Ulkemiz translate Portuguese
192 parallel translation
Ülkemiz böyle bir girişimin riskini maddi olarak kaldıramazdı.
O nosso país não pode suportar os riscos de uma tal aventura...
Herkesin adına konuşuyorum. Ülkemiz için ölmek bir şereftir.
Em nome de todos nós, declaro ser um privilégio morrer pela nossa pátria.
Ülkemiz emin ellerde.
O país está em boas mãos.
Ülkemiz, her zaman olduğu gibi bugün de, bireysel özgürlükler kalesi ve sınırsız fırsatlar ülkesi olmaya devam etmeli.
O nosso país tem de se manter hoje onde sempre esteve, o local por excelência da iniciativa individual. A terra de infinitas oportunidades para todos.
Ülkemiz için bu savaşı kazanmaya çalışan adamlardan birine... böyle bir ikramda bulunmak büyük bir zevk.
Não há pessoa a quem gostasse mais de dar este prazer, do que a um dos homens que está a vencer a guerra.
Ülkemiz hakkında yazı yazan, Amerikalı bir gazetecisiniz.
Você é uma repórter norte-americana que escreve sobre nosso país.
Ülkemiz için!
Pelo país!
Ülkemiz için ölmeye hazır olmalıyız.
Devemos estar preparados para morrer pelo nosso país.
Ülkemiz için hiçbir şey imkansız değildir.
- Nada é impossível para a pátria.
Ülkemiz için ne kadar önemli bir şey, öyle değil mi?
Que sorte para o nosso país, não é?
Ülkemiz İngiltere'ye çok benziyor.
- Parecido com a querida Inglaterra.
Ülkemiz kıskaca alınıyor.
Nossa nação afunda-se sob o jugo.
Ülkemiz hızlı bir ekonomik kalkınma içinde, rakamlar bunun ispatı.
A nossa economia está em plena expansão e as estatísticas provam-no.
Bugün bakışlarımı sanığa değil size, halka çeviriyorum. Ülkemiz adına umut besleyen tüm gençlere çeviriyorum.
Não deverei olhar ao acusado, mas à corte à juventude cheia de esperança pelo seu país.
* Ülkemiz ağlıyor *
Our country acredita
Ülkemiz zengin.
Este país é rico.
Ülkemiz bu vahşet karşısında şaşkına döndü
O nosso país está atônito com esta atrocidade.
Ülkemiz tehlikede, Albay! Acilen harekete geçmeliyiz!
Mas a pátria está em perigo, meu coronel.
Bunu ülkemiz için yapalım Ülkemiz istiyor bunu bizden
Vamos fazê-lo pela pátria É a pátria que assim o quer
Bunu ülkemiz için yapalım Ülkemiz istiyor bunu bizden
Vamos fazê-lo pela nossa pátria A nossa pátria quer que o façamos
- Ötesi Ülkemiz. Kendisi bir delil.
Esta é a nossa Terra do Amanhã.
Ülkemiz için şehit olanların yerini doldurmalıyız.
Um necessário dever patriótico. Devemos repovoar a nossa terra maltratada.
Ülkemiz ve Tanrı yolunda ölüm bizim için onurdur.
Para nós, morrer pela nossa terra e por Deus é uma honra.
Ülkemiz bizi ne zaman çağırsa, her zaman göreve koştuk.
Viemos sempre que o país nos chamou.
Ülkemiz paramparça oldu ve ben de Fransızlarla savaşmak için Vietnam'a gönderildim.
O nosso país está dividido e enviam-me para o Vietname para lutar contra os Franceses.
Ülkemiz kendi koşullarına göre ilerleme kaydediyor.
O nosso país está a abrir caminho ao seu próprio ritmo.
Ülkemiz elitlere hiç olmadığı kadar ihtiyaç duymakta, üstünlük yerine saygıya
Hoje, mais do que nunca, este país precisa de uma elite, que se importe mais com honra do que com vantagens.
Sana birçok kez söyledim. Ülkemiz Çinlilerin elindeydi.
Disse-te que os chineses governaram a nossa terra.
Ülkemiz tanklar ve füze yapan Gun-Storm adlı bir.. .. Amerikan şirketi ile anlaşma yapmıştır.
A Gunstorm, uma empresa americana de fabricação de armas entrou em acordo com o nosso Governo.
Ülkemiz için, Tibet için... en iyi olanı yaptık.
Fizemos o que era melhor para o nosso país, para o Tibete.
Fransa ve İspanya'dan gelen tehlikelere maruz vaziyetteyiz. Ülkemiz güç, asker, para ve ganimet konularında zayıf düşmüş durumdadır.
Ameaça-o a ambição da França e da Espanha, e está enfraquecido em homens, dinheiro, riquezas, como nunca esteve.
Öleceğiz, Mansley. Ülkemiz için.
Morrer, Mansley, pelo nosso país.
Ülkemiz sınırlarına hoşgeldiniz.
É bom tê-los a bordo.
Ülkemiz için yaptığınız gerçekten mükemmel bir şey
O que vocês estão fazendo pelo nosso país é tão legal.
Ülkemiz varoluşunu çılgın diye adlandırdıkları bir adama borçludur.
O nosso país deve a sua criaçäo a um komem que dizem de louco.
"Ülkemiz bir bahçedir " Bahçemizde sevimli kuþlar
226 ) } O nosso país é um jardim 234.889 ) } Os lindos pássaros do nosso jardim
"Ülkemiz bir bahçedir " Ülkemiz bir bahçedir
206.444 ) } O nosso país é um jardim 209.111 ) } O nosso país é um jardim
"Ülkemiz bir bahçedir " Ülkemiz bir bahçedir
192.222 ) } O nosso país é um jardim 193.111 ) } O nosso país é um jardim
Ülkemiz çöküyor.
O nosso país está em queda.
Ülkemiz ve sevdiklerimize değerli bir Noel hediyesi veriyor ve bu cesur çatışmada rol alarak kendimize de mutlu bir noel vermiş oluyoruz. "
Vamos dar à nossa pátria e aos entes queridos lá longe um digno presente de Natal. Ao termos o privilégio de participar nesta garbosa batalha, teremos também um feliz Natal.
Ülkemiz hakkında hiç bir şey bilmiyor.
Sim... Já aprendi tudo.
Ülkemiz...
A herança...
# Ülkemiz alınmış, ellerimiz zincirli, #
Encadear nossas mãos. Tomar nossa terra.
MİLYONLARCA DOLAR, HERGÜN HARCANIYOR GÜNEY VİETNAM'DA BİRLİK TUTMAK İÇİN VE BİZİM ÜLKEMİZ, ZENCİLERİN HAKLARINI SAVUNMUYOR ALABAMDA'Kİ
Achamos muito estranho que milhões de dólares sejam gastos com tropas no Vietname do Sul e que o nosso país não seja capaz de proteger os direitos dos negros em Selma e em Marion, no Alabama.
Ülkemiz Hitler sayesinde toparlandı.
O nosso país reergueu-se graças ao chanceler Hitler.
Ülkemiz çok güzel.
Este é um país bonito, Monty.
- Ülkemiz bunları dikkate almayacatır.
O meu governo nunca negociará com esta gente.
Ülkemiz çok güzeldir.
É muito bonito.
Ülkemiz için ölmeye hazır mısınız?
Preparem-se para a batalha!
Ülkemiz için ölmeye hazır mısınız?
Empunhem suas armas!
Ülkemiz zor günler yaşıyor ve işbirliği yapmazsanız...
O nosso país está a atravessar um momento difícil. Se não quiser colaborar...