Vana translate Portuguese
181 parallel translation
Yeni bir vana icat edecek birini bulmalïyïz.
Precisamos de alguém para criar outra válvula.
Kaygan bir vana, ucunda ince bir vida ile.
Uma válvula de corrediça com uma rosca na haste.
Bu vana aleti çalïstïrïrsa, yarïsa hazïrïz.
A válvula encaixa neste mecanismo, e está a andar.
Kaygan bir vana var.
Há uma válvula para ele.
Bahçıvana arabayı ön tarafa itmesini söyleyeceğim.
Vou pedir ao jardineiro para o empurrar à frente da casa.
Evet, Majesteleri buradaki bahçıvana talimat vermiş. Her gün siz Majestelerine en güzel çiçeklerden getiriyor.
Sim, sua Majestade instruiu o jardineiro para trazer a Vossa Majestade todos os dias as mais belas flores.
Çok namuslu yaşlı bir bahçıvana sarkıntılık ettim.
Ataquei um jardineiro idoso, de grande virtude.
60 yaşında bir bahçıvana cinsel saldırıda bulunmuş.
Atacou sexualmente um jardineiro de 60 anos.
Acaba bir bahçıvana ihtiyaçları var mıdır?
Estava a pensar que talvez tenham uma vaga para jardineiro,
Bu adalardan herhangi birini vuracak olsa Levu-Vana'yı vurur.
E, de qualquer uma dessas ilhas, pode atacar Levu Vana. E porquê Levu Vana?
- Neden Levu-Vana? B-17'ye uygun hava meydanı için yeterince geniş düzlüğe sahip.
Porque tem espaço suficiente para a pista de aterragem dos B-17.
Evet, bu adaların şeklinden anlaşılıyor. Bu Gavabutu, Levu-Vana, Toko-Rota ve Pala Geçiti.
Pela forma daquelas ilhas, é Gavabutu, Levu Vana, Toka Rota e Pala Passage.
Japonlar kendilerini ona hazırlamadan, Levu-Vana'ya saldırmalı.
Ele tem de atacar o Levu Vana antes que os japoneses o façam.
Gavabutu'da düşmanı temizleyip Levu-Vana'da saldırıyı arttıracaksın.
Vai limpar Gavabutu e preparar a invasão de Levu Vana.
Japon savunması hakkında detaylı bilgi lazım.
Levu Vana? Não temos informações suficientes sobre a formação japonesa.
İstiyoruz. Biliyorlar.
Os japoneses têm Levu Vana, nós queremo-la e eles sabem disso.
Levu-Vana'da büyük bir karşılama bizi bekliyor.
Estão a preparar-lhe uma recepção em Levu Vana.
Belki de bizi buradayken vurmayı planlıyorlardır. Uzun menzilli uçak alamaz mıyız?
Talvez tencionem atacar-nos aqui, em Gavabutu, antes de zarparmos para Levu Vana.
Özel görev kuvveti Levu-Vana'yı hedefliyor.
Aquela força especial vai para Levu Vana.
Titan'dan Levu-Vana'ya bu yakıtla ne kadar idare edebiliriz?
Quanto tempo acha que demorarão de Titan até Levu Vana?
Vana açık.
Válvula aberta.
Elektriksel vana devre sisteminde kısa devre olmalı.
Deve haver um curto circuito na válvula do circuito elétrico.
Şimdi, vana.
A válvula.
- Vana.
- Válvula.
Vana.
Válvula.
- Elektro vana 1.
Vamos. - Eléctrodo número 1?
- Elektro vana 2.
- Eléctrodo número 2? - Pronto!
Adam bana'bahçıvana dikkat et'dedi sonra da bu keseyi verip bıçakladı.
Aquele homem disse-me que fosse ver o jardineiro em seguida deu-me esta bolsa e apunhalou-me.
Çok iyi bir bahçıvana ihtiyacımız var.
Precisamos de um jardineiro muito bom.
- Bir de sıkışmış vana var.
- E uma valvula encravada.
- Bir vana arızası.
- É uma valvula encravada.
Vana arızasından bahsetti.
Disse que era uma valvula encravada.
Bu vana arızası onları reaktörün su seviyesine yönlendiriyor.
A valvula esta a obriga-los a lidar com o nível de agua do reactor.
47. İstasyondaki vana temiz.
A valvula da estação 47 esta boa.
Orada bir vana olmalı, gelip sizi göstermem lazım.
Há um interruptor. Subirei para mostrá-lo.
Vana tuvalette yada mutfakta lavabosunun altında olmalı...
O interrutor está no armário de banho ou debaixo do...
Sanırım vana mutfakta olacak.
Suponho que o interruptor deve estar na cozinha.
Vana sıkıntı çıkarıyor.
A válvula está estupida.
Vana çatıda da ondan.
Porque a válvula está no telhado.
Bu yüzden ben kızıp seni vurmadan önce vana bin.
Vá, entra na carrinha antes que comece a espumar pela boca e comece a disparar.
Face, vana git telsizi aç.
Caras, vai à carrinha buscar o rádio.
Belki vana ulaşabiliriz. A Takımı'nı kutudan çıkaralım.
Lançando a sorte ao vento, alcançamos a carrinha e tiramos o Esquadrão do xelindró.
Bilemiyorum Murdock B.A.'in vana Billy'i alman konusunda ne düşündüğünü biliyorsun ki o sadece köpek.
- Não sei, Murdock... Sabes bem o que o BA acha de ter o Billy na carrinha e ele é só um cão.
Bozuk bir iç vana olmalı.
O selo interior está avariado.
Ana vana durmak!
Valva principal desligada!
Hız sekizi geçince vana tıkanmış olmalı.
- A válvula reguladora está encravada.
Vana 10 yarım kapasitede, efendim.
Válvula 10 a meia capacidade, senhor.
- Levu-Vana.
Aqui.
Günün sonunda asıl mesele, Japonların Levu-Vana'ya sahip olmaları.
Resumindo :
Vana göz kulak oluyordum.
Eu fiquei para vigiar a carrinha.
Umarım vana elimde kalmaz.
Espero que aquela válvula não rebente na minha mão.