English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ V ] / Vahşi

Vahşi translate Portuguese

6,413 parallel translation
Vahşi domuzum beni çağırıyor!
O meu javali. tem um "V" na ponta
Böyle giderse ormanda vahşi domuz kalmayacak!
Somos obrigados a isso. Já não há javalis na floresta por causa desta algazarra.
Hadi Vahşi Bill.
Anda, Wild Bill.
Orta Doğu'nun yeni Vahşi Batısı.
O faroeste do velho médio oriente.
Arada sırada vahşi şiirleri dinlerim.
Sou conhecido por parecer um bárbaro de vez em quando. Afasta os demónios.
Ancak annemiz o kadar ikna edici unsurlar sundu ki Mikaelson ailesinin en vahşi üyesi olan Kol bile temelinde bulunan hatayı anladı ve yeni hâlini isteklilikle kabullendi.
Ainda assim a Mãe foi tão convincente, que até ele, o mais selvagem de nós, viu o erro das suas ações e aceitou a sua nova forma com garra.
Ne kadar da çabuk vahşi benliğine dönüyorsun.
Como és rápido a regressar ao teu eu selvagem.
Bu akşam, damak zevkiniz için sizlere kurutulmuş Vahşi Kyoshi Fil Koi'si hazırladım zencefil yedirilmiş börülce filizi ve hibisküs kökü salatası eşliğinde.
Hoje à noite, para vosso desfrute, apresento-vos o bife de Elefante Koi. Recheado com um molho de gengibre, brotos de ervilha e uma salada de raiz de hibisco.
O hiddetli ve çirkin tanrıların vahşi hizmetkârları da, bize karşı yürüttükleri umutsuz savaşlarında kullanmak üzere Alden'da iblis kaynaklı bir yetenek, güçlü ve habis bir silah keşfetmişlerdi.
E o servos selvagens dos furiosos deuses sobrenaturais, viram em Alden um presente de Satanás. Uma arma poderosa e cruel para ser usada na sua guerra desesperada contra nós.
Her yer tekrar vahşi batı.
É como o Velho Oeste novamente.
Vahşi bir köpek tarafından ölemez.
Não pela mão de um renegado.
O bir sokak sıçanı... vahşi, pervasız, tehlikeli ve gitti mi?
Ele é um rato de rua, selvagem, imprudente, perigoso e... desapareceu.
Fetişler her zaman vahşi olmuyor.
Os fetiches nem sempre são violentos.
O zamanlar erkeklerin erkek olduğu zamandı ve medeniyetin yabani otları bu ülkenin vahşi güzel yüzünde daha az yaygındı.
Antigamente, quando os homens eram homens e a erva daninha da civilização existia em menos quantidade, nesta linda terra.
Sonra bildiğim tek şey elinde bir silahla kapıma dikildiğin ve bu vahşi suçlamaları yaptığın.
E logo de seguida, tu apareces à minha porta, a apontar-me uma arma! E vens com todas essas acusações malucas! - O teu filho violou-me.
Benim için gerçek ; ... bizim, yani türümün eninde sonunda şiddet dürtüsüne yenilecek vahşi yaratıklar olduğudur.
A verdade para mim é que nós, o meu tipo, somos criaturas violentas, que eventualmente não conseguem controlar seus impulsos violentos.
Ama yine de vahşi yaratıklarsınız.
Mas ainda são criaturas violentas.
Kurt Adamlar saf kan olanlarından bu yana dört jenerasyon geçti. Artık daha az vahşi ve dolunay öncesi, sırasında ve sonrası dönüşebiliyorlar.
Lobisomens que são transformados quatro gerações de um puro sangue são menos ferais e conseguem transformar-se antes, durante e depois do ciclo lunar.
Yanında sadece yay ve okla vahşi doğaya bırakılırsın ve et getirmeden eve dönmeyeceğin söylenilir.
És largado no meio da natureza selvagem apenas com um arco e uma flecha e instruções para não regressares sem carne.
Ben genç bir kız iken annem bana sanki vahşi hayvanlar tarafından yetiştirilmişim gibi etrafımdaki herkese tükürüp vurduğumu söylerdi.
Quando eu era pequena, a minha mãe dizia que eu parecia ter sido educada por iaques selvagens, cuspia e dava pontapés a toda a gente à minha volta.
Ay Tapınağı'nı vahşi bir Goroon gibi koşturan sen değil miydin?
Não? Não eras tu a conduzir o templo como um louco?
- Olmaz, bu vahşi bir sürü.
- Não, são selvagens.
Bina Vahşi Hayvanlar LTD adında bir şirkete ait.
O proprietário do prédio é uma empresa chamada Wild Animal Inc.
Meksika'ya vahşi hayvan ihraç ediyormuş.
Exportação de animais selvagens protegidos para o México.
Hayır, vahşi bir adamla sorunu olan bir kadını.
- Não. Uma mulher com problemas com um homem violento.
Bir yargıç o kasede bakıp da kızını savunan bir baba mı görecek, yoksa çocuklarının veyaletini hak etmeyen vahşi bir baba mı?
Pensas, por um momento, que um juiz vai ver a gravação de um pai a defender a filha e ver um homem violento que não merece a guarda dos filhos? - Odeio-te!
Tiyatroseverler, bu gece yapılan vahşi saldırıdan sonra hâlâ olayın şokunu... Haberler...
Os espetadores continuam abalados depois de sobreviverem a um brutal e estranho ataque no teatro da baixa.
Vahşi değilsin.
Não és um selvagem.
"Çok güçlü, vahşi bir şey vaad eder."
Algo se aproxima. Algo poderoso, selvagem.
Şiddetli rüzgarlar, iklim değişikliğinin vahşi gücünün açığa çıkması, Marge'ın 5 golcüsüne 3 puanlık uzun menzilli atış yapmasını sağladı.
OS PERIGOS DO AQUECIMENTO GLOBAL Ventos fortes, desbloqueados pelo poder selvagem da mudança climática, permitiram aos cinco pontapeadores da Marge lançar uma campanha de longo alcance de uma aniquilação de três pontos.
Ben vahşi biri değilim.
Não sou uma pessoa violenta.
Vahşi olmadığını göster onlara.
Mostra-lhes que não és uma selvagem.
Ve ben orada durmuş ülkenin başşehrinde bu vahşi... olayı izliyordum.
E ali estou eu, na capital da nação, a ver este... acto selvagem.
Bizler erkeklerin vahşi ve yıkıcı dünyasından uzakta bir yerde yaşıyoruz ve suçlulara cezalarını vereceğiz.
Fornecemos um lugar seguro do mundo violento e destrutivo dos homens. E levamos os criminosos à justiça.
Ya da vahşi hayvan çalmıştır.
Ou... Os animais selvagens roubaram.
Vahşi bir meiloorun avına gönderdiğin için mi?
Numa busca sem sentido?
Eski İskandinav'ın Vahşi Savaşçıları'nın literatüründe kana susamışlık içinde ve ülkeye göç etme için savaştıkları bilinirdi.
Os guerreiros da literatura nórdica eram conhecidos por lutarem num estado de transe sanguinário.
Umarım bunca yolu Seattle'ın vahşi kazlarını kovalamak için gelmemişimdir.
- Não, ainda não. Espero que não me tenhas trazido até Seattle para uma busca inútil.
Vahşi doğada hayatta kalabilmek için engelinin üstesinden gelmek zorunda olan engelli bir sincabı anlatıyor.
E sobre um esquilo deficiente que tem de aprender a superar as suas incapacidades para que possa sobreviver na natureza.
Okyanuslar çok vahşi.
Os oceanos são uma loucura.
Anne, gittiğimiz yer vahşi doğa, yiyeceğimizi doğadan buluruz.
Mãe, vamos estar na natureza. Vamos ser auto suficientes.
Biliyorsun, bazen vahşi doğada da kirlenmiş şeyler olabilir.
Sabes, às vezes, as coisas ficam conturbadas lá fora.
Takım elbiseli vahşi bir köpekmiş.
Um tipo qualquer de cão selvagem vestido.
Başkentteki vahşi suç oranı 20 yıldır düşüyordu yine de son 4 ayda önemli bir sabıka kaydı olmayan insanlar tarafından 7 ayrı suç işlendi.
O crime violento em DC está em baixa há 20 anos e ainda assim, nos quatro últimos meses, tivemos sete actos de violência aleatórios, de indivíduos sem ficheiro criminal.
Vahşi suçlarda, ateş açma olaylarında bir delik arıyoruz.
Aumentou os crimes violentos. Tiroteios em massa.
Eğer vahşi suçlarda bir artış varsa cevabı Amerikan Hükümeti'nin kara bütçesinde bulamazsınız.
Se houve aumento na incidência de crimes violentos, você não vai encontrar a razão, no orçamento secreto do governo dos EUA.
Bu ülkedeki vahşi suç sorununun çözümünün genetik görüntüleme ile başlayacağına inanıyorum.
Acredito que a solução para a questão dos crimes violentos neste país começa com a localização...
Ortada minik vahşi çetemizle işbirliği yaptığına dair kanıt da yok.
E mais, não há evidências que ela trabalha com o nosso pequeno grupo de raparigas selvagens.
Vahşi Batı'ya özlem duyan yeni evli bir çift oluruz, tamam mı?
Somos um casal recém-casado com uma atracção pela vida de cowboy, certo?
Ölümün vahşi ağzına Cehennemim ağzına. "
em direcção à Boca do Inferno ".
Dışarısı vahşi batı gibi, adamım.
É uma guerra lá fora, meu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]