Uğrayacağız translate Portuguese
165 parallel translation
Ama yolda bir yere daha uğrayacağız.
Temos que parar no caminho.
Ama önce bir kaç dakikalığına tiyatroma uğrayacağız.
Mas quero passar pelo meu teatro por uns minutos.
Sizi iyi ağırlamışlar mı diye bakmak için yarın uğrayacağız. - Hoşça kalın.
Voltaremos amanhã para ver se o estão tratando bem.
Evet. Önce bir mezarlığa uğrayacağız.
Primeiro vamos parar num cemitério.
Sadece bir bardak şampanya için beş dakika uğrayacağız.
Passaremos cinco minutos com ela, só para tomar uma taça de champanhe.
- Uğrayacağız.
- Passamos por lá.
Ben'e uğrayacağız
Temos de ir ver o Ben.
Uğrayacağız.
Faremos isso.
Ama, dört yere daha uğrayacağız.
Nós temos mais quatro visitas hoje.
Önce senin evine uğrayacağız.
Primeiro vamos a tua casa.
Tamam, daha sonra uğrayacağız.
Tudo bem, voltamos mais tarde.
O arada, eski arkadaşın Mösyö Charles'a uğrayacağız.
Enquanto esperamos, fazemos uma visita ao seu velho amigo, M. Charles.
- Tekrar ediyorum, saldırıya uğrayacağız.
Vamos ser atacados. Onde está a nave de fuga?
Hayal kırıklığına uğrayacağız, ama sizi yanlız bırakacağız.
Ficaremos desapontados, mas iremos embora.
O zaman harekete geçme zamanı sanırım. Kaptan, bir saldırıya uğrayacağız.
Então eu suponho que nós temos que entrar em ação.
Uçuş sırasında Paris'e uğrayacağız. 18 saat sonra Memphis'te olurum.
Vou apanhar um voo que faz escala em Paris, e devo estar em Memphis daqui a 18 horas.
Sadece bir yere uğrayacağız.
Tenho de parar antes.
Hunter'lara uğrayacağız, Noah'la tanışmasını istiyorum.
Vou à casa da Hunter apresentar o Noah.
Golos Prime'a uğrayacağız.
Eu encontrarei vocês em Golos.
- Kesinlikle. - Ama yine de emin olmak için hastaneye uğrayacağız.
Mas vamos ao hospital, para tirar as dúvidas.
Güzel bir yolculuk yapıp, temiz dağ havası alacağız. Bir de arkadaşlarıma uğrayacağız. Shay-Ling'e.
Vamos fazer uma pequena viagem, respirar um pouco de ar puro da montanha, e visitar uns amigos, os Shay-Ling.
Burası istilaya uğrayacağız.
Estamos prestes a ser invadidos.
- Daha sonra çadırına uğrayacağız.
Vamos visitar seu garimpo depois.
Eve giderken likörcüye de uğrayacağız.
Álcool. Compramos umas bebidas a caminho de casa.
Annemlere uğrayacağız.
Temos de ir a casa da minha mãe.
Olabilir. Ama önce bir yere uğrayacağız.
Mas primeiro, tenho de ir a um sítio.
Eddie'ye şunu söyle, daha sonra kendisine uğrayacağız.
Aquele tipo, o Eddy? Vamos lá mais logo, está certo?
Yakın zamanda saldırıya uğrayacağız.
Podemos ser atacados a qualquer momento.
Önce onun perukçusuna uğrayacağız.
Vamos ao vendedor de perucas.
Eğer benim doğru kişi olduğumu düşünmüyorsanız hayal kırıklığına uğrayacağım, ama tabii dava her şeyden önce gelir.
Se não acha que sou a pessoa certa para mim será um desapontamento, mas a causa vem em primeiro lugar.
Arada uğrayacağı çok yer var ama yarın öğlen oraya varırsınız.
É um voo longo devido às escaladas, mas amanhã de manhã está lá.
Uğrayacağınızı tahmin ettim.
Achei que talvez passassem por aqui.
Henry Kissinger'ın ne zaman... uğrayacağını bilmek imkansız, değil mi?
Nunca se sabe quando o Comichoso-Mor vai aparecer.
Precedium'un Doğulu Birlikler tarafından saldırıya uğrayacağı inancıyla adamlarımız gece gündüz havada.
O Precedium está tão convencido que vamos ser atacados de surpresa... que não deixa os nossos rapazes pararem.
Uğrayacağımız çok yer var daha.
Nós ainda temos muitos lugares para ir.
Esir düştüğünde tecavüze uğrayacağınızı bilmiyor musunuz?
Sabe o que acontece quando é capturada?
Ve kanalımızın bu nedenle uğrayacağı maddi zararın tamamından sorumlu oluyorsun.
E serás responsabilizado por todas as perdas financeiras da estação.
Öncelikle uğrayacağımız bir yer var.
Vamos passar primeiro por um sítio.
Buraya uğrayacağınızı öğrendiğim zaman heyecandan bayılacaktım.
Quando me inteirei de que viria, matou-me.
Görüşlere göre Rasputin adeta yıllar içinde şeytani bir güç kazandı, Suikasta uğrayacağı zaman, bunu gerçekleştirecekler onu öldürmenin neredeyse imkansız olduğunu gördüler.
A noção de que ele era de facto mau, ganhou força anos depois, quando os conspiradores se aperceberam que era praticamente impossível matá-lo.
-... saldırıya uğrayacağımızı düşünmüyorum.
- porque o Max vai viver aqui.
Liderlerini yakalayamadığımız için Kronos'un hayal kırıklığına uğrayacağını düşünüyorum.
Temo que Cronus fique desiludido por não termos encontrado o líder.
Afrikalı-Amerikalı toplumundaki taraftarlarınızın hayal kırıklığına uğrayacağını düşünmüyormusunuz?
Não vai decepcionar os seus partidários Afro-Americanos?
- EM Alan değişikliğe uğrayacağı için, farklı olaylarla karşılaşmaya başlayacağız, düşen uçaklar gibi.
Em sequência? - O campo destabiliza-se e causa incidentes isolados, tais como o despenhar de aviões.
Uğrayacağımızı sana söylemiştim.
Eu disse que eu iria passar por perto.
Bu yakınlarda bulduğumuz şu doktor var ya, bu iş bitince uğrayacağımız ilk kişi olacak. Sana söz. avanaklar...
Ei... aquele Diagnosan que encontramos perto daqui... vai ser a primeira parada que faremos quando tudo isso acabar.
Kocam sizin de bize uğrayacağınızı söylemişti.
Oi, meu marido disse que vocês iriam nos visitar.
Sen yerinde takıl. Ben uğrayacağım. Parçalanmış hayatını ya da her neyse toparlarız.
Espera aí na tua banca, eu passo por cá mais logo e juntos reuniremos os estilhaços que restam da tua vida.
Uğrayacağımız bir yer daha var.
Ainda temos de parar mais uma vez.
İçimiz elvermese de cinsel hayatlarını konuşmak için mecburen ofislerine uğrayacağımızı söyle. Ama ya...
Diga-lhes que detestaríamos ir ao trabalho falar da sua vida sexual, mas se tiver de ser.
Videocuya uğrayacağımızı kim söyledi?
- Quem disse que vamos parar?