English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ U ] / Umuz

Umuz translate Portuguese

153 parallel translation
Sevgili Benson'umuz nedensiz ortadan yok oldu.
O nosso próprio querido Benson desapareceu sem motivo.
Küçük Nötron'umuz bizi terk etti.
O nosso pequeno Neutrão traiu-nos.
Cesur Griswold'umuz ne der?
Que diz o galante Sir Griswold?
Tom'umuz.
- Todos aos seus lugares.
Bol bol soul'umuz var, eğer kalbiniz buna dayanırsa... buyurun Ağır Adam'la uçuşa!
Temos muita música soul e, se acharem que aguentam, venham voar alto com O Pesado!
Bak, Eamonn'umuz gelmiş.
Olha, é o nosso Eamonn.
Bir Ford. Bir Ford'umuz var.
Temos um Ford.
Senato'ya söyleyin, İmparator'umuz burada kalacak. O giderse, arkasında 4.000 Muhafızla birlikte gider.
Digam ao Senado que o nosso Imperador ficará aqui e, quando sair, sairá com 4 mil guardas atrás de si.
O bizim yeni İmparator'umuz.
Este é o nosso novo Imperador!
Fiddler, George'umuz var mı?
Fiddler, temos algum George?
Burada bir George'umuz var ve sen çok gençsin.
Bem, nós já temos um George... e tu és tão novo.
Tamam, şimdi 11.9'umuz olmalıydı.
Ok, agora devemos ter 11.9.
Doğal olarak bir Champollion'umuz da yok.
Ainda não temos um Champollion.
Şişesi 120 dolardan'71 ürünü Dom Pérignon'umuz var.
Temos um Dom Pérignon de 71 a 120 dólares.
Kıymetli Robinson'umuz için...
Assim como para nosso precioso Sr. Robinson...
Hiç Plüton Nyborg'umuz kaldı mı?
Resta-nos algum daquele nyborg?
Melmac'ta bizim de Robin Hood'umuz var.
Tinhamos um Robin Hood em Melmac.
Pekala İyi Arkadaş'lar, bugünlük İyi Arkadaş Şov'umuz bu kadar... ama bir yere ayrılmayın... çünkü size çok önemli bir İyi Arkadaş... mesajımız var.
Muito bem, Bonzinhos, este foi o nosso programa de hoje... mas não se vão embora... porque temos um recado Bonzinho... só para vocês.
Bir uzmanımız, bir Maddox'umuz olsaydı...
Se tivéssemos um especialista, alguém que...
Ramada'mız var. Travel Lodge 410'umuz var.
O "Aeroport Ramada", o "Travel Lodge".
Burayı kapatacaklar David, sadece tek bir denemeye yetecek kadar İzotop'umuz var.
Eles não vão-me financiar mais, David. Só tenho isótopos para uma só tentativa.
Scott'umuz, Tina Sparkle gibi biriyle dans edecek! Evet!
O nosso Scott a dançar com alguém como a Tina Sparkle.
Konuğumuz Troy McClure... bugün maçtan hemen sonra başlayacak... yeni sitcom umuz da oynuyor!
E nós temos um convidado especial o actor Troy McClure... cuja nova comédia de costumes estreia hoje à noite... coincidentemente indo para o ar, logo a seguir ao jogo!
Güvenlikten sen sorumlusun. Robocop'umuz nerede?
Você é o encarregado da segurança, onde está o seu Robocop?
Markete gider misin? Oreos'umuz bitmiş de.
- se fores ao supermercado, temos Oreos?
Bizim Bajor'umuz o kadar şanslı değil.
Não. O meu Bajor não tem tanta sorte.
Sorun şu ki, hiç Playboy'umuz yok.
Não há Playboys na casa da árvore.
Decadron'umuz bitmiş olabilir mi?
Será possível que não haja Decadron?
Bizim zaten bir George'umuz var.
Já temos um George.
Tümü de geleceğe doğru koşmakta olan bir milyar Eddie Barzoon'umuz var.
Há uma imensa multidão de Eddie Barzoon correrem para o futuro.
Goldilocks'umuz yok.
- Não quem, o quê.
Bizim Borg'umuz bile bu gemide ne kadar önemli olduğunu anladı.
Eu não penso assim. Por que você não me respondeu?
Olduğundan daha fazlası olmak isteyen bir Okampalı ve olduğundan daha azı olmaktan korkan bir Borg'umuz var.
Que tal uma Ocampa que quer ser algo mais e uma Borg que tem medo de virar menos?
Sinagog'umuz geçen yıl 13 kez saldırıya uğradı.
A nossa sinagoga foi vandalizada 13 vezes no ano passado.
Ve belki de, Raymond'umuz bugün, Tanrı'nın hep olmasını dilediği gibi davranıyor.
E talvez o nosso Raymond se esteja a comportar, hoje, da forma como Deus sempre quis.
1 2 tane prototip MetaFlesh Game-Pod'umuz var. Yani ilk test denememiz için 1 2 gönüllüye ihtiyacımız var Bu gönüllüler oyun tanrıçasıyla beraber bu köle ünitelere bağlanacaklar.
Temos doze protótipos de Casulos de MetaCarne, e assim, para o nosso 1º teste, precisamos de 12 voluntários que se ligarão através destas unidades à deusa do jogo Game-Pod.
Taþralý bir öðretmen olarak konuðumuz ol.
uma educadora do campo.
Café du jour'umuz Yeni Zelanda Peaberry.
O nosso café do dia é o Peaberry da Nova Zelândia.
Eğlenceleri bölmeyi sevmem, ama kamaralarımıza dönmeden önce yerli Klingon'umuz, bir kaç şey söyleyecek.
Odeio interromper a comemoração, mas antes de qualquer coisa, gostaria de dizer algumas palavras.
Sevgili hathor'umuz öldü.
A nossa amada Hathor está morta.
Sophia'dan sonra Anton'umuz vardı.
Depois da Sofia, tivemos o Anton.
Sevgili Patton'umuz, bir yılan tarafından yakalandı ve..
Nosso amado Patton foi cercado por uma serpente e devorado.
Yatağım bir restoran, eğlence merkezi küçük New York'umuz olmuştu.
A minha cama era o nosso restaurante e entretenimento, a nossa Nova Iorque.
- Yeni Dr. Tad Winslow'umuz sensin.
- És o nosso novo Dr. Tad Winslow.
Carlos'umuz geleli daha beş dakika oldu ama şimdiden başını belaya soktu.
Veja o nosso Carlos, acabou de chegar e já está metido num monte de encrencas.
Hey, O'Riley. 419 umuz var.
O'Riley, temos um 419.
- Cinnet'teki gibi olur. Ama Jack Nicholson'ın yerine bizim Roon'umuz var.
Como em The Shining, só que temos o Rune em vez do Jack Nicholson.
- Efendim, hala Maclarium'umuz var.
Ainda temos o maclarium.
Kendi Eddie Zimmerhoff'umuz tarafından yazıldı.
Escrita pelo nosso Eddie Zimmerhoff.
Sanırım hiç Waldorf'umuz kalmadı.
- Acho que os waldorf acabaram.
Borg'umuz mu?
A Borg?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]