Umarım bu translate Portuguese
3,803 parallel translation
Umarım bu iyiye delâlettir.
Espero que isso seja algo bom.
- Umarım bu şımarık kızıl seni hoş tutuyordur. - Aynen.
Espero que aquele ruivo mimado te esteja a tratar bem.
Umarım bu yanlış yöne doğru gitmez, yani düşünüyordum ki, belki... Belki her şey yatıştıktan sonra... Yani bilirsin, bir ara sinemaya falan gidebiliriz.
Espero que não me interpretes mal, pensei que talvez... quando tudo estiver mais calmo... pudéssemos ir, quem sabe, um dia ao cinema?
Umarım bu masala bir nokta koyarsın.
Espero que ponha um ponto final nesta saga.
Ve umarım bu işleri daha da zorlaştırmaz.
Espero não ter complicado as coisas entre nós.
Umarım bu alışkanlıktan kurtulmasına yardımcı olabiliriz.
E agora, talvez o possamos ajudar.
Öyle olduğunu düşünüyorsa, hatta bu konuda kafası karışıksa tekrar cinayet işleyecektir. - Umarım bunu yapmaz.
Se acreditar que é ou até mesmo se duvidar desse facto, voltará a matar novamente.
Umarım bu mesajı alıp en kısa zamanda gelirsin.
Espero que receba esta mensagem e venha o mais rápido possível.
Umarım bu benim için filmlerdeki modası geçmişlerden daha iyi olur.
Espero que corra melhor para mim, que para os falhados que entraram nesse filme.
Sanırım söylemeye çalıştığım şey size kuşkusuz sunabileceğim şey sadece Bayan Ashford olmanın getireceği ayrıcalıktan ibaret umarım bu sizin için yeterli olur zira karım olmayı kabul ederseniz bu benim için büyük bir ayrıcalık ve onur olur.
Aquilo que tento dizer é... eu posso, sem dúvida... oferecer-lhe tudo aquilo que é devido à Sra. Oliver Ashford... e acreditar que o considere aceitável... dado que será meu enorme privilégio... e minha honra se aceitar ser minha mulher.
Umarım bu iki deli oğlan aralarındaki sorunu halleder.
Sabes, espero mesmo que aqueles dois putos doidos se entendam.
Umarım bu hatanı telafi edersin.
Você vai falar sobre a Sarah.
Umarım bu yaramaz şey dördüyle birden baş edebilir.
Espero que este traste aguente com quatro ao mesmo tempo!
Bu her ne hakkındaysa umarım buna değer.
O que quer que seja, espero que valha a pena.
- Umarım bu, öfke sorunlarını tetiklemez.
Espero que isto não desencadeie nenhum dos teus problemas de raiva.
Umarım bu, hapishanede işine yarar.
- Talvez isso o ajude na prisão.
Umarım bu olmaz.
Espero que não.
Umarım bu bizi etkilemez.
Espero que isto não nos afete.
Ama umarım bu değişir ve bana bir şans daha verirsin.
mas espero que isso mude e me dês outra oportunidade.
Umarım bu Edward için yeterli olur.
Vamos esperar que seja o suficiente para Edward.
Umarım bu sizin için kabul edilebilir bir şeydir?
Espero que isso lhe agrade.
Umarım bu beceriksizliğimden eşinize bahsetmesiniz.
Espero que não mencione a minha colossal incompetência ao seu marido.
Umarım bu çok garip değildir.
Espero que isto não seja demasiado constrangedor.
Umarım bu, hayranlıklarını kazanır.
- Espero que isto ganhe a admiração deles.
Umarım bu yükü taşıyamayacak kadar kırılgan değilsindir.
Rezo para que não sejas demasiado frágil para carregar tal fardo.
Umarım bu vicdanın bizi öldürmez.
Espero que a tua consciência não nos mate.
Umarım bu düşünce sana biraz oldun huzur verir.
Espero que isso lhe traga conforto.
Benden korktuğunu biliyorum ama umarım bu değişir.
Sei que tens receio de mim, mas espero que isso mude.
Umarım bana kendimi açıklama fırsatı verirsin... ve her şeyi konuşur, bu işi kesin bir çözüme kavuştururuz.
Espero que me dês a hipótese de me explicar e de conversarmos sobre tudo de uma vez por todas.
Umarım ruhsal müdahele falan değildir bu.
Acho bem que isto não seja uma intervenção.
Bu durumdan dolayı sıkıntı verdiğim herkesten özür dilerim ve en kısa sürede dönmeyi umarım.
Desculpem qualquer inconveniente que isto possa causar e espero regressar em breve.
Umarım beni affedersin. Bu gece.
Já não preciso.
Umarım bir gün bendeki bu sempati azlığını da takdir edersiniz.
Espero que um dia percebas a minha falta dela.
Umarım ihlalimi bağışlarsın... fakat 90 yıldır bu sesi duymamıştım.
Espero sinceramente que me perdoem a intrusão... mas não ouço essa voz há mais de 90 anos.
En son görüşmemizde gözündeki bakışı görmüştüm ama bu durumu göz önüne alırsak bu konuda ne kadar ciddi olduğumu anlarsın umarım.
Eu vi o teu olhar na última vez que falámos. Mas, nestas circunstâncias espero que compreendas que estou a falar a sério.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur çünkü bu insanlar taşak geçmeye gelmez.
Espero que saibas o que estás a fazer, esta gente não gosta de ser enganada.
Ben dolaşmaya devam edeceğim ve umarım, buradan olabildiğince uzaklaşabilirim, inşallah bu kayıtlar doğru birilerinin eline geçer çünkü,
Vou continuar a filmar, e espero poder filmar o máximo possível, e espero que esta gravação chegue a alguém.
Umarım bir kamerayı buna doğru döndürür. Tüm diğer milletvekillerinin takımları var, biz sadece daha dürüstüz bu konuda.
Todos os outros deputados têm equipas, nós apenas somos mais honestos.
Merhaba. Umarım sorun olmaz, bu şarkıyı çok seviyorum.
Espero que não te importes, mas gosto imenso desta música.
Ve yer, umarım beğenirsin, bu...
E o sítio é realmente maravilhoso.
Umarım, annemin en sevdiği bu yere gelmenizde bir sakınca yoktur.
Espero que não lhe rale o sítio, é o preferido da mamã.
Umarım kimse bu malzemeleri kendine vurmak için kullanmamıştır, ketamin gibi.
Espero que ninguém esteja a utilizar esta droga para apanhar uma "moca", como a ketamina.
Chris umarım tam olarak ne yaptığını biliyorsundur, çünkü eğer bu şeyler üzerindeki kontrolümüzü kaybedersek Çiçek hastalığı gibi kötü bir döküntüye neden olacak.
Espero bem que saiba o que está a fazer, Chris, porque se perdermos o controlo sobre estas coisas, isso fará a varíola parecer uma comichão mínima.
Umarım bizi bu çukurluktan çıkarmak için bir planınız vardır Albay.
Espero que tenha um plano para nos tirar daqui, Coronel.
Bu filme girmez umarım.
Espero que não apareça neste filme.
Ama bu esnada umarım bana öyle korkunç biri olmadığımı kanıtlama şansı verirsin.
rectificar isso, mas, entrementes, espero que tu me dês a oportunidade de provar que não sou um homem horrível.
Ama onu beklerken, bu esnada umarım bana müsamaha edersiniz.
Mas entretanto enquanto esperamos, espero que me perdoe.
Prenses sabahların bu en güze-büze-güzelinde halinden memnundur umarım!
Acredito que Sua Alteza está no melhor dos espíritos nesta linda... manhã?
Bu kadar incelediğin için umarım sana iyi para veriyorlardır.
Espero que lhe paguem bem para ter isso enfiado pelo rabo acima.
Eğer bu işi bağlarsam umarım daha sonra sana teşekkür etmem için müsaade edersin.
E, caso isso venha a acontecer, espero que me permitas agradecer-te mais tarde.
Heyyo Ve umarım Bay Teeny muz alır İzotopların oluştuğunu Bu sezon ile büyük bobin makara
E desejo que o Sr. Teeny consiga uma banana, que os Isótopos surjam nesta temporada com um grande craque.