Vac translate Portuguese
53 parallel translation
" Schussnigg, Willi, 48, sıvacı, Hamburg doğumlu.
" Schussnigg, Willi, 48 anos, nascido em Hamburgo.
VAC ÇIKIŞI
QUEBRA DE VAC
Öğle yemeğini ve iki OMS yi planladım. Yaklaşık olarak 7 saat, 18 dakika ve 7 saniye boyunca yolda olacağız.
Agora, com o almoço e duas VAC... devemos viajar por cerca de 7 horas, 18 minutos e 7 segundos.
- OMS nedir?
- VAC?
Sıvacı mı geldi?
O estucador veio?
Sıvacı düşmüş olmalı!
Se calhar, caiu o gesso todo!
Electro Vac Duchess, Prenses Modeli, ve babanla onun hakkında uzun bir konuşma yapmıştık.
Creio que era um modelo ElectroVac Duchess ou um Princess. O seu pai e eu falámos disso durante muito tempo.
Avustralya sıvacı kuşunun bir dengi olan sitella, yuvasını örümcek ağlarından ve böcek kozalarından yapar. Dış yüzeyini daha sert maddeyle kaplar.
O Sitella, um australiano equivalente ao carrapito, constrói seu ninho a partir de teias de aranhas, e casulos de insetos, e, em seguida, cobre o exterior com bastante material grosso.
Sıvacı kuşu!
É um pica-pau pigmeu!
Sıvacı kuşu.
Um pica-pau pigmeu.
Merhaba, Humm Uluslararası Elektrikli Süpürge Sistemleri'nden Carol Marshall.
Bom, olá. Sou a Carol Marshall da Sistemas de Limpeza Humm Vac.
Bu yüzden hazır buralardayken gelip süpürgemizin ne harika olduğunu gösterip bu fırçayı hediye etmek istedim.
Então, visto que estava nas redondezas, achei que seria boa altura para vir mostrar o Humm Vac e dar-lhe esta escova suplementar de fios de tecido.
Demek Bay Humm Süpürgeci yok?
Quer dizer que não há um Sr. Humm Vac?
Seveceğin bir şey, Humm Elektrikli temizlik robotu.
É uma coisa que vais adorar. O Aspirador Humm Vac.
Humm temizlik robotu elli kat fazla emme gücüne sahip.
O Humm Vac tem até 50 vezes mais poder de sucção.
Hayır, şapşal, perdeleri robot yapacak, ben sadece yararlanacağım.
Não, não, tola. O Humm Vac é que vai limpar as cortinas. Eu vou só ficar com os louros.
Ama sen o temizlik robotundan alma ihtiyacı duymadın.
Mas a Marie não quis comprar um Humm Vac.
" Nash yaşıyor, Jimmy'nin arkasından Vac'a doğru yola çıktı
" Nash está vivo. Ele saíu depois do Jimmy, vai em direcção do Vac.
Vac ne?
O que é o Vac?
- Şimdi onlara "San-tör" diyoruz. - "San-tör" mü?
- Não, chamamos-lhe "Vac-tores".
Bana et gerek.
- "Vac-tores"?
Alçı ve Sıvacılar Sendikası, sağlık giderlerinizi karşılıyor, değil mi?
Estás coberto pelo Sindicato do Sheetrock e dos Estucadores, certo?
Git marangozluğu, sıvacılığı öğren.
Era melhor aprenderes carpintaria ou outra coisa qualquer!
Sıvacı tugaylar!
Brigada de estucadores!
Restorana sıvacı geldi bugün.
O estucador foi hoje ao restaurante.
Hastanenin ilk "VAC" lı hastasıydım.
Fui o primeiro tipo no hospital a fazer uma VAC
- Babam sıvacıdır.
Pois o meu pai é capitão de um navio.
Böyle bir güç ile onun varlığı insanlık için bir tehdit olurdu ama biz onu yeniden canlandırıp beyninin her hücresine Bio-Vac zerkettik.
Com tal poder, a sua própria existência ameaça a Humanidade, Mas, uma vez reanimado vai bio-vacinar cada último pedaço da massa encefálica,
"YLDYM" yazmış.
Escrever "VaC."
Beyaz göğüslü sıvacı kuşu.
Um trepadeira-azul de peito branco.
H-VAC bölümünü bulmalısın, en güneydeki köşede.
Procura o sistema de ventilação. Está no canto sudeste.
Brandon Boyd, VAC Kapital'de simsar ve öncü serbest fonu var.
Brandon Boyd, negociador da VAC Capital, um famoso fundo de investimentos.
VAC Kapital, biliyorum.
VAC Capital, estou ciente.
- VAC Kapital'i duydun mu hiç.
- Já ouviu sobre VAC Capital?
Tahminin VAC Kapital bu şekilde kalmasını planlıyor.
Suponho que a VAC Capital planeia deixar isso de fora.
Sıvacı.
Estucador.
Söyle onlara M-VAC sistemini getirsinler. Onunla her şeyden DNA parçaları alabiliyorlar.
Diz-lhes que tragam o sistema M-VAC, consegue recolher fragmentos de DNA de qualquer objecto.
Bana bir boyacı, iki karocu ve bir de sıvacı lazım.
Preciso de um pintor, de dois ladrilhadores e um de carpinteiro de cofragem.
Evet sıvacı, iki de karocu.
O da cofragem, muito bem, dois ladrilhadores... Dois!
Gerçek balerinler, periler, dans eden şekerler... ve canlanan bir sıvacıkuşu olacak.
Vai haver bailarinas ao vivo, fadas, doces a dançar... E um quebra-nozes que ganha vida.
Sıvacı kuşları da ağaç gövdesinin tepesine konup aşağı iniyor.
E os pica-paus voam para o topo do tronco, descendo depois.
Tanrım bunun için Kudüs'teki her marangoz ve sıvacıya ihtiyacımız olacak.
Vamos precisar de todos carpinteiros e estucadores de Jerusalém para isto.
Shop-Vac'e ihtiyacım olacak. Ve üç teneke sabuna.
Vou precisar do aspirador e três latas de sabão em barra.
Sıvacı olmaktı.
Era ser estucador.
"Azimli sıvacı'Hızlı'Eddie Edwards..."
"O Corajoso Estucador'Rápido'Eddie Edwards..."
"Azimli sıvacı."
"Estucador Corajoso."
Bu saçma risklere girmeyi bırakıp sıvacılık yapmalısın.
Então, para de correr estes riscos estúpidos e trabalha mas é no estuque.
VAC ne demek?
O que significa A... VAC?
- Um Bro'vac?
- Eu não, uh. - Uh...
Ro'bac.
Bro'vac...
Yeteneği olanı ödüllendirmeyi severim bu yüzden yedek oyuncularda ilk sırayı Faith Maguire'in çektiğini duyurmaktan kıvaç duyarım.
Gosto de recompensar talento, então alegro-me em anunciar que o 1º lugar no banco de reservas será de Faith Maguire.