Usandım translate Portuguese
878 parallel translation
- Hepsini taşımaktan usandım, ben de hepsine uyan bir tane yaptım.
Onde estão as outras? Não gostava muitas, então fiz uma chave mestra.
Ben bıktım usandım.
Para mim, chega.
Bottleneck'den usandım. Tüm o kalabalıktan, yaptığım işten yoruldum.
Estou farta de Bottleneck, das pessoas e daquilo que faço.
Usandım onlardan!
Estou farta deles, estou cansada.
- Ben bu işten usandım ama.
- Estou a ficar farto disto.
Usandım artık!
Estou farta!
Bütün bu ölümlerden bıktım usandım artık.
Estou farto de todas estas matanças e mortes.
Milt, arada kalmaktan bıktım usandım.
Milt, estou farto e cansado de estar no meio.
Sen ve karının benden habersiz bir numaralar çevirdiğinizi düşünmekten bıktım usandım.
Não gostava de pensar que você ou a sua esposa... estão tramando algo contra mim.
Etrafta silahsız gezmekten bıktım usandım.
Estou cansado de andar desarmado.
Senden bıktım, usandım, Hooker.
Já me cansei de si, Hooker.
Bıktım usandım...
Estou farto e...
Usandım artık.
Eu tentei.
Bana sadece güzel denmesinden bıktım, usandım.
Eu estou cansado de ser dito que eu sou bonito.
Kendimden bıktım, usandım.
Estou farta de ser eu.
Gerçeklerden bıktım, usandım.
Estou farto de factos.
Sadece, klişelerden bıktım usandım.
Estou de saco cheio de clichês.
Hikâyelerinden bıktım usandım.
Estou cansado das histórias dela.
Georgia'daki fidanlığından... ve papatya gibi beyaz dostlarından bıktım usandım artık!
E estou farta de ouvir falar sobre... essa plantação na Geórgia e os inocentinhos dos teus amigos!
Onu dinlemekten usandım.
Já me aborreceu.
Bıktım usandım artık! Hayır işte!
Não e não... e não!
Bana yardım edin. Bıktım usandım şu senin yetersizliğinden.
Estou a ficar doente e cansado de sua ineficiência.
Burada tek başıma oturmaktan usandım.
Sinto-me um pouco abandonada, aqui sozinha.
Patronluk taslanmasından ve zorbalıktan bıktım usandım.
Estou farta de receber ordens.
Therese'nin sırtından geçinmekten usandım.
Estou farto de viver à conta da Thérèse.
Sefil suratlarınıza bakmaktan bıktım usandım!
Tenho vontade de vomitar na presença de vocês!
Beceriksizliğinden bıkıp usandım, Dietrich!
Estou farto da tua ineficiência.
Öyle bıkıp usandım ki bunca savaş ve ölümden kaybedilmiş bir dava için cesur ve sabırlı olmaya çalışmaktan.
Estou farta de tanta luta e morte e de tentar ter coragem e paciência por uma causa perdida.
Bıktım usandım senden. Defol!
Já lhe vi demais!
Bu aptal işten bıktım usandım!
E estou farto desta profissão de merda!
Sadece öbür insanlar gibi olmak Etrafımdaki maymunlardan usandım
E ser igual aos de lá Quero outra realidade
# Piyano öğretmek Solduruyor rengi ruhsarımı # # Usandım duymaktan kötü solfejleri #
Não ensinarei arpejo para sempre vivi até hoje de lições de solfejo
- Kaprislerin ve oyunların için bir laboratuvar faresi olmaktan usandım.
Vou viver a minha vida! Estou ficando velha!
Nezaket göstermekten usandım.
Estou farto de ser o bonzinho.
Senin ortamı yumuşatmandan bıktım usandım.
Estou farto de tentar resolver.
Kötü niyetli bakışlardan usandım artık.
Estou farto dos seus olhares reprovadores.
Crépin-Jaujard'lardan bıktım, usandım. - Bıktın mı?
Estou pela franja com os teus Crépin-Jaujard.
- "German" filan duymaktan usandım!
- Estou farto de ouvir a "baía alemã"!
- Bıktım bundan Jud, bıktım usandım.
Estou cansada, Jud. Seu porco sujo.
- Burada yaşamaktan bıktım usandım.
Cansei-me desta casa! - Cansei-me de te ver aqui.
Etrafa emir yağdırmaktan bıktım, usandım.
Tropa da pastilha elástica, estou pelos cabelos!
Bu adamın haklarından usandım.
Estou comovido com os direitos dele.
Senin güven yoksunluğundan bıktım usandım.
Estou a ficar farto das tuas inseguranças.
Senin bu havalarından bıktım usandım.
Estou farto dos teus ares.
Akademik ördek havuzunda yüzmekten bıktım, usandım. Ayrıca kendimi iliklerime kadar sömürtmeye de hiç niyetim yok.
Estou farto deste atraso de vida e odeio ser coberto de impostos.
Burnunu sokmandan bıktım usandım, seni görmek istemiyorum artık.
Estou farta das tuas interferências, não quero voltar a ver-te.
- Şimdiden usandın mı yoksa?
- Não há nada a fazer.
Herşeyden usandım.
Estou tão farta de tudo isto.
Usandırıcı gündelik saçmalıklardan bıkmıştım.
Estava farta dessa cansativa farsa diária.
Ama iyi adam olmaktan usandım artık.
Certo, mas agora estou cansado de ser bonzinho.
Omuz olmaktan bıktım usandım.
Estou cansado de ser o teu ombro.