Unutmayacağız translate Portuguese
292 parallel translation
Unutmayacağız.
Não esqueceremos.
Burada bir subay tarafından zalimce öldürülen Vakulinchuk'i Potemkin Zırhlısı denizcileri olarak unutmayacağız.
Perante vós jaz o corpo do marinheiro Grigory Vakulinchuk brutalmente assassinado... morto por um oficial sénior do esquadrão couraçado Prince Tavrichesky.
Bunu unutmayacağız
Nós não esqueceremos.
- Çok yaşa. Seni asla unutmayacağız.
- Abençoado sejais.
Evet, ölülerimizi gömdük ama onları unutmayacağız.
Bom, enterrámos os nossos mortos mas não os esqueceremos.
Seni unutmayacağız ihtiyar.
Não o vamos esquecer, avô.
"Asla unutmayacağız"
"Não o esqueceremos".
Ama savaş meydanında sessizce yatanları asla unutmayacağız.
Jamais esqueceremos os que ficaram nos campos de batalha.
Bunu asla unutmayacağız.
Foram uma grande ajuda para nós e nunca o esqueceremos.
Gerçekten unutmayacağız, Albay.
Vamos-nos lembrar.
Bunu unutmayacağız.
Não esqueceremos.
Ama yaşadığımız sürece Irene Molloy ve Minnie Fay'le Harmonia Gardens'ta yemek yediğimizi unutmayacağız, hem de bir dolardan az ödeyerek.
O pior que nos pode acontecer será meterem-nos na cadeia,... mas durante toda a nossa vida,... nunca mais esqueceremos a noite em que levámos Irene Molloy e Minnie Fay a jantar nos Harmonia Gardens por menos de um dólar.
lowa'ya dönünce ikimiz de sizi hiç unutmayacağız.
Nós dois lembraremos de você quando estivermos de volta em Iowa.
Bu yaptığını unutmayacağız Marcus.
Não nos vamos esquecer do que fizeste, Marcus.
Servetimizi toplayacağız ikiye böleceğiz. Seni de unutmayacağız, Billy.
Somamos tudo isto dividimos por dois sem nos esquecermos de ti, Billy.
Unutmayacağız.
Não nos vamos esquecer.
Madam. Bu evi asla unutmayacağız.
Senhora, nunca iremos esquecer esta casa.
Haklı tarafta olduğumuz için bu seçimi kazanacağız çünkü mücadeleden korkmuyoruz çünkü hiçbir zaman Alamo'yu unutmayacağız!
Vamos ganhar as eleições porque estamos do lado certo, porque näo temos medo de lutar e porque sempre iremos recordar Alamo!
Kızkardeşim ve ben asla unutmayacağız.
Eu e a minha irmã não nos esqueceremos mais.
Onları unutmayacağız.
Não devemos esquecê-los.
Unutmayacağız, Mumm-Ra.
Oh, claro que sim, Mumm-Ra.
Unutmayacağız.
Claro que sim.
25. yıldönümümüzü asla unutmayacağız.
Nunca vamos esquecer as nossas bodas de prata.
Sizi hiçbir zaman unutmayacağız Bay Johnston
Nunca o esqueceremos, Sr. Johnston.
Başın sağolsun. Babanı hiç unutmayacağız.
Iremos recordar sempre a presença do teu pai.
- Bu iyiliğini unutmayacağız.
- Ficamos muito gratos. - Obrigado.
Bunu hiç unutmayacağız Mary.
Nunca nos esqueceremos, Mary.
Sizi unutmayacağız.
Não vamos esquecer quem és.
Evet, bunu asla unutmayacağız değil mi?
Sim, nunca nos vamos esquecer disso, pois não?
Arkadaşımız, Sam Wheat'e veda ederken, temiz kalpliliğini, cömertliğini, neşeli karakterini unutmayacağız.
Ao despedirmo-nos do nosso amigo, Sam Wheat, lembramo-nos da sua bondade, da sua generosidade, da sua força espiritual.
İyiliğinizi unutmayacağız.
Não vamos esquecer o seu gesto.
Hayır. Onu unutmayacağız.
Não a vamos esquecer.
Bunu unutmayacağız!
Não esqueceremos isto!
Seni asla unutmayacağız.
- Nunca te esqueceremos.
Ve bunu bana sağladığınız için sizi de unutmayacağım.
E nunca a esquecerei por ter tornado tudo isto realidade.
Benim için yaptığınızı asla unutmayacağım.
Jamais esquecerei o que fez por mim.
Yanaştığımız sırada rıhtımda beni beklerkenki o halini asla unutmayacağım.
Nunca esquecerei a tua imagem de pé na doca, quando chegámos.
- Yardımınızı asla unutmayacağım. - O zaman kanıtlayın.
- Nunca esquecerei a vossa ajuda.
Bay Frank. Putti'ye, Hollanda'ya ilk geldiğinizde sizin için yaptıklarını asla unutmayacağınızı söylemiştiniz.
Sr. Frank... disse que nunca esqueceria o que ele fez pelo senhor... quando chegou à Holanda.
Bu lafını unutmayacağız.
- Não nos esqueceremos que disseste isso.
Kulüpte yaptığınız entelektüel açıdan yeni kapılar açan... o konuşmayı hiç unutmayacağım.
Nunca vou esquecer a estimulante palestra que deu no nosso clube.
Tanışmamızı asla unutmayacağım
Nunca vou esquecer nosso encontro.
Ah, şu içinde hiçbir şey olmayan, eski tv setini aldığımız anı hiç unutmayacağım.
Oh, Eu nunca esquecerei a época nós tínhamos aquele velho aparelho de televisão sem peças dentro.
Hiç geri gelmeyecek olan o üç kızı ömrümün sonuna dek unutmayacağım.
As três, que já näo podem ser recuperadas, väo acompanhar-me até à morte.
Hayır, sizi unutmayacağım ve siz de beni unutmayacaksınız.
Eu não, e vocês não se esquecerão de mim.
Siz ikiniz burada kalıp üsse göz kulak olmalısınız, adamları idmanlı tutup, beladan uzak durun. Sınavı geçersem, hemen dönemeyeceğim Ama İstediğim yere geldiğimde, sizi iki can kardeşimim unutmayacağım.
Quando eu partir, voçês ficam aqui treinem os homens, e fiquem fora de problemas quando eu voltar, é provável que seja breve talvez dois anos, mas não vou esquecer esta amizade se precisarem de mim podem me chamar irmãos
Bu tavrınızı unutmayacağım.
Tomarei nota da sua atitude.
Beyaz sakalını ve kırmızı kıyafetini asla unutmayacağım.
Lembrar-me-ei para sempre da sua barba branca, do seu casacão vermelho...
Yaptıklarınızı asla unutmayacağım.
Nunca esquecerei a sua gentileza.
Ne olursa olsun unutmayacağım. Bu şarkı ne zaman çalsa... Bu bizim şarkımız olsun.
Onde formos e em qualquer lugar... quando tocarem esta canção... esta será a nossa canção.
Pekala, hiç unutmayacağımız bu geceye.
Brindemos a uma noite de que nunca nos iremos esquecer.
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmuşum 444
unutmam 161
unutmuştum 37
unutma bunu 38
unutma ki 32
unutmadan 76
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmuşum 444
unutmam 161
unutmuştum 37
unutma bunu 38
unutma ki 32
unutmadan 76