Ver dedim translate Portuguese
1,237 parallel translation
Parayı bana ver dedim.
Já disse para me dares o dinheiro.
Bize ver dedim!
Dá cá!
Onu bana ver dedim.
Eu disse para dar-me isso!
- Ver dedim. - Olmaz, bulanındır.
Achado não é roubado.
Onu bana ver dedim.
Dá-me isso, já te disse!
- Hayır. - Sana şunu ver dedim.
Pagar a alguém para dar cabo do coiro ao gajo?
Onu bana ver dedim, er.
Eu disse, dê-me isso Soldado.
Onu bana geri ver dedim.
Já disse, dá cá isso.
Ona lanet saatini geri ver dedim!
Devolve-lhe o diabo do relógio.
- O bebeği bana ver dedim Rad!
- Dá-me o raio do boneco!
Anahtarı ver dedim.
- Me dê a chave de fucking!
Ver dedim lan!
Rápido, idiota!
"Merkez Büro karşısında beni bulacak" dedim
"Se a sede tentar assustar-nos, vão ter de se ver comigo." Está bem?
Öylesine dedim.
Estava só a ver.
Ne gördün dedim?
- O que acabaste de ver?
Baban onun için bir şey yapmamı istedi. Ben de uğrayıp yumurtlayıp yumurtlamadığına bir bakayım dedim.
O teu pai mandou-me fazer uns recados e lembrei-me de vir ver se estavas no período de ovulação.
Geçiyordum. Bir uğrayıp ne gibi güçlüklerle uğraştığını bir göreyim dedim.
Vinha a passar e lembrei-me de subir e ver em que sarilhos já se tinha metido.
Yolum buralara düştü, alışveriş yapıyordum... gelip nasılsın, bir bakayım dedim.
Vic, estava aqui perto de compras... e quis dever ver como estava.
Bir bakayım dedim.
Lembrei-me de vir ver que tal estás.
Kalktım ve boş ver gitsin, bugün pazar dedim.
Acordei e pensei : "Porra, hoje é Domingo"!
Sana tartışmayalım dedim.
Eu quero ver-te.
Biliyorum. Sonra "1-2 papel ver." dedim
Eu disse-lhe, "Dê-me só uns trocos."
- Pedro ver dedim
Fica quieto!
- Çekil. - Sana ver dedim.
- Sonia!
Ver dedim.
Dá cá isso!
Ver dedim!
Marcus, vais ficar bem.
Hey, seni görmem gerek dedim değil mi?
Hei, eu disse que queria te ver hoje, não é?
Fazla bir şey yok ama her şeyi görmek istediğini bildiğim için göstereyim dedim.
Não há grande coisa, mas sei que gostas de ver tudo.
"bekleyelim ve görelim," dedim.
"Vamos esperar para ver."
Bir uğrayıp nasılsın bakayım dedim.
Só queria passar por cá e ver como estavas.
Bir iş gezisi için buradayım ve belki Rory'le görüşebiliriz dedim.
Estou numa viagem de negócios e pensei que poderia ver a Rory.
Taze kıçımız kalmadı, ben de siz balo kraliçelerine bir bakayım dedim.
Como já não havia rabos frescos, decidi ver se me servem, meninas.
Öylesine uğradım. Nasıl olduğuna bakayım dedim.
Passei só para ver como estavas.
- Epey oldu, bir bakayım dedim. Sinsice arkamdan mı sokuluyorsun?
- Vim ver de si, depois de tanto tempo.
Sadece bir uğrayıp ne yaptığına bakayım dedim.
Nada. Pensei passar por cá para ver o que andavas a fazer.
Nasıl olduğuna bir bakayım dedim.
Vim ver-te, ver como estavas.
Bir uğrayıp bakayım dedim.
Lembrei-me de vir ver o que estavam a fazer.
Seni ilgilendirmez dedim.
Já te disse. Não tens nada a ver com isso!
'Ver'dedim.
Eu disse "me dê."
- Yakınlardaydım, uğrıyım dedim. - Herşey yolunda mı?
Eu estava na vizinhança apenas de passagem então parei só para ver se está tudo bem.
Ver şu siktiğimin parasını dedim!
Eu disse : dá-me a merda do dinheiro.
Bu taraftan geçiyordum ve sana bir bakayım dedim, nasıl gittiğine.
la agora para casa e lembrei-me de vir ver como você estava, como se está a aguentar...
Dün gece seni bıraktıktan sonra Boyle'la konuşup onu korkutayım dedim.
Quando nos separámos ontem, decidi falar com o Boyle, para ver se o amedrontava.
- Ona bakarız dedim. Nasıl gittiğine bakacağız tamam mı?
Eu sei que é estranho, mas vamos ver como fica, ok?
Çok sıkılmıştı, ben de buraya gelip nasıl olduğunuza bakayım dedim.
Sentia-se tão enfadado, que decidi vir até cá ver que tal se estão a dar.
Geçerken uğrayayım dedim.
Estava aqui perto,'tás a ver?
Bu civarlardaydım, bir uğrayıp nasıl olduğunuza bakayım dedim.
Estava de passagem e pensei dar cá um salto para ver como estavas.
Kollarına bakayım. Kollarını göster dedim.
Deixa ver os teus braços.
Dedim ki bir süre beni görmeyeceksiniz...
Eu disse, " Dentro em pouco deixarão de me ver...
Ben de "bana üç ay ver" dedim.
Eu respondi "Dê-me três meses"
Size nasılsınız diye bir bakayım dedim.
Vim ver se sabem alguma coisa.