Valjean translate Portuguese
105 parallel translation
- Jean Valjean mı?
- Jean Valjean.
jan valjean hastalanır kozete ve maryüs onun yanına gider maryüs ondan özür diler ve jan valjean onlara nasihatler verir ve artık vakti gelmiştir uzun bir yolun sonuna gelmiştir jan valjeanın gözleri kapanır
" Enquanto contemplava a água, que brilhava com os raios de luz... esperava que as orcas voltassem.
Jan valjean ölmüştü kozete ve maryüs göz yaşları içinde ağlarlar
" Quando a menina chorou pelo seu avó, a sua mãe secou-lhe as lágrimas. Não fique triste, doce menina.
Eddington beni karakterlerden birine, Valjean adındaki bir adamı bıkmadan kovalayan bir polis olan
O Eddington compara-me a uma das personagens, o Inspetor Javert.
Müfettiş Javert'e benzetiyor.
Um polícia que persegue um homem chamado Valjean sem parar.
Valjean önemsiz bir suç işlemiş.
Culpado de uma ofensa trivial.
Tüm hayatını insanlara yardım ederek geçiren ve korkunç adaletsizliğin kurbanı olan Valjean ile ilgili.
É sobre o Valjean, vítima de uma injustiça monstruosa, que passa a sua vida a ajudar pessoas.
O Valjean.
Ele é o Valjean.
Adım Jean Valjean. 19 yıl hapis yattım.
Chamo-me Jean Valjean. Cumpri 19 anos de trabalhos forçados.
Acele et! Mösyö Valjean'ın yola koyulması gerekiyor.
O Sr. Valjean precisa de ir indo.
Jean Valjean, kardeşim, sen artık kötü değilsin.
Jean Valjean, meu irmão, já não pertence ao mal.
Jean Valjean'ın da belediye başkanının at arabasıyla yaptığı güç becerisinin aynısını sergilediğini gördüm.
Vi o Jean Valjean fazer a mesma demonstração de força que o presidente fez a carroça.
- Efendim, Jean Valjean bir hırsız.
Senhor, o Jean Valjean é um ladrão.
Sadece 20 yıl önce hapishanede gardiyanlığını yaptığım Jean Valjean adındaki adamın hatırası vardı.
Apenas a recordação... de um tal Jean Valjean que eu guardara na prisão há 20 anos.
Jean Valjean olamayacağınızı söylediler ve haklıydılar.
Disseram-me que não podia ser o Jean Valjean, e tinham razão.
Arras'tan henüz döndüm. Orada gerçek Jean Valjean'ı gördüm.
Acabo de chegar de Arras, onde vi o verdadeiro Jean Valjean.
- Gerçek Jean Valjean'ı mı?
- O verdadeiro Valjean? - Sim.
Bu Jean Valjean, " demiş.
É o Jean Valjean. "
Carnot'un Jean Valjean olduğuna hiç şüphe yok.
Bom, não há dúvida. O Carnot é o Valjean.
Elbette, öyle. Valjean'ı kendi gözlerimle gördüm.
Eu vi o Valjean com os meus próprios olhos.
- Bu adam Valjean olduğunu kabul ediyor mu?
Ele admite ser o Valjean? - Claro que não.
Valjean şartlı tahliyesini ihlal etti, bu ömür boyu hapis demek.
O Valjean violou a liberdade condicional. Isso é prisão perpétua.
Sen suçlu Jean Valjean mısın, değil misin?
É ou não é o criminoso Jean Valjean?
- Sen, Jean Valjean mısın, değil misin?
O senhor é ou não Jean Valjean?
Jean Valjean. 19 yıl birlikte hapis yattık.
- Jean Valjean. Cumprimos 19 anos juntos na prisão.
O Jean Valjean.
É o Jean Valjean.
- Valjean?
- Valjean?
Valjean olduğumu dair başka kanıtlar da bulacaksınız.
Verificará que eu sou o Valjean.
Seni tekrar görmek bir zevkti, Valjean.
É um prazer voltar a ver-te, Valjean.
Nereye gideceksin, Valjean?
Para onde vais, Valjean?
Pekâlâ, Javert, onun Valjean olduğunu söylemiştin ama sana inanmadık.
Bom, Javert... disse que ele era o Valjean e não fizemos caso.
Bu arada, şuradaki adamlar Valjean'ı bulman için emrinde.
Até lá, tem estes homens à sua disposição para encontrar o Valjean.
Valjean!
Valjean!
Valjean burada mı?
- O Valjean está aqui?
Seni hapiste hayat boyu kalmaktan kurtaracağım, Jean Valjean.
Vou poupá-lo de uma vida na prisão, Jean Valjean.
Jean Valjean ile olan mı?
- É aquele com Jean Valjean?
Jaen Valjean ile olan İki şehir hakkında bir hikaye değil miydi? Hatta bir dilim ekmek çalmadan hemen önce,
História de duas cidades é com Jean Valjean... que disse : "Isto que faço é muito melhor"... antes de roubar o pão?
Jean Valjean?
Jean Valjean?
Birim 2O, 7OOO blok ötede... Valjean caddesi Van Nuys tünelinde.
Estamos na altura do número 7OOO... daAvenidaValjean, em Van Nuys.
Gelecek hafta... Sorbonne'dan ValJean burada olacak.
Para a semana, estara ca o Valjean, da Sorbonne.
Ve tarih kefaretini ödeyenlerin hikâyeleri ile dolu tıpkı Jean Valjean ve Buzz Işık yılını seslendiren Tim Allen gibi.
E a literatura está cheia de histórias de redenção... desde Jean Valjean até a voz de Buzz Lightyear, Tim Allen.
Jean Valjean rolü için seçmelere katılacağım.
Vou concorrer para o papel de Jean Valjean.
Sen, Jean Valjean'ı oynamalısın.
Tu é que deves interpretar o Jean Valjean.
Birkaç yağmur damlası acıtamaz artık canımı
Do mundo de Jean Valjean. Jean Valjean não é nada agora!
- Kaç git buradan! Bir kez hırsızlık yapan her zaman hırsızdır İstediğin, her zaman çalmak! Hayatını benimkiyle takas edeceksin Evet Valjean, anlaşma istiyorsun!
Sonhei no tempo que passou, quando a esperança era grande e a vida valia a pena.
- Sana çok kızdım, Jean Valjean.
- Estou muito zangado consigo, Valjean.
Jean Valjean benim.
Eu sou Jean Valjean.
Dikkatli olun Sayıları çok fazla
A minha vida era uma guerra perdida. Deram-me um número e mataram Valjean
Götür onu Valjean
Quem sou eu?
Fikrimi değiştirmeden önce!
Eu sou Jean Valjean!
Bu dünyadan kaçacağım Jean Valjean'ın dünyasından
Pega na minha mão.