Velcro translate Portuguese
119 parallel translation
Kuku sürtüştürmek hapishane kurallarının ihlalidir.
Colar velcro é uma violação das normas.
Sıkı sardığından emin ol.
Aperte o Velcro.
Çıtçıt bile yok, efendim.
Nem botões, ou velcro, senhor.
İran Körfezi'ne Velcro'yu kim götürdü sanıyorsun?
Quem é que achas que introduziu o velcro no Golfo Pérsico?
Velcro, tatlım.
É velcro, querida.
VELCRO 1 FİYATINA 2 ÖZEL İNDİRİM
VELCRO 2 por 1 Promoção
Velcroları var, bir su pompası, kendinden mesafe ölçerli, ve mini plakası.
São de Velcro, têm uma bomba de água, repelem odores, reflectores e até patilhas de identificação.
- Cırt cırt.
- O velcro.
Cırt cırt sesine dayanamam.
Não suporto o velcro. O som de coisas a rasgar!
- Şaka yapıyorsun.
É velcro!
Ve bu cırt-cırtlı topla oynanan Velcro oyunundan almış.
E comprou aquele jogo com raquetes de espuma e a bola de Velcro.
- Kesinlikle yapıştırmalı naylonlu.
Velcro? Velcro, sem dúvida.
Yapıştırmalı naylon.
Não... Com velcro.
Yanlarına cırt cırt koyuyorlar.
Põem velcro aqui de lado e depois...
Vatka, mikrodalga fırın, yağ aldırma.
Velcro, fornos de microondas, lipo-aspiração.
Cırt cırtla mı?
É com velcro? - Quero entrar.
Ama cırt cırtlı değil. O yüzden birkaç dakika ver.
Não são do tipo velcro, por isso demora mais.
Tavanın Velcro şirketi tarafından yapıldığı yazıyor.
Diz aqui que o tecto foi doado pela empresa de velcro.
Tamam.
Velcro?
Birlikte kalın!
Velcro... Bem unidos.
Dur, sarhoş olup Velcro duvarına atladığın bara gitmemiş miydik?
Espera, não fomos a um bar onde ficas-te bêbado e pulas-te contra uma parede de velcro?
Hem inan bana, bebek bezini cırt cırtlı mı yoksa lastikli mi yoksa aloelı mı alayım diye düşünmektense, işte olmayı daha çok isterdim.
E, acredita, preferia mil vezes estar a trabalhar agora do que a tentar perceber se devo comprar fraldas com aloe vera, ou de velcro, ou de elástico.
Aynı zamanda deri.
Estes são também de velcro.
Bantla, yapışkanlı ruloyla baktım, tek bir saç yok.
Já tentei com fita adesiva e com rolo de velcro. Nem um cabelo.
- İyiyim. Gerçekten. Kafatasımı toplarken cerrahi cırt cırt seçmediğime seviniyorum.
Fico contente por não ter optado por velcro cirúrgico quando me refizeram o crânio.
Lyne Cameron şehrin bir numaralı defile yapımcısıydı. Bir defilenin başarısında büyük rol oynardı.
Lynne Cameron era uma produtora de desfiles famosa... tão importante para um... desfile quanto Valium ou velcro.
Onlar cırt bant.
Chama-se Velcro.
Ne gerek var onlara? Amerikan fermuarı lazım sana. Onun benim fikrim...
Não vi essas, mas deverias usar velcro.
Hızlı çeviri sanatı. Sihirli bir dönüşüm. İyi bir bayan terzisi ve biraz fermuar ile...
Capacidade artística e transformação mágica aliado a uma costureira e Velcro...
Cırt cırtlı...
Velcro.
Ağırlığı "Velkro" bantla tutturabiliriz.
Um peso, com um pouco de Velcro por cima.
Bir sonraki işimiz bir parça "Velkro" alıp onu metal kollarla robotun tepesine yapıştırmak ve robotu çekmekti.
Em seguida, procedeu à colagem do Velcro no cimo do robot com os braços articulados para poder içá-lo.
Genya çekerken "Velkro" yırtıIdı ve robot bir an için serbest kalarak suda yükselmeye başladı.
Genya manobrou, quando de súbito o Velcro raspou. Durante um instante, o robot voltou a flutuar sem ajuda.
Aganigi naganigi yapacağız
O belo do "velcro".
Kemerine küçük bir cırcırlı kılıf takarsın.
Com um pequeno coldre de velcro para colocar no cinto.
Kısacası biri benim sessiz Velcro patentimi satın aldı.
Basicamente, vendi a minha patente de Velcro silencioso.
Velcro gibi ama onun çıkardığı sesi çıkarmıyor.
É tipo Velcro, mas não faz aquele barulho.
Sessiz Velcro.
Velcro silencioso...
Okula gidip sessiz Velcro diye bir şey yaptım desem beni çok daha önce gönderirlerdi.
Se eu tivesse apresentado a ideia do Velcro silencioso na escola, tinham-me despachado muito mais cedo.
Kırmızı ve cırt cırtlı.
É vermelha, com fecho em velcro.
Kırmızı ve cırt cırtlı. Onda.
É vermelha, com fecho em velcro.
Cırt cırtlı kullanmalıydım, biliyordum!
Sabia que devia ter usado velcro.
Kenarlarda cırt cırtlı iki bant olmalı.
Existem duas tiras de velcro nos lados.
Oh, söylemeye çalıştığım bu üniforma kendin istemeden üzerinden çıkmaz.
O que estou a tentar dizer é que este uniforme tem velcro.
Cırt cırt.
Com velcro.
Velcro ayakkabı ihtiyacını önceden gördü.
Previu a necessidade de calçado com velcro.
Cırt cırt.
Velcro.
Andrew, kemerimle ilgili bir sorunum var.
Andrew, estou com problemas para fechar o velcro.
Fermuarın yerini velcro aldı. Spor ayakkabıların ışıkları var. Soğuk savaş sona erdi.
O velcro substituiu o fecho éclair, os ténis passaram a ter luz, a Guerra Fria acabou e o "Rocky e Bullwinkle Show" continua cancelado.
Velcro.
Velcro.
Siz şu bağları çözün.
- Não, tire-me só o velcro...