Varda translate Portuguese
74 parallel translation
Onu canlı ele geçirmek Konsül Varda'nın işi.
A Consulesa Varda tem o dever de a trazer com vida.
Konsül Varda, bunu yapmanız gereken şekilde yapın.
Consulesa Varda, faça o que tiver de fazer.
Ben, Dorca gezegeninin konsülü Varda'yım.
Sou a Consulesa Varda, do planeta Dorca.
Varda, ne kadar barışçıl olduğunu gösterdiğiniz için... teşekkür ederim.
Obrigado por demonstrar as vossas intenções pacíficas, Varda.
Yakala onu Varda!
Vá buscá-la, Varda.
O yaşlı bir adam Varda.
É um velho, Varda.
Varda! Saldırıya son ver!
Varda, interrompa o ataque!
- Elveda Komutan.
- Varda... - Adeus, Comandante.
Ve Konsül Varda... tebrikler.
Consulesa Varda, parabéns.
O yaşlı bir adam Varda.
- Ele é velho, Varda.
Sana Varda, istediğin her şeyi... Ölmesine izin verirsen tabii.
Para si, Varda, tudo o que quiser, se o deixar morrer.
Konsül Varda'nın emirleri Ekselans.
- Não me deixa ver o Archon? São ordens da Consulesa Varda, Vossa Excelência.
Varda. Yaşlı bir adam olarak, rüyamda öldüğümü görürken, ve seni burada bana ölümsüzlüğümü hazırlarken buluyorum.
Varda, eu sou um velho a sonhar com a morte, e você anda a tratar da minha imortalidade.
Bul onu Konsül Varda.
- Encontre-o, Consulesa Varda.
- Varda, onu Malic öldürdü.
- Varda, foi o Malic que o matou.
Askerler, Konsül Varda'yı yakalayın!
- Soldados, prendam a Consulesa!
Konsül Varda.
- Da Consulesa Varda.
- Çok hasta biri. - 70 kilometre cıvarda bir hastane yok.
Ela está muito doente. Não há hospitais num raio de 80 km.
Sanki Rusya'da bir market varda.
Porque não há mercearias na Rússia.
Belki duymamışsındır bu çıvarda gençler balık gibi yürüyor.
Para o caso de não saberes, os yuppies têm filhos como coelhos.
Yatıştırıcı almam için biraz suya ihtiyacım varda.
Preciso de água para tomar um calmante.
Bayanlar ve baylar birazdan mükemmel bir maça tanık olacaksınız her türlü bahis yükseltmek mümkündür sizi uyarıyorum Bay Chalkea'yi yakından tanıyorsunuz Tanrı biliyor ki ondaki zeka bu bölgedeki en büyük gelmiş geçmiş en büyük zekadır kendisi bu çıvarda satranç ustalarını yenmenden bırakmamış olup yendiklerinin listesine
Senhoras e senhores, garantiremos cada tostão de qualquer bolsa que queiram apostar mas devo avisá-los, com toda a justiça, que o Sr. Chalker aqui... que Deus o preserve, não foi abençoado pelo Senhor com o poder da fala... é o campeão indisputável deste condado
Şey, anladığım kadarıyla, bunu yapabilecek bir kişi varda, o da sensin.
Pelo que entendi, se existe alguém que pode fazer isso, és tu.
Varda sana söylemicem onun ne olduğunu, anca bana bişeyler ödersin, o bişeyi alabilmek için.
Mas não lhe vou dizer o que é, a não ser que me pague pra saber.
Tanrım Logan çok ateşli, onda varda var.
Meu Deus, o Logan estava tão apetitoso, mesmo dadas as circunstâncias.
Mikroplarla ufak bir sorunu varda.
Ele tem um problema com germes.
Oh, üzgünüm. bu gece bir randevum varda.
Esta noite, tenho um grande encontro.
Bu gece kasapla bir randevum varda.
Tenho um encontro com o talhante, esta noite.
Evde bazı meseleler varda, bu genelde iyi hissetmemi sağlar.
Tenho alguns problemas lá por casa e o leite faz sentir-me melhor.
Sanki fizik profesörü maaşınla bunlara yetecek paran varda.
Como conseguiu comprar essas coisas com o salario de professor de física.
- Evet, yüzümde bir tüy sonurum varda.
- Sim, tenho um ligeiro problema com os pêlos faciais.
Bugün emprovize toplantım varda.
Vou conviver com os colegas de lá.
Pazartesiye matematik sınavım varda.
Tenho um teste de matemática na Segunda-feira.
Hiç. Bugün bir randevum varda. Olurda yapmamız gerekir.
Tenho um encontro esta noite e podia ser preciso.
Bir randevum varda.. Theo ile.
Tenho um compromisso... com a Theo.
- Korsan Mağrası resmi varda...
- Você tem "A Cova do Pirata" estampado...
Mahkumla sorunumuz varda.
Temos um problema com o prisioneiro.
ben calismama donmek zorundayim, bir sunumum varda.
Tenho de voltar, tenho uma apresentação.
Bugün bir sürü randevum varda.
Apenas tive muitas reuniões hoje.
Sanki etrafta onlardan çok varda...
Não tens um à mão, ou tens?
Senin ne işin varda buradasın?
O que fazes aqui, já agora?
Arkanda tekerlek varda sanki, sürekli başa dönmekten bahsediyorsun.
Podemos começar por aí. Está bem.
uyku sorunum varda.
Tenho problemas para dormir.
Ocakta mantı varda.
Eu tenho que colocar o ravioli em.
Ağladın mı? Köpeğe karşı alerjim varda.
São alergias do cão.
İşte burada Varda!
Aqui está ela, Varda!
- Konsül Varda!
Consulesa Varda!
- Konsül Varda nerede?
- Onde está a Consulesa Varda?
Çerez ister misiniz?
Trufas Varda?
10 dakika sonra bir toplantım varda.
Tenho uma reunião dentro de 1 0 minutos.
Futbol antremanım varda.
De futebol.