Vanilla translate Portuguese
117 parallel translation
Bu da Bayan Evans'ı oynayan Vanilla Hoare.
Esta é a Vanilla Hoare, como Miss Evans.
Bence Scott çok yüksekte kaldı Vanilla da yere çok yakın oldu yani çok aşağıda kaldı.
Tenho a impressão que o Scott pode estar muito acima, em altura, relativamente à Vanilla, que está demasiado perto do chão, na área de estar muito em baixo, nesta altura.
Scott'a bir çukur kazar hendeğe kutu koyarım.
Vou cavar um poço para o Scott e colocar uma caixa na trincheira da Vanilla.
Benim kutuları çıkartıp Vanilla'yı hendekten çıkarsak?
Olhe, se eu tirar as caixas e a Vanilla sair da trincheira?
Danello topu beliyor, alabilecek mi?
Vanilla reforça...
Kendimi daha fazla ucuzlatmadan önce bilmem gerek. Vanilla ice konserine ön sıradan bilet....... alabileceğinden emin misin?
Antes de me rebaixar ainda mais, de certeza que tens bilhetes para o concerto do Vanilla Ice?
Az pişmiş olsun ve bir de vanilyalı kola alayım.
Em sangue, claro. E quero esta Vanilla Coke.
Vanilla ve çikolatayı daha iyi birleştiren başka birşey yok.
Não há mistura melhor do que baunilha e chocolate.
- Vanilla Creme!
- Vanilla Cream!
Kahrol, Vanilla lce.
Vai á merda, Vanilla Ice.
- Vanilya orkideleri.
- Orquídeas Vanilla.
En sevdiğin tat, vanilla?
O teu sabor preferido é baunilha?
Chandler "Vanilla Ice'a benzeyenler" yarışmasına katıldı ve kazandı.
O Chandler entrou num concurso para sósias do Vanilla Ice e ganhou.
Vanilla Ice gib.
Seu Vanilla Ice.
Fırçasıyla gökyüzünü vanilya rengine boyamış.
O pincel dele pintou o "Vanilla Sky".
"Vanilla shake", kola.
Batido de baunilha, cola.
Stoli'nin kokusunu alıyorum.
Até aqui cheira a Vanilla Stoli.
Vanilla Ice restorana geldiklerini söylüyor ve hala birlikteymişler.
O Vanilla Ice disse que chegaram ao restaurante e ainda estão juntos.
Jimmy Hendrix, Vanila Fudge'dan önce burada çalardı.
Jimmi Hendrix abriu o show do Vanilla Fudge.
Gerçek bir tavsiye dinle Vanilla Ice'la çık sahneye
Aceita um conselho a sério Junta-te ao Vanilla Ice
Vanilla Ice bile sana saygı göstermeyecek
O tipo é assim. "Como vai o Vanilla Ice ofender-te?"
Önce bahis oynamalıyız. Vanilla kazanır, ama para bölünür.
Na exata, você aposta no primeiro e segundo em ordem... e tem a mesma aposta, mas fora de ordem.
Vanilla Sky "
- "Vanilla Sky".
Oh, evet! Bize bir çiftlik bombası daha patlat, Süt Mısırı!
Mostra-nos outra bomba do celeiro, Vanilla Corn!
- Ben... büyük bir vanilla shake alayım.
- Olá, posso ajudá-lo? Podia dar-me um batido grande de baunilha, por favor? - Peço desculpa.
Biggie öldü, Tupac öldü Vanilla Ice hâlâ yaşıyor.
O Biggie morto, o Tupac morto, o Vanilla Ice ainda está vivo.
Bak Vanilla Ice, şu anda katil zanlısı durumundasın. Bu işin ucunda idam var. Gerçek idam, kaset ismi değil.
Vanilla Ice... a esta altura olhas para um "rap homicídio", que te pode levar à pena da morte, e não falo do título do disco.
- Tekne hırsızı... - Vanilla Ice mı?
- O ladrão de barcos?
Onu hakiki gangsterlerle birlikte pis su tankına kapatmakla tehdit ettim.
- Vanilla Ice? Ameaçado a ser atirado para um depósito com gangsters reais. Ele dobrou-se como se fosse dia de lavandaria.
Vanilla Custer'ın idrar testini geçemeyeceğini kim bilebilirdi ki?
Mas quem imaginaria que o Vanilla Custer estava dopado?
Vanilla Custer idrar testini geçemedi. Dün öyle demiştin.
Vanilla Custard acusou positivo no teste de urina, disseste tu ontem.
Ayrıca Vanilla Ice ile evlenmek Z-Bots'un en büyük koleksiyonunu yapmak da istemişimdir.
Também me queria casar com o Vanilla Ice e construir a maior colecção de Z-Bots de sempre.
- Söyle ona, lanet olası telefona gelsin.
- Vanilla Ice, passa-lhe o telefone.
Vanilla Sky'dan seramik maske.
E também a máscara de cerâmica do filme Vanilla Sky.
Bir ay onlara para vermezsen Vanilla lce gibi balkondan sarkıtırlar seni.
Um mês mau e penduram-te numa varanda, como ao Vanilla Ice.
Ve o kaymak cocuk.
E o miúdo do Vanilla Ice.
Burada "Njósnavélin" i çalıyoruz, "Vanilla Sky" soundtrackinde de vardı, Sigur Rós'a hoşgeldin deyin!
Este é o tema "Njósnavélin", do filme "Vanilla Sky", dêem as boas-vindas aos Sigur Rós!
Belki de bir vanilya.
Talvez... Talvez um Vanilla.
Vanilla Ice'ın dediği gibi, "Durun, birlik olun ve dinleyin." Çünkü göstermek üzere olduğum film, iki sebepten ötürü önemlidir.
Nas palavras do Vanilla Ice, "Parem, colaborem e ouçam", porque o filme que estou prestes a mostrar-vos é importante por duas razões.
- Tabi tabi. Vanilya Baharatı'da getir.
Bem, vê se trazes a Vanilla Spice.
Evet, sana da "Vanilya Baharatı" dedi. Anca alışveriş yaparmışız.
Sim, e chama-te Vanilla Spice e disse que nós só sabemos ir às compras.
Demek rakibimsin sensin Vanilya?
Então, és a minha adversária, Vanilla?
Gidip Vanilla Sky'ı kiralayacağım.
Mas eu não me posso lavar.
Nyquil * içki kategorisine girer mi?
Sim, isso parece-me divertido. Vou alugar o "Vanilla Sky".
Bana ne diyeceksin Clarence?
Dá-me mais do que esse ar farsola à Vanilla Ice.
Şu Vanilla Ice bozuntusu ifade dışında.
Sei quem matou o puto em Palm Grove. O Leontro Wilson.
Bana vanilla latte tarzı vuruş he!
Acho que deves de gostar disso.
Arabaya bin bakalım, Vanilla Ice.
Entra no carro, preto branquinho.
Ve 2 maltlı süt, vanilla ve çikolata, tamam?
1 batido de baunilha e um de chocolate, sim?
Vanilyalı kolanız.
E um Vanilla Coke.
Kıpırdama.
- Não te mexas. Calma, Vanilla Ice.