Valiant translate Portuguese
151 parallel translation
Bulunan obje, 200 sene önce S.S. Valiant'tan bırakılan gemi felaket kayıt cihazı. Teypler yanmış durumda.
O objecto que nós encontrámos é o registo do desastre de uma nave, ejectado aparentemente da S.S. Valiant, há 200 anos...
Valiant'ın burada ne yaptığını ve ona neyin zarar verdiğini bulmayı umuyoruz. Cevapları bulunca, yolumuza devam edeceğiz.
Esperamos descobrir com a gravação o que a Valiant fazia aqui e o que destruiu a nave.
Valiant fırtınaya yakalandı ve bu tarafa sürüklendi. İtici motorları yeterince güçlü değildi.
A Valiant encontrou uma tempestade magnética espacial e foi empurrada nesta direcção.
Öncelikli olan soru, Valiant'ı ne tahrip etti?
A nossa questão primordial agora é... o que é que destruiu a Valiant?
- Valiant tahrip olmadan önce, geminin kaptanı mürettebatın EDS oranlarını araştırmış.
Antes da Valiant ser destruída, o seu capitão procurou freneticamente por informação PES na sua tripulação.
Valiant'ın kaptanı da büyük ihtimal böyle hissetti, ve karar vermek için fazla bekledi.
O capitão da Valiant, provavelmente, sentiu-se do mesmo modo e aguardou muito tempo para tomar uma decisão.
Bay Maroon, Bay Valiant geldi.
Sr. Maroon, está aqui o Sr. Valiant para...
Gösteri Dünyasını ne kadar biliyorsunuz Bay Vailant?
O que é que você sabe sobre o negócio do espectáculo, Sr. Valiant?
- Karısı tam bir yılan. Ama o farkında bile değil.
Olhe, Valiant, a mulher dele é venenosa, mas ele pensa que ela é a Betty Crocker.
Otur Valiant.
Sente-se, Valiant.
Şimdi ne dersin Vailant?
Então o que pensa, Valiant?
Biraz gerginsin galiba Valiant.
Está um bocado nervoso, não é, Valiant?
Eddie Vailant.
- Eddie Valiant!
- Öyle değil mi Bay Valiant?
- Não vai, Sr. Valiant? - Sim, claro.
Valiant ve Valiant, Kaçırılan Çocuğu Buldu.
VALIANT E VALIANT DESLINDAM O Rapto dos Sobrinhos
Sen Eddie Valiant değil misin?
Você não costumava ser o Eddie Valiant?
Bay Valiant.
Sr. Valiant?
Sadece toplamaya yardım ediyor.
O Valiant estava a apanhá-la para lhe dar.
Tavşanın nerede olabileceği hakkında bir fikriniz var mı Bay Valiant?
Não tem uma ideia onde está o coelho, Sr. Valiant?
İşbirliği yapmamanıza şaşırdım Bay Valiant.
Estou surpreendido por não ser mais cooperante, Sr. Valiant.
Çocuk eldiveni değil Bay Valiant.
Estas não são luvas delicadas, Sr. Valiant.
- Vailant sen misin?
- Tu és o Valiant? - Sim.
- Bak Valiant.
- Olha, Valiant.
Bu iş dünkü bebek bezi kadar pis kokuyor.
Eu digo-te, Valiant, esta coisa cheira pior que as fraldas de ontem.
- Paranla asansör topuk ayakkabı al. - Hayır Valiant, yapma.
Guarda o dinheiro para uns sapatos de elevador.
Purom.
Não, Valiant, não! O meu charuto!
Valiant Valiant.
- Valiant Valiant. - Isso era dantes.
Eddie Valiant. Tutuklusunuz.
Eddie Valiant, está preso!
Çok güvenilir bir kaynaktan Tavşanın burada olduğunu öğrendik.
Ouve, Valiant, temos uma denúncia segura de que o coelho está aqui.
Çizgiyi geçersen... seni de çamaşırlarını da asarız.
Quanto a ti, Valiant, sai da linha... e nós penduramos-te, a ti e à tua roupa lá fora a secar.
Beni yanlış anladınız Bay Valiant.
Tem a ideia errada a meu respeito, Sr. Valiant.
Beni yakalamadınız Bay Valiant.
Não me apanhou, Sr. Valiant.
Kocam için her şeyi yaparım Bay Valiant.
Eu faço qualquer coisa pelo meu marido, Sr. Valiant.
Çaresiz durumdayım Bay Valiant.
Estou desesperada, Sr. Valiant.
- Valiant, kalbimi durduracaktın.
Valiant, o que estás a tentar fazer, provocar-me um ataque cardíaco?
Bana ne yapacaksın Valiant?
O que vais fazer comigo, Valiant?
Taksi mi çağırdın Valiant?
Então, Valiant. Chamaste um táxi, ou quê?
Valiant'ı aradık patron.
Revistámos o Valiant, chefe.
- Ölüm, karını ve Valiant'ı kaçırdı. - Acme fabrikasına götürdü.
O Doom agarrou a tua mulher e o Valiant e levou-os para a fábrica do Acme.
Gördünüz mü Bay Valiant? Bu olayın sonunda Çizgişehir'in patronluğuna terfi ettim.
Vê, Sr. Valiant, o êxito da conclusão deste caso... representa o fim da minha carreira como jurista na Cidade dos Desenhos.
Artık bitti Bay Valiant.
Acabou, Sr. Valiant.
- Bir sakıncası mı var Valiant?
Tens algum problema com isso, Valiant?
Açık mavi bir Valiant.
Tinha um Valiant azul...
Bir Valiant.
Um Valiant.
- Bir Valiant'a hiç bindiniz mi?
Alguma vez andou num Valiant?
S.S. Valiant'ın tahrip edildiği.
O único facto que nós temos por certo é que a S.S. Valiant foi destruída.
Tavşanı yakalayacağım Bay Valiant.
Vou apanhar o coelho, Sr. Valiant.
Bize zor kullandırma.
Não nos obrigues usar a força, Valiant.
- Valiant buralarda bir yerde olmalı.
Não.
Eddie Valiant.
Eddie Valiant.
Valiant.
Valiant.