e enquanto a virmos como tal o mundo não se alterará.
Ve seyircilerin cinsel hazla ağızlarının suyu akarken, o kadar para kazanan o iki dev baş bir araya geliyor ve o kaçınılmaz sona ulaşılıyor.
E, enquanto os espectadores se babam de prazer sexual subliminal, as duas enormes e exorbitantemente pagas cabeças aproximam-se para o inevitável momento final.
O kadar para kazanan o iki dev baş bir araya geliyor ve o kaçınılmaz sona ulaşılıyor.
As duas enormes e muito bem pagas cabeças aproximam-se para o inevitável final.
Oval pist ile birlikte inanılmaz hızlara ulaşılıyor.
mas combinando com a oval, conseguem-se velocidades fenomenais.
Hesaplarınız kaçınılmaz olarak boyutların kesişmesinin tam bir anlatımına ulaşır.
Os vossos cálculos levariam, inevitavelmente, a uma descrição total da intersecção das dimensões.
Nihayet, sen, kaçınılmaz fakat en hatalı sonuca ulaşınca, oradan ayrılmıştın.
Por fim, quando todos tinham retirado as suas conclusões inevitáveis, mas totalmente errôneas, você partiu.
Yani bu kadın inanılmaz derecede seksi ve güzel, zeki, ulaşılmaz. Değil mi ama?
Certo?
Kesinlikle, ama bu yöntemle inanılmaz bir hıza ulaşıyorlar- - saniyede 3000 km den daha hızlı.
Sim, mas alcançam velocidades incríveis. mais de 3.000 quilómetros por segundo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]