Uzerinden translate Portuguese
516 parallel translation
- Üzerinden bu çıktı.
- Tinha isto com ele.
Üzerinden atladı.
E arrancou-a.
Üzerinden atla.
Tu és capaz.
Üzerinden atla!
Salta.
Çok tatlı bir kızdı. Garip, ruhani bir dünyası vardı. Üzerinden hiç eksik olmayan hüzünlü bir hali vardı hep.
Uma rapariga encantadora, com uma extranha beleza espiritual... e uma ligeira tristeza, que sempre me preocupou.
Ben Sam Flusky ile evlendim. Üzerinden çok uzun zaman geçmiş olmalı.
Casei-me com o Sam Flusky mas isso deve ter sido muito depois.
Üzerinden çok zaman geçti, değil mi?
Já foi há muito tempo, não é?
Bacağını kırdığın günün Üzerinden yedi hafta geçti. Haksız mıyım?
Faz sete semanas desde que partiste a perna, certo?
Üzerinden çıktı.
Estava no seu bolso.
Üzerinden Yerli kokusunu atamamış.
Cheira a índio.
- Üzerinden kasırga geçmiş mi?
- Alguma vez foi atingida por um tornado?
Üzerinden 10 yıl geçti.
Isso foi há 10 aos.
Üzerinden büyük bir yük kalktı. Kendisini beklediğini sandığı kötü kaderden kurtulduğunu öğrendi ya.
Tiraram-lhe um peso de cima, ao saber que não estava condenado ao que se pensou que ia acontecer.
Üzerinden atla başka bir tane al.
Não pegue.
Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bugün hâlâ konuşuluyor.
Isso foi há dois anos e ainda se fala nisso hoje.
- Üzerinden, herşey iyi görünüyor.
- A ti tudo te fica bem.
# Üzerinden birkaç yıl geçti Ortak bir dostumuzla karşılaştım #
Alguns anos mais tarde soube por um amigo comum
# Üzerinden birkaç yıl geçti Haber yolladım bir ortak dostla #
Alguns anos mais tarde, por um amigo comum
Her şey Horsham ve Reigate Üzerinden, Carshalton Plajları Malmesbury, Tooting Bec ve Croydon West'e Uğrayan 11 : 20 Hainault-Redhill Treninde Oldu.
Aconteceu Tudo No Das 11h20 De Hainault Para Redhill Via Horsham e Reigate, Que Pára em Carshalton Beaches, Malmesbury, Tooting Bec e Croydon West.
Sırada "Yaşlı Bayanın Üzerinden Geçme" var.
E agora a prova é : "Atropelar a Velhinha."
Üzerinden o kadar zaman geçti ki şimdi her şey tersine döndü.
É longe daqui até o planalto. Com paragens por todo o caminho.
Üzerinden ne kadar zaman geçti?
Quanto tempo passou após?
Mavi göz, kum rengi saç. - Üzerinden çıkan saatteki isim kadar eminim. Bu o.
Olhos azuis, cabelo palha. " Esse é ele.
Üzerinden bir yıl geçti.
Já passou um ano.
Üzerinden yılda 40 milyon araba geçer.
Quarenta milhões de carros atravessam a ponte por ano.
Üzerinden durmadan geçeceğiz..
Vamos atravessá-la!
Üzerinden atladı- -
Tive de pular.
Üzerinden ne bir kimlik nede para çıktı. Polis cinayetin soygun için işlendiğine inanmıyor.
Ainda que não tinha dinheiro nem identificação alguma a polícia não crê que o motivo fora o roubo.
Kimin tarafındasın sen? - Üzerinden yıllar geçti.
- De que lado é que estás?
Üzerinden sırayla geçmeliyiz.
DevÍamos fazer uma geral contigo.
Üzerinden geçersen kadını bana da göndermeyi unutma, olur mu?
Se tiver sorte, lembre-se de falar pra fazer comigo, está bem?
Üzerinden geç seni salak, o Trans Am'i dümdüz et.
Vê se não falhas, idiota. - Vê se apanhas aquele Trans Am.
Üzerinden kaç defa daha geçeceğiz?
Quantas vezes temos de repetir isto?
Üzerinden geçelim.
Vamos despachar isto.
Üzerinden kamyon geçmiş sanki.
Estás com péssimo aspecto.
Ama Onlar Bu Cehennemin İçinde Masum İnsanların Üzerinden Yürütüyorlar..
Mas são um alvo bem mais fácil do que os grandalhões.
Üzerinden sekiz yıl geçti.
Isso foi há oito anos.
Üzerinden çok zaman geçti.
Faz muito tempo.
Üzerinden tuzlu sular damlıyordu.
Escorria água salgada.
Üzerinden 20 yıl geçti.
Já passaram vinte anos.
Üzerinden traktör geçmişti.
Tinha sido atropelado por um motor de tracção.
Üzerinden araba geçtikten sonra yapılabilecek en şefkat dolu şeydi.
Era o mais simpático a fazer depois dele ter sido atropelado por aquele carro.
Üzerinden uçsak olmaz mı?
Podemos tomar altitude?
Üzerinden yıllar geçti ama o zamandan beri Matthew'un peşini hiç bırakmadı.
Já foi há alguns anos, mas nunca deixou de perseguir o Mathew.
Üzerinden çok zaman geçmiş gibi. "
Hum, parece que foi à muito tempo.
Üzerinden kirli su ve çamur süzülen kimliği belirsiz bir figür belirdi.
Uma figura espreita na sombra, pingando água suja e lama escura.
Biraz. Üzerinden çok zaman geçti.
É que já passou tanto tempo...
Üzerinden araba geçmiş gibi olan seninki.
Toma. As tuas são as que parecem um acidente de automóvel.
Üzerinden serinlik akmıyor mu?
Não está mesmo a dizer "fresco"?
- Üzerinden üç kere geçtik Ernest.
Estudámo-lo três vezes.
Üzerinden geçeceğim, kazma.
Estás prestes a levar outra na tua cara, palhaço.