Ventas translate Portuguese
53 parallel translation
Çağrılmadan gelip baskın yaptı, kavga başlattı...
Irrompeu na casa de pessoas estranhas e foi-me às ventas...
Üstüne meşale atın.
Chega-lhe um tição às ventas!
Kel kafası ile çıplak yüzünü görür.
Para quê ventas peladas?
Esin rüzgarlar! Çatlayıncaya kadar şişirin yanaklarınızı.
Soprai, ventos e parti as vossas ventas!
Burada var gücümle çalışıyorum, burnu sümüklü bir itin suratıma bağırmasına ihtiyacım yok.
Ando aqui a dar o litro, não preciso dum maçarico qualquer a gritar-me nas ventas.
Yüzüne bir tekme ister misin?
Queres pontapé nas ventas?
Herkes yere yatsın!
Todos de ventas no chão!
Yere yat.
Ventas no chão.
Dolunay var ve trapezci çadırın tepesinden düşüp boynunu kırar.
E a trapezista parte as ventas. Cala-te.
Sıkıcı suratında sırıtma seyretmek çok mu zor?
Há alguma coisa capaz de penetrar essas tuas ventas?
Yüzünü burada gösterdiğine göre cesaretli birisin, Hauser.
Não te falta lata, para mostrares as ventas aqui, Hauser.
Gelip sana Hare Krishna'yı gösterirsem görürsün, küçük serseri!
Vê lá se queres um "Hare-Krishna" nas ventas, ó camelo.
Bana uyanıklık taslama, suratını dağıtırım!
Arma-te em esperta comigo e desfaço-te as ventas!
"Seni iyi bi'pataklamadan yürüsen iyi olur kızım."
"É melhor avançares, filha, antes que te dê nas ventas!"
Yere düşüp, yüzünü yarmaya veya benimle gelmeye hakkın var.
Tens é o direito de cair e partir as ventas no chão.
Suratını dağıtırım.
Olha que te rebento as ventas!
Beni çok kızdırdırlar.
Eu deitava fumo pelas ventas! Porquê?
Oğlum, bu tavuk kendinden utanmalı.
Esta galinha devia ter vergonha nas ventas.
Yüzünden vurulmuşsa o ayrı.
se não for por ter levado com um balázio nas ventas.
Gurultu cikarmak, ya da suratina bir kursun sIkmak istemiyorum fakat bana istedigim seyi vermezsen burda bir cinayet islenecek.
Não quero sarilhos ou pôr-te um balázio nas ventas mas a menos que me dês o que quero, vai haver mortos.
Onun o çok sevgili liderinin kafasını koparıp yerlerde sürüyeceğim.
Levar-lhe-ei a cabeça do seu Querido Líder e espeto-lha nas ventas.
"Mutluysan niye bu kadar berbat görünüyorsun?"
Se estás assim tão feliz, explica-me lá essas ventas?
Berbat mı?
Que ventas?
Niye berbat olacak mışım?
Porque estaria eu de ventas?
O yemek söylemiştim.
Disse-te que ele ia levar nas ventas.
Seni Aptal! Bir daha bana böyle davranırsan, kafanı kırarım!
Ó palhaço, voltas a tocar-me e levas uma murraça nas ventas.
Haydi! Bas suratına tekmeyi!
Dá-lhe nas ventas.
İçinde muhteşem bir hırs var, şuradakinin.
Aquele tem fogo nas ventas.
Vur çenesinin üstüne!
- Esmurre-o nas ventas!
Herkesin "Yüzünü görmek istemiyoruz!" dediği küçük bir piyanist.
A respeito de um pequeno pianista ao qual todos lhe dizem : "Não queremos ver as tuas ventas!"
Barlarda bile "Yüzünü görmek istemiyoruz." diye bağırıyorlardı.
No piano bar gritam "Não queremos ver as tuas ventas".
İnsanlar bağırdıkça, yüzü daha da büyüyordu.
E quanto mais dizem, mais lhe crescem as ventas.
Tamamen farklı bir şeye dönüştü.
- Não. À força de mudar... as ventas, transforma-se noutra coisa.
Ben senin yüzünüm.
Sou as tuas ventas.
Kirli yüzünü tanımıyor musun yoksa?
Não reconheces as tuas ventas feias?
Dedi ki : " Dostum ağzını sevdim.
Ela disse : "Meu amigo, as tuas ventas rebentam-me"
Ayrıca çirkin bir yüzüm de var.
Além disso tenho umas ventas feias.
O kadar da çirkin değil.
Não tem ventas feias.
Boş zamanlarımda yüzümü görmemek için içiyorum.
Bebo... no meu tempo livre Para a alma, não me ver as ventas.
Şarkılarım birinde yüzüm başkasında.
As minhas canções são uma coisa... As minhas ventas... outra.
Dona Celia, Ventas Hapishanesi'nde bir kız kardeşin olduğunu söyledi.
A Dona Celia disse-me que a sua irmã está presa em Ventas.
Hamile. Üstelik hapiste.
Ela está grávida e presa em Ventas.
Yerinden kalkarsan o çirkin suratını dağıtırım!
E fica sentado ou dou-te um murro nessas ventas horrorosas.
Onun yerine mi geçtim?
- Sim, a mãe largava fogo pelas ventas.
Onu devirirsen, oturma odasında yeni bir TV olacak.
Se lhe esmurrares as ventas, vamos ter um grande ecrã na sala.
Zırvalar için uğramak istemiyorsun ve yüzünde şaşkınlıkla bitmek de.
Não vai querer meter-se com esse trafulha e acabar com um murro nas ventas. Percebe?
Yüzünü dağıttım çünkü.
Porque te esmurrei as ventas, parvalhão!
Yüzünde delik açılır, unuttun mu?
Buracos nas ventas, lembras-te?
Andre'nin ofisine gidip suratina dans edeyim.
Vou ao escritório do Andre e danço-lhe nas ventas.
Hayır. O çirkin yüzünde yine aynı kibirli yavşak ifade.
Tem o mesmo sorrisinho irritante naquelas ventas nojentas.
Kaybettiğin suratla beraber.
Com essas ventas estás perdido.