Vayy translate Portuguese
141 parallel translation
- Vayy, Nasılsınız, Bayan Saunders?
- Ora, bom dia, Miss Saunders?
vayy, ne kadar da bilgilisiniz.
Bem, nunca soube de tanto conhecimento.
Vayy, demek toplantı yapıyorsunuz.
Isto parece uma reunião animada.
Vayy, Johnny Gannon, San Pablo'ya geri döndü ha.
Não é que é o Johnny Gannon, de volta a San Pablo.
Vayy, kıçımı öp!
Raios me partam...
Vayy!
Whoa!
- Telsizden duyduk. Vayy ne pislik ama.
- Que confusão.
Vayy, tenin çok yumuşak ve pürüzsüz Asuka!
Essas sardas ficam-te bem, são giras.
- Tamam, Pete biraz yardım etti. - Vayy!
O Pete ajudou.
Vayy süper... Ben de "Bris" istiyorum.
Oh, porreiro, também quero ter um Bris.
Vayy!
Ena!
Vayy.
Caramba.
Çin olunca sadece, "çin ha? Vayy." derim.
Mas com a China nem por isso.
Bu da büyük bir timsahın, bacağını koparmaya çalıştığı yerin izi. - Vayy!
E foi aqui que o enorme crocodilo quase lhe arrancou a perna à dentada!
Vayy.
Uau...
- Vayy.Şimdi biz hipnotize mi olduk?
- Uau. Acabamos de ser hipnotizados?
Vayy.Bu çok güzel!
Uau! Isso é fixe!
Vayy.
Uau.
-... ağzından kutuya geri boşaltabilir. - Vayy.
- sem que ninguém note.
Vayy.
Ena.
Vayy. Bu müthiş.
Isto é tão fixe.
Vayy, onunla doktorculuk oynamayı isterim.
Uau! Eu gostava de brincar aos médicos com ela.
Vayy, bu tuhaf!
- Uau, que aventura!
Oh, vayy be!
Oh, uau!
Vayy, Frankie.
Uau, Frankie.
Vayy, birilerinin uykuya ihtiyacı var.
Alguém está a precisar de uma sesta.
- Vayy.
- Meu Deus.
Vayy!
Uau!
Vayy! Şuna bakın.
Ah, olhe só.
Vayy, Frank, başka bir adamın karısını mı google'ladın?
Então, Frank, pesquisaste pela esposa de outro homem?
Tatlım biz kazandık. Vayy!
Querida, ganhamos!
Vayy, o koku da ne?
Que cheiro é este?
Vayy, evet, bu harika olacak.
- Seria formidável.
Vayy be, teşekkürler.
Obrigado.
Vayy, teşekkürler.
Obrigado.
Vayy, Harvard'ta mı okudun?
Frequentou Harvard?
- Vayy, muhtemelen öyledir.
- Bem, devias ter copiado.
Vayy be, teşekkürler anne.
Obrigada, mãe.
Vayy be, siz Interscope Records'un sandalye adamısınız.
Você é o presidente da "Interscope Records".
Vayy, Jimmy. Bayanlar Evi Gazetesi'nin olacağını söylediği herşey oldu.
Isto foi o tudo o que o "Ladie's Home Journal" disse que ia ser.
Vayy, garip bayan, çok seksisiniz.
- Desconhecida, é mesmo sexy.
Vayy, bu onu sanki Paul Schaefer yangın alarmı gibi harekete geçirdi.
O Patrick parecia mesmo um alarme contra incêndio.
Vayy, bu kulağa grupta olmaktan dolayı ödeme almamdan bile daha hoş geliyor.
Parece melhor emprego do que aquele em que fui pago para ser cobaia num projeto.
Vayy, burası sanki İncil kampı gibi. Sadece ağlamıyorum ve sanki bir yerlerdeymişim gibi rol yapmaya çalışıyorum.
Isto é tal e qual um retiro religioso, a única diferença é que gosto de estar aqui.
Vayy, atam Kral Arthur Griffin'den beri Griffinlerden hiç zengin çıkmadı.
Nenhum Griffin era assim tão influente desde o meu antepassado, Rei Artur Griffin.
Vayy.Bu aynı evimdeki odaya benziyor.
Parece o meu quarto.
Vayy, anne.Güzel görünüyorsun.
- És mesmo bonita, nãe.
Vayy. Lois, harika görünüyorsun.
Estás fantástica, Lois.
Vayy, Jodie Foster.
Jodie Foster!
Vayy Lois, kendine bir bak.
Olha só para ti, Lois.
Vayy.Tamam.
Vamos lá.