Uluslararası translate Portuguese
3,439 parallel translation
Uluslararası arama emri de çıkaramazlar.
Não podem emitir um mandato internacional de captura.
Uluslararası kültürel değişim programından esinlendim.
Aquele programa de simulação de guerra inspirou-me.
Uluslararası Sağlık Enstitüsü'ne gönderdim bile.
Já enviei ao INSA.
Muhteşem çocuk ve ben uluslararası bir olay hallettik.
O rapaz prodígio e eu começámos um incidente internacional.
En son Gıda Fiyatları Endeksi uluslararası marketlerdeki birçok gıda ürünlerinin fiyatının son altı ay içerisinde, uçuşa geçen fiyatlarla göstererek iki katına çıktığını belirtiyor.
O último índice dos preços alimentares indica que muito alimentos nos mercados internacionais duplicaram de valor no últimos seis meses, reflexo de terem disparado os preços.
Geçtiğimiz beş yıl boyunca çeşitli uluslararası hukukları, bilgi koruma yasalarını ve internet bilgimi kullanarak dünyadaki bütün izlerimi sildim.
Ao longo dos últimos cinco anos, utilizo leis internacionais, leis de proteção de dados e conhecimentos da internet, para apagar todos os meus vestígios do meu mundo.
Incheon Uluslararası Feribot Terminali.
Estação Internacional de Ferry de Incheon
Uluslararası bir kalabalık.
Uma multidão internacional.
Hiçbir yasayı geçiremez uluslararası arenada hiçbir şey yapamayız.
Não há legislação, nada na parte internacional.
Çantanın içerisinde uluslararası çapta dönen bir silah ihracatına yönelik şantajın kaydını ve bu tabancayı buldum.
Então, encontrei os dados no interior da maleta de armas... e esta pistola.
Aslında planlardan birisi uluslararası yardım timi içinde yeni ve özel bir ekip kurmaktı.
De facto, uma delas descrevia os seus planos para criar uma unidade especial nova, dentro da equipa internacional de resgate.
Uluslararası yolcuların tam bir listesini alır almaz bir-iki yeri arayabiliriz, Amador.
Assim que tivermos uma lista completa das chegadas internacionais, talvez até possamos fazer uns telefonemas, Amador.
- Uluslararası bir uyuşturucu şebekesi için çalışıyorum.
Trabalho para um cartel de droga internacional.
Sen uluslararası dart şampiyonusun iğne ile atış yapmak senin kolaydır.
Você é campeã nacional de dardo, Atirar agulhas seria fácil para si.
Kızın bilgilerinin tümü uluslararası IP adreslerinde gömülü.
Toda a informação está guardada em IPs internacionais.
Bağımsız bir ülkenin hava sahasında izinsiz olarak dolaştığımız ortaya çıkarsa iş uluslararası bir boyuta taşınır.
Se for descoberto que violamos o espaço aéreo de uma nação soberana, irá causar um incidente internacional.
Siz de buna karşılık uluslararası hukuku hiçe sayıp yarım düzine köyü bombaladınız.
Em troca, vocês ignoram uma lei internacional e explodem meia dúzia de pequenas vilas.
Son üç saatte 20 uluslararası görüşme yapmışlar.
20 chamadas internacionais nas últimas 3 horas.
O Anglo Uluslararası Komisyonculukta genç bir borsacı ve o ve Brendan ve liseye birlikte gitmiş.
É um corretor júnior na "Anglo International Brokerage", ele e o Brendan andaram juntos no liceu.
Çünkü sadece Alexis'i kaçırsaydı uluslararası haberlere çıkmazdı.
Se raptasse apenas a Alexis, não seria uma notícia internacional.
Hayır ama Uluslararası Uzay İstasyonu'na gittim.
Não, mas fui à Estação Espacial Internacional.
Öğrenemezse Uluslararası Uzay İstasyonu yeni yıl arifesinde Times Square'e çarpacak.
Se não os conseguir... a Estação Espacial Internacional chocará contra Times Square, no Ano Novo. - Portanto está à rasca de tempo. - Dois minutos.
Uluslararası bir ajandım Finch.
Eu era um espião internacional, Finch.
Uluslararası bir öğrenciydi.
Lembro-me do Henri. Era um aluno internacional.
Zeki, uluslararası bir fon milyarderinin dengi değilim.
Não sou par, para um astuto gestor de fundos bilionário internacional.
Yozlaşmış uluslararası bir aracı olmalı.
- Tem de ser um agente corrupto.
Görünen o ki, FBI uluslararası yardım örgütü kapatmak yerine daha ilgi çekici işlerle uğraşıyor.
Parece que o FBI tem coisas mais importantes para fazer do que fechar uma organização de ajuda internacional.
Uluslararası casuslarla uğraşırken, kendi arka bahçemizde işler kötüleşti.
Enquanto combatíamos a espionagem internacional, as coisas ficaram más no nosso quintal.
Uluslararası piyasada çok kullanılıyor.
Acaba de chegar ao mercado internacional.
Uluslararası silah tüccarları.
Traficantes de armas, internacionais.
Evet, Uluslararası Doktor Yardım Kuruluşuyla çalışıyorum.
Estou a trabalhar na Ajuda Internacional.
Söylentiye göre kaçakçılığı bırakmış, o zamandan beri bir uluslararası nakliye holdinginin başkanı ve Yunan milliyetçisi kurumların önemli bir bağışçısıymış.
E segundo consta deixou o contrabando há já algum tempo desde que se reinventou como o legitimo dono do conglomerado marítimo internacional e um grande contribuidor das caridades gregas.
Uluslararası bir suikast plancısı için faydalı bir ortak olabilir.
Seria um sócio muito útil para quem arranja assassinatos.
Onu uluslararası olarak takip ettiğiniz haberinin yayılması an meselesi tabi eğer daha yayılmadıysa.
É só uma questão de tempo até se espalhar que estão a localiza-lo pelo mundo, se já não se tiver espalhado.
Bunlardan hangisi "göz alıcı uluslararası ajan" diyor sence?
Qual destes têm a ver com "Operação Estrangeira"?
Uluslararası casusluk benim göbek adım.
A Espionagem Internacional é o meu nome do meio.
Uluslararası gerginlik bu davada çok yüksek...
Com as tensões internacionais ligadas sobre isto...
- Vaktizamanında Waaldt uluslararası bir silah satıcısıydı.
- Era traficante de armas.
Sınırlarda ve uluslararası havaalanlarında yüz tanıma programları çalışıyor.
Pusemos um alerta de reconhecimento facial a circular nas fronteiras e aeroportos internacionais.
Annemin, kız kardeşlerimin ve bir sürü insanın gömüldüğü hastanenin yanındaki çukura gelince, orayı göl haline getirdiler. Yapımını uluslararası bir örgüt üstlendi.
Quanto às valas perto do hospital, onde enterrei tantos mortos, a minha mãe e as minhas irmãs, foram transformadas num lago artificial, aberto por um organismo internacional.
Yapacağımız bir şey yok. Birkaç dakika sonra o uçak uluslararası sularda olacak ve müdahale edemeyeceğiz.
Numa questão de minutos, aquele avião estará a sobrevoar águas internacionais, onde não lhes podemos fazer nada.
Brooksville Chemical burada kurulmuş olabilir ama artık uluslararası bir şirket.
Brooksville Chemical pode ter sido fundada aqui, mas agora, ela é uma multinacional.
Outrigger Güvenlik adında uluslararası bir yatırım şirketi yönetiyor.
Ele controla uma empresa de investimentos internacionais, chamada Outrigger Securities.
Venüs'e iyice bakarsan Uluslararası Uzay İstasyonu'nun oradan geçtiğini görebilirsin.
Se olhares com atenção para Vénus, deves conseguir ver a Espação Espacial Internacional a passar.
Artık iki uluslararası teröristin peşinde olduğumuz için arkadaşların gizli göreve başladığında hata yapma lüksleri yok.
Então, já não estou a encurralar um, mas dois terroristas internacionais. Não posso permitir qualquer erro quando os teus amigos se infiltrarem.
Peşinde yarım düzüne uluslararası birim varken sadece bunun gibi özel durumlarda ortaya çıkarsın.
- Sabe como é. Com meia dúzia de agências internacionais atrás de mim, só apareço em certas ocasiões, como esta.
Rafael Serano, uluslararası terörist.
Rafael Serano, o terrorista internacional.
Telefonumuzla uluslararası arama yapılamıyor.
O nosso telefone não tem IDD.
- Şu anda Uluslararası Zenci Geliştirme Derneği'nde bulunuyorsunuz, Bay Purnsley.
- Você está na sede da Associação Universal de Evolução Negra, sr. Purnsley.
Bana teröristleri yakalamam gerektiğini uluslararası bankacılık sistemini yerle bir etmemen gerektiğini hatırlattılar.
A lembrar-me que devia estar a apanhar terroristas e não a derrubar o sistema internacional da banca.
Uluslararası bankacı, şu an Wahr Geld Bank'ta çalışıyor.
- Um banqueiro internacional do Banco Wahr Geld.