English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ V ] / Vereyim

Vereyim translate Portuguese

6,778 parallel translation
... hafta içi tekrar gelin ve size güzelliğimi tek başına yansıtan bir parçamı vereyim.
Volte dentro de uma semana e lhe darei uma parte de mim que só ilustra a minha beleza.
Uğrayıp bir selam vereyim dedim.
Só pensei em passar por aqui e dizer "olá".
Yol için bir parça turta vereyim mi?
- Queres levar um pedaço de tarte?
Sana hoş geldiniz broşürü vereyim.
Tenho aqui uma brochura de boas-vindas.
Karımı getir, sana telefon numarasını vereyim.
Traz-me a minha esposa, e eu dou-te o número de telefone.
Sana uyumana yardım edecek bir şey vereyim Mike.
Vou dar-te algo que te vai ajudar.
- Sana bir tüyo vereyim.
Bem, eu dou-lhe uma dica.
Diğerlerine haber vereyim ben.
Eu tenho que contar a todas.
# Senin adına canımı vereyim #
Deixe-me apenas continuar dando a minha vida em seu nome
Bırak da öbür böbreğimi ona vereyim.
Deixa-me dar o outro rim a ela, va lá.
Sana buz vereyim.
Vou dar-te gelo.
Yarın beni ziyaret edin de davetiye vereyim.
Venha visitar-me aqui amanhã. Entregar-lhe-ei o convite.
Kıza ne cevap vereyim?
O que você quer que eu lhe diga?
Bana burada öğrendiğin bir şey söyle ben de sana geceyi geçirebileceğin bir barınak vereyim.
Diz-me qualquer coisa que aprendeste por aí - e ofereço-te abrigo por uma noite.
oranları vereyim.
- Tenho de dar as apostas.
"Yastığı vereyim." ve ben de her seferinde "Aa, olur." derim.
"Vou buscar-te a almofada." Tipo... - E eu digo sempre, "Está bem."
Sana küçük bir perspektif vereyim daha kötü olabilir.
Bem, para dar-te uma pequena perspectiva, podia ser pior.
İyisin, hakkını vereyim.
Concedo-lhe essa.
Sana bir yüzlük vereyim.
Vou dar-te o dinheiro.
Tatlım, dur. Sana bir torba vereyim.
Deixa-me ir buscar um saco.
- Evet, vereyim.
Sim, claro.
- Dürüstçe mi cevap vereyim?
- Honestamente?
- Daha büyük vereyim.
Vou arranjar-te umas maiores.
- Hepsine 4 bin vereyim.
Dou 4 mil pelo lote.
5.300 vereyim.
5.300.
Sen topu seç, ben de geri vereyim sana.
Apanhas uma bola e eu trago-te de volta.
Sana bir tavsiye vereyim.
Vou-te dar um conselho.
Sana bir sır vereyim.
Vou lhe contar um segredo.
İlaç vereyim, olur mu? Al Tess. İki tane iç, tamam mı?
Deixa-me ir buscar-te um antiácido, ok? Toma, Tess.
Bırak onun kararını ben vereyim.
Deixa-me ser eu a decidir isso.
Neden vereyim ki?
Por que é que eu deveria desistir dele?
Sana bir sır vereyim.
Vou contar-te um segredo.
Şu ikisini sana sonra ödeme şartıyla vereyim.
Vou te dar esses dois, no crédito.
Şimdi Huo An, Bana sadakat yemini et ben de yaşamana izin vereyim.
Agora... Huo An. Prometa-me fidelidade e eu deixá-lo-ei viver.
Küçük bir tavsiye vereyim.
Uma pista.
Adresini vereyim.
Dou-lhe a morada dele.
Aksit takdirde neden işi Bighetti'ye vereyim ki?
Por que razão o passaria ao Bighetti?
Tamam, anlamanız için bir örnek vereyim.
Só para fazer dele um exemplo.
Şunu örnek vereyim.
Vou dar-te um exemplo.
Yine ona saldırıyorlar. Onlara yatıştırıcı vereyim mi, yoksa gelip bu işi halledecek misiniz? .
Dou-lhes tranquilizantes ou vêm tratar disto?
Bununla layıkıyla ilgilen, ben de sana tüm işletme ruhsatlarını vereyim.
Trata disso, e dar-te-ei todas as licenças de negócios.
Ben Patrice'e bir kahve daha vereyim.
Vou dar outro café ao Patrice.
Bırak ona ben karar vereyim.
Porque não deixas que seja eu a decidir isso?
Müsaadenle gitmeden evvel sana bir baba nasihati daha vereyim.
Antes que vás, deixa-me dar mais um conselho de pai.
Neden haber vereyim? Ben hala Peshwa'yım.
Peshwa não informa sobre os seus planos.
- Hazineyi boş mu vereyim?
Olha...
Ceketimi vereyim.
Vou dar-lhe o meu casaco.
Mola vereyim...
Vou...
- Sana dikkat vereyim mi?
- Não me faças cócegas.
Hakkını vereyim.
Quero que saiba quem sou, Treinador.
Sana bir CD ödünç vereyim.
Eu empresto-te um CD.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]