Uzunlugunda translate Portuguese
550 parallel translation
her bir ay çeyrek milyar sene uzunlugunda.
Cada mês tem 1.250 milhões de anos.
İsmini ışıklar içinde görebiliyorum 6 feet uzunluğunda ışıklar.
Ora, consigo ver o seu nome na ribalta, luzes a muitos metros de altura.
- Kolun uzunluğunda sabıka kaydın var.
- O seu cadastro é já longo.
Gerçek bir tilki kürkü, yarım mil uzunluğunda!
Raposa legítima! Quase um quilómetro!
47 kilometre uzunluğunda.
Nesse lugar, ele mede cerca de 47 km de largura.
Bir dakikada, 1,5 km uzunluğunda, dört şeritli bir otoyol yapmak, çocuk oyuncağı olurdu.
Se usarmos uma pista de 4 vias a uma milha por minuto podiamos chegar.
1-1.5 metre uzunluğunda ve 5-6 santim derinliğinde.
Quatro ou cinco metros de diâmetro, e dois ou três cm de profundidade?
Bölge altı mil uzunluğunda.
Esta tira de terra tem seis milhas.
Şu ilk gün sizce 24 saat uzunluğunda mıydı?
Esse primeiro dia, quanto acha que durou? Vinte e quatro horas?
Bazılarının dişi 3 cm. uzunluğunda.
Alguns têm dentes afiados, com uns 2,5 cm.
- 5 cm. uzunluğunda.
- De três centímetros e meio.
Çünkü bu lanet şehir 300 km. uzunluğunda, 60 km. genişliğinde ve onlar yerini biliyor, ben bilmiyorum.
Porque este condado tem 320 km de comprimento e 65 de largura e porque eles sabem onde ele está, e eu não.
Pistin tamamı 10 km uzunluğunda. Bunun yarısı hızlı virajlar ve uzun düzlüklerden oluşan yol pisti.
No conjunto, teremos 10 quilómetros com metade desta distância a ser o circuito de estrada com curvas rápidas e longas rectas.
Yatak 6 feet uzunluğunda ve oda ancak beş buçuk feet, ve benim başım belada.
A cama mede 1,80 m, o quarto 1,75 m, e eu estou feita!
Ama namlusu 15 cm uzunluğunda.
Mas o cano é tem 7 polegadas de cumprimento.
Bir satır, yaklaşık 20 cm. uzunluğunda.
Uma faca com cerca de 20 cm de comprimento.
Bu harika kumaşı buldum. Hem de metrelerce uzunluğunda.
Encontrei um tecido lindo.
- Milyonlarca. Bu şey, bu hücre, bu virüs. 18.000 km uzunluğunda.
Esta coisa, esta célula, este vírus... tem 18 mil quilómetros, e é uma única célula.
Aslan, üç metre uzunluğunda, bir buçuk metre yüksekliğinde, bolca sivri dişi ve jilet gibi keskin pençeleri olan, dev bir yırtıcı canavardır.
Sabe, um leão é uma criatura enorme e selvagem... com cerca de 3 metros de comprimento, metro e meio de altura... com imensos dentes afiados e pontiagudos... e desagradáveis e enormes garras afiadas como lâminas.
Her sıra yaklaşık olarak 200 molekül uzunluğunda.
Cada sequência tem aproximadamente o comprimento de 200 moléculas.
Ve saatlerce insan ve makinenin hız ve dayanıklılık testine evsahipliği yaptı. Pist 13.49 km, veya 8.148 mil uzunluğunda. Otobanla bağlantılı yollardan oluşuyor.
O circuito tem 13.469 km, ou 8.018 milhas e compõe-se de estradas rurais ligadas à principal auto-estrada, quase todas abertas ao trânsito 363 dias por ano.
Yedi fit uzunluğunda... ve üç fit genişliğinde yapın.
Dois metros de comprido e um de largo.
2 buçuk metre uzunluğunda bir cam şişeydi.
Vidro, e dois metros de comprimento.
Üç tane zincir, her biri 57 inç uzunluğunda.
Três correntes, cada com "cincuenta y siete" polegadas.
Yaklaşık otuz metre uzunluğunda, on metre genişliğinde bir çukur.
com cerca de 30 m de comprimento e 10 de largura.
12 Haziran'da beş çıkarma bölgesi de birbirine bağlandı. Böylelikle 100 km. uzunluğunda ve 32 km. genişliğinde yer açıldı.
A 12 de Junho, as cinco praias foram ligadas para fazer uma base de 100 km de comprimento e 30 km de profundidade.
Biri bana bağırsakların 10 metre uzunluğunda olduğunu söyledi.
Disseram-me que o intestino mede dez metros.
Yetişkin erkeği 30 ayak uzunluğunda ve altı ton ağırlığındadır, fakat bazıları 45 ayağı bulur.
O macho adulto mede cerca de 9 metros e pesa seis toneladas, mas algumas atingem 13,5m.
Ama bekleyen listesi bir yıl uzunluğunda.
Só que a lista de espera vai quase num yaren.
Sadece üç feet uzunluğunda.
Ele está só com meio metro de comprimento.
Babil savaş tanrısının ismi verilen Nergal Vadisi 1000 kilometre uzunluğunda ve bir milyar yaşında.
O Vale de Nergal, nome do Deus da Guerra Babilónico, tem 1000 quilómetros de longo e mil milhões de anos.
5.000 kilometre uzunluğunda olduğundan Dünya'dan bakarken bile gözden kaçırmak biraz zor.
Longo de 5000 quilómetros, é um bocado difícil de se lhe passar ao lado, mesmo visto da Terra.
İnsan DNA'sı 1 milyar nükleotid uzunluğunda bir merdivendir.
O ADN humano é uma escada enrolada, longa de mil milhões de nucleótidos.
Sabıka kaydı bir mil uzunluğunda.
Tem uma folha que não acaba mais.
sivil bir yattı, Amerikan bayraklı 50 feet uzunluğunda, eski tip ama çok iyi durumdaydı.
E um iate civil com bandeira dos Estados Unidos, de 15 metros de comprimento.
10 - 15 santim uzunluğunda, parlak ve tüysüz.
Apresenta-Ihe uma coisa tesa de palmo e meio careca...
Man : Bu şeyler traş bıçağı gibi- - iki inç uzunluğunda ve ve her biride iki inç uzunluğunda.
O material é como lâminas de barbear, de duas polegadas de largura e há um destes a cada duas polegadas.
3 metre uzunluğunda, tipik beslenme davranışı gösterdi.
Com 3 metros e um comportamento alimentar padrão.
Burada söz konusu olan, bildiklerime dayanarak söylediğimi... bu arada belirtmeliyim ; çizgili, iri, jilet gibi keskin dişli... yaklaşık üç metre uzunluğunda ve felis horribilis familyasından olan... bir çeşit çok hücreli canlı.
O que procuramos, isto não é mais que um palpite... gostaria de deixar bem claro, é uma forma de vida multicelular, às riscas, enorme, dentes afiados, com cerca de 3 metros de cumprimento,
Kafasının arkasında keskin olmayan bir aletten gelen sert bir darbeyle oluştuğu açıkça belli olan yaklaşık beş santim uzunluğunda bir kesik vardı.
Tinha um corte, com duas polegadas, na parte de trás da cabeça, o que evidentemente foi causado por violenta pancada de um rude instrumento.
Hatta uluslararası bir köle zincirinin başıymış. Hadi be. Sabıkası da bir kilometre uzunluğunda.
Aliás era a chefe de uma rede internacional de escravas brancas e tinha uma ficha policial de dois quilômetros!
Yiyen bir makine, 2 mil genişliğinde, 10 mil uzunluğunda.
Um máquina devoradora com 3 km de largura e 16 km de comprimento. Dirigem-se para nordeste.
Silah yaklaşık 1 metre uzunluğunda.
Basta estar alguns metros de distância.
- 15 sm. uzunluğunda, üst kısmı testere gibi.
- com 15 cm e serra.
Yaklaşık 15 sm. uzunluğunda bir avcı bıçağı. Ucu testere gibiydi.
Uma faca de caça, com 15 cm e um recorte na ponta.
15 cm. uzunluğunda ve...
Disse que tinha 15 cm...
Ucu testere gibi, yaklaşık 15 cm. uzunluğunda bir avcı bıçağıydı.
Era uma faca de caça de 15 cm com a ponta recortada.
15 sm. uzunluğunda, ucu testere gibi bir avcı bıçağıydı.
Era uma faca de caça, com lâmina de 15 cm e a ponta recortada.
- 150 mil uzunluğunda mı?
- 240 Km de comprimento?
150 mil uzunluğunda ne olabilir?
O que é que tem 240 km de comprimento?
Radar ölçümlerinde obje sivri şekilli ve 150 mil uzunluğunda görülüyor.
O radar informa que o objecto... tem forma de agulha e 240 km de comprimento...