Vermont translate Portuguese
609 parallel translation
Longfellow Deeds, 28, Mandrake Falls vErmont.
- Aqui está. Longfellow Deeds, 28 anos, de Mandrake Falls.
Vermont'daki kuzenim Eben böyleydi.
O meu primo Eben, lá em Vermont, era assim.
Vermont plakalı arabanın sahibi kim?
De quem é o carro com a matrícula de Vermont?
En az Vermont, Ohio, Virginia Kaliforniya ve Illinois kadar güzel olan bu yerler kesimhanedeki bir dana gibi paramparça olmuş ve durmadan kan akar bir durumda.
Uma parte do mundo tão bonito quanto Vermont e o Ohio... e a Virginia e a Califórnia e o Illinois... As mentiras rompem e sangram como um bezerro num matadouro.
Vermont'a git, sağa dön.
Vá para Vermont.
Dr. Jaquith'in Vermont'ta bir sanatoryumu var.
0 Dr. Jaquith tem um sanatório. Em Vermont, creio.
Merak ediyorsanız Vermont ve Franklin'in kuzeybatı köşesinde buluşacağız.
ficamos entre Vermont e Franklin e já chego tarde.
- Tepenin, Vermont'un alt tarafına.
- Costa abaixo. Para Vermont.
Tabi, Vermont ve Franklin'in kuzeybatı köşesiydi, değil mi?
Entre Vermont e Franklin, verdade?
- O zaman Vermont ve Franklin değil?
- Não vai onde disse?
- Tatil rezervasyonumuzu yaptık. - Vermont'a mı? Vermont yılın bu mevsiminde çok güzel olmalı, karlarla kaplı.
Vermont deve estar lindo nesta altura do ano, com tanta neve.
- Neyi? Vermont bu mevsimde çok güzel olmalı. - Karlarla kaplı.
Vermont deve estar lindo nesta altura do ano, com tanta neve.
- Vermont'a fark ne kadar?
- E quanto mais para Vermont?
- Vermont'a kaç para?
- Quanto custam ate Vermont?
- Vermont'a giden kim?
- Quem vai para Vermont?
Columbia Inn'de, Pine Tree, Vermont'ta.
Na Estalagem Columbia, Pine Tree, Vermont.
Bu çok Vermontvari geliyor kulağa.
Soa muito a Vermont.
- Vermont'a gidiyoruz demek oluyor.
- Que vamos para Vermont.
Burası kış sporlarının yapıldığı New England Vermont'mu?
Sera Vermont, o parque de lnverno de Nova Inglaterra?
- Burası doğru Vermont mu, emin misiniz?
- Sera a Vermont certa?
- Burası Güney Vermont olmalı.
- Deve ser o sul de Vermont.
Bu mevsimde Vermont harika olsa gerek.
Deve ser maravilhoso estar em Vermont nesta altura.
- Çok Vermonty çok.
- Mesmo a Vermont.
Söyle bana beyin jimnastikçisi, burada Vermont'ta yeni ne olabilir?
Diz-me, esperto, que coisa nova arranjas aqui em Vermont?
New England seçkisi ya da Vermont spesiyalitesi.
O dois-pratos de Nova Inglaterra ou o bufete de Vermont.
Vermont odunlarının çıtır çıtır yandığı güzel açık bir şömine var burada.
Uma bela lareira com toros de Vermont a arder bem!
Vermont spesiyalitesi çok nefis.
O bufete de Vermont e muito bom.
Bir Vermont Otel hizmetçisinin geçimi konusunda senin ya da Phil'in... bir endişesi varsa ki olmasın.
Se voce e o Phil estao preocupados com o bem-estar de um certo estalajadeiro de Vermont, nao precisam de estar.
En iyi şeyler dans ederken mi olur, yoksa Vermont'ta mı olur, bilemiyorum.
Nao sei se as melhores coisas acontecem enquanto dançamos ou se acontecem em Vermont.
- Yumurta mı? Vermont eltopu yumurtladın!
- Uma bola de voleibol de Vermont.
Unutmayın, hedefiniz Pine Tree, Vermont.
Recordem-se : o vosso objectivo e Pine Tree, Vermont.
Dört ya da beş yıl önce nükleer reaktörlerdeki ısı sorunları konferansı. Boston'daydı, değil mi? Vermont!
Há quatro ou cinco anos atrás, na conferência de problemas térmicos de reactores nucleares.
Dr. Meacham,... Vermont'taki kız olmadığım için üzgünüm.
Dr. Meacham,... Lamento que não tenha sido a rapariga que conheceu em Vermont.
İlk olarak, evet, ben Vermont'taki kızdım Carl.
Para começar, Cal, eu era a rapariga de Vermont.
Aynı Vermont'taki gibi.
Tal como em Vermont. Continuas um maricas.
O, Vermontlu, oğlunuzsa düzgün Harvard tipi.
É uma miúda de Vermont, inexperiente e muito afável.
Vermont mu, Massachusetts mi?
É de Vermont ou de Massachusetts?
Vermont'da.
Em Vermont.
Onu Dostun Vermont görmek için sürpriz değil mi?
Não esperavas ver o teu velho amigo?
O Ramon ne diyor musunuz.
Faz o que o Vermont diz.
Ross onu ve Vermont ile kaçmaya bana teklif,, Sen mükemmel bir sürücü olduğunu bilerek Ben askerler arasında kalır zaten kaybedecek bir şey olduğunu söyledi.
Quando o Ross me propôs fugir com ele, sabia que eu era um bom condutor, achei que nada tinha a perder. Queria deixar o exército.
Sonra nerede Vermont bilmek istiyorum.
Segundo, quero saber onde está o Vermont.
Evet, Vermont ne yaptın?
O que e que fizeste com o Vermont?
Darılma, Çavuş. Sadece Vermont Seni bulmak istiyorum gönderdi.
Não sou rancoroso, só mandei o Vermont buscar-te.
Vermont dahil mi?
O Vermont incluido?
Vermont öldürdüğünde bunu düşünüyordum Yasak ama polis aramıştı var?
Quando matou o Vermont, não se preocupou, nem a deixou chamar a polícia.
Onlara Vermont anlatmak için, Polis gitmeli.
Vou contar tudo à polícia sobre o Vermont.
- Nereye gidiyorsunuz?
Para onde vao? Vermont.
- Vermont'a.
Temos compromisso para as festas.
Taşralı olduğunu sanmıyorum.. En azından, Vermont'dan sonra değil.
Bem, não depois de Vermont.
Vermont?
Vermont?