Uzaylılar translate Portuguese
2,054 parallel translation
Burada olsaydı uzaylılar konusunda beni dinlerdi.
Escutaria sobre os extraterrestes.
Bir "oyun" dur. O, ejderhalar, elfler, uzaylılar ile oynamayı seviyor...
É um jogador, gosta de dramatização extraterrestres, dragões, duentes...
Uzaylılar çok gerçek..
Os extraterrestres são reais.
Uzaylılar dünyayı yok etmek ve insanları ortadan kaldırmak için burada.
Os extraterrestes estão a destruir o ambiente para eliminar os humanos.
Bazıları, uzaylıların yaptığını söylüyor. Bazıları bunu aşırı sevinç olarak görüyor.
Algumas pessoas dizem que isto foi feito por extraterrestres, outras dizem que é o Juízo Final.
Bu yüzden olay yerinde olası uzaylılar için Modesto'yu hemen aramanızı istiyorum.
Portanto quero-vos no terreno em Modesto à procura de possíveis aliens intrusos, o mais breve possível.
Bu insanlar ya da uzaylılar, onlara her ne diyorsanız geçitten buraya geldiler, gelişmiş silahlarını kullanarak dört adamımı öldürüp, bir tanesini de kaçırdılar.
Esta gente, alienígenas, como queiram chamá-los, Vieram, mataram 4 dos meus homens sequestraram outro, usando armas avançadas.
Şu uzaylıların kimler olduklarını bulalım.
Descobriremos quem são esses alienígenas.
Peki uzaylılar alırsa ne olur?
E se forem os alienígenas a recebê-la?
Hevesinizi kırmak istemem ama ben hala, uzaylıların tekrar geri dönmesini engellemek için yapılacak en mantıklı ve güvenli şeyin eski Mısırlıların yaptığı gibi Yıldız Geçidini gömmek olduğunu belirtmek istiyorum.
Não quero estragar o seu entusiasmo, mas continuo a dizer que a maneira mais lógica e segura é enterrar o stargate, tal como fizeram os antigos egípcios, tornando impossível o regresso dos alienígenas.
Haklıydık. Tess Mercer'ın ekibi dünyayı dolaşıp uzaylıları toplamaya çalışıyor.
A Tess Mercer tem equipas por todo o mundo a tentar trazer os ETs para casa.
Adamlarını dünyaya uzaylıları bulmak için yolladın.
Estás a mentir. Tens operativos em todas as partes do mundo à procura de extraterrestres.
Uzaylılar annemi hamile bıraktı.
Os alienígenas engravidaram a minha mãe.
Bu uzaylıların kendi liderleri var.
Estes extraterrestres têm o seu próprio líder.
Clark'ın neden uzaylılar ile savaşmak için sizi terk ettiğini bilmiyorum ama bu işte hepimiz birlikte değil miyiz?
O motivo do Clark ter decidido enfrentar o nosso inimigo extraterrestre sozinho ultrapassa-me e talvez aches que desistiu da causa ou algo parecido. Mas vá lá... Não estamos todos juntos nisto?
Uzaylılar ya da Ziyaretçiler ile ilgili FBI'la bağlantı kurmuş hemen herkes burada.
Tem todas as pessoas que contactaram o FBI sobre extraterrestres ou Visitantes.
Uzaylılar ya da Ziyaretçiler ile ilgili FBI'la bağlantı kurmuş hemen herkes burada.
Todos os que contactaram o FBI a propósito de extraterrestres ou dos V.
Onları uzaylıların öldürdüğünü söyledi.
Disse que foram extraterrestres.
Şu sualtı uzaylıları umarım duygusuz yaratıklardır.
Espero que esses aliens subaquáticos tenham sangue frio.
Tamam, Debbie, Ben uzaylılar tarafından kaçırıldım, beni evimin bodrumunda incelediler ve bende şimdi doktorlardan korkuyorum çünkü hala onların benim bodrumuma gelecek uzaylılar olduğunu düşünüyorum.
Debby... fui raptado por um extra-terrestre e eles mexeram-me nas minhas partes baixas e agora tenho medo dos médicos porque acho que também são extra-terrestres e me vão mexer nas partes baixas.
Bubba J, uzaylıları bana tarif eder misin?
Bubba J, consegues me descrever os extra-terrestres?
Hayır ama yerdeki uzaylı cesetleri uzaylıların varlığını kanıtlar.
Não, mas se há corpos de extraterrestres, há extraterrestres.
Evet, uzaylıların tarlalara çizdiği şekiller gibi.
Sim, como... os círculos de milho.
Bütün uzaylıları öldürün!
Acabem com esses aliens!
Sanırım, şimdi de "Uzaylılar yok" diyeceksin.
Não me digas que a seguir vais dizer que os aliens não existem.
Kusuruma bakma ama ben, iş yerinde, uzaylılar hakkında saatlerce araştırma yapmış birisiyim.
Com o devido respeito... perdi horas a fio e fiz pesquisas aliens intensivas no meu trabalho.
Uzaylılar seni gel-al menüsüne yazdıklarında bana inanacaksın, Lem.
Vais acreditar em mim Lem quando constares no manual de comida para fora.
Uzaylılar tarafından işgal edildiniz.
Fomos invadidos por aliens!
Uzaylılar geliyor!
Os Aliens estão a chegar!
Glar'ın demek istediği, uzaylılar dost canlısı olabilir.
o Gal só está a dizer que os aliens podem vir em paz.
"Uzaylılar İşgale Geldiğinde Ne Yapılmalı"
O que fazer quando os aliens invadem?
Uzaylılar aynı bizim gibidirler. Yalnızca fazladan bir seri dişleri, iğne gibi parmakları, ve beyinlerimizi kontrol edip bizi zombi ordusuna çevirerek gezegenimizi yok etmelerini sağlayacak hipnotik gözleri vardır.
Os aliens são parecidos conosco... só que tem duas filas de dentes, dedos hipodérmicos, olhos hipnóticos para controlarem o nosso cérebro... e transformarem-nos num exército de zombies e destruirem o nosso mundo!
Müthiş zihnimi uzaylıların etkisi altındaki beyinleri bulmak için eğittim.
treinei o meu intelecto superior... para mentes escravizadas por aliens.
- Anne! - Dün gece uzaylıları gördüm!
- Eu já vi o alien ontem à noite!
Cesur Glipforg'lular uzaylılar tarafından istila ediliyorlar ve yine cesurca her şeyi normale döndürmeyi başarıyorlar.
Foram abusados por invasores aliens e com muita coragem continuam com as suas rotinas
O zaman neden uzaylılar gibi giyindiniz ki?
Então? Porque é que estão vestidos de aliens.
Şu uzaylıları Dokuzuncu Bölge'ye götürün.
Levem estes aliens para a Base 9.
Hayır! Uzaylıları.
Não, aliens.
Makyajsız veya kostümsüz, uzaylıların, bir araya geldiği bölgeler vardır okyanusta.
Há lugares onde os aliens se reúnem, nada de fatos nem maquilhagem.
Küçük uzaylılar.
Extraterrestres pequeninos.
Kötü uzaylıları sevmiyorum.
Não gosto dos extraterrestres maus.
Uzaylılar onu esir mi aldı?
Foi aprisionado pelos extraterrestres?
- Ben uzaylıların peşine düşeceğim.
-... sete... - Vou atrás dos extraterrestres.
- Uzaylılar.
- Extraterrestres.
Salak uzaylılar beni bağladılar ve Snuggles'ı dışarı sürüklediler.
Aqueles patetas zirkonianos ataram-me e arrastaram o Fofinho lá para fora.
Bethany, neden aptal kardeşin ve salak kuzenlerinle saklambaç ve "uzaylıları öldürelim" oynamak için vakit harcıyorsun?
Queres desperdiçar o nosso tempo a brincar às escondidas e "matar extraterrestres" com o teu irmão estúpido e os palermas dos teus priminhos?
- Diğer uzaylıları kilit altında tut.
- que mantenhas os outros presos. - Está bem.
Susan, küçüklüğünden beri, bir gün gelecek ve bilirsin, Dünya'yı uzaylıların elinden kurtaracağını biliyordum.
Susan! Já quando eras bebé eu sabia que um dia havias de salvar a Terra de uma invasão do espaço!
Uzaylılar, benim başımı istila etti?
Aliens invadiram a minha mente?
UZAY'lılara karşı CANAVAR'lar Uzaylı Başkalaşmış Balkabakları
MONSTROS VS ALIENS "Abóboras Mutantes Vindas Do Espaço"
Bu uzaylı istilacılar neredeyse bizi öldürüyordu.
Aqueles lunáticos quase nos mataram.