English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ V ] / Vhs

Vhs translate Portuguese

134 parallel translation
Betamax, VHS ve Super 8 kasetler mevcut.
Há filmes disponíveis em Betamax, VHS e Super 8.
- VHS mi?
- Em VHS? - Sim.
- VHS. Ne istersen.
VHS, ou o que quiser.
O ailelerin, video kasetine aktarıImış amatör filmleri var.
Passaram uns filmes caseiros das famílias para VHS.
O 500 dolara, yatak odamız için müthiş bir video kaset alacağım.
Esses 500 dólares vão para um VHS fantástico para o nosso quarto.
- VHS video.
- Gravador de vídeo.
Ben kendi işimde toptan ucuzluk yaptım.
São VHS, Al.
Sizin işiniz ne?
Claro que são VHS.
Niye bizde VHS bir makineye geçmiyoruz.
O tio Henry morreu.
Bunlar VHS, Al. Şey, elbette VHS.
Sentem-se aqui.
Gördün, sana söylemiştim Al. Eğer bu VHS makinelerden bir tanesine sahip olsaydık,
Há muito mundo para ver
Beta evde, VHS burada, ve içinde yemek olan bir buz dolabı.
Meu fiel amigo
- O kaptanın teyp kaydı.
- É o diário de bordo do capitão em VHS.
Neden bu teyp kaydını bıraktı?
Bem, por que é que ele deixou o seu diário VHS?
Büyük ekranlı televizyonun karşısındasın. Üzerinde güzel, parlak bir video var.
Então, lá estás, diante daquele televisor de ecrã gigante e, em cima, está uma bela VHS brilhante.
Şimdi, Marge, "Güzin Abla" diyor ki ; uçakla seyahat hakkında film seyretmek korkunu azaltırmış.
ALDEIA DO VHS Marge, a Querida Abby diz que ver filmes com aviões acalma os medos.
- VHS'ye ayarlayın.
- Muda para V.H.S.
Bir kurbanın yanında bulduk makinesini
Encontramos uma cassete VHS junto de uma vítima.
Bunlarla hayatta kalacağız...
Uma sucata VHS com alcance de 80 Kms!
Ayart ve Yok Et Sistemi kitabının yazarı. Kitabın, ses ve video kasetleri piyasaya çıktı.
- Sou Frank T.J. Mackey, mestre em pachachinhas e autor do sistema Seduzir e Arrasar, agora disponível em cassete áudio e VHS.
Sıradan bir videoyla yapmıyorlar.
Não com uma VHS.
Arkadaşlar, bu normal bir video!
Pessoal! É uma VHS, não tem...
Bu odaya, bir VHS bir klima ve bir de buzdolabı koyun, kadın patlayacak.
Se colocar vídeo, ar-condicionado e geladeira, vai explodir.
Güvenlik kamerası video bandı Kaset-1.
"Cassete vídeo de câmara de segurança em VHS-1."
Mini kasetten çekilmiş VHS kaset.
Uma cassete VHS grande, compilada de vídeos mais pequenos.
Mike onu VHS kapaklarından kurtardı Laurel da ona bir yuva verdi.
Está a brincar? Não. Ele tirou-a das capas das VHS, e ela fez-lhe uma casa.
Bilirsiniz, tüm VHS koleksiyonum birinize kalacaktı.
A colecçao inteira de VHS ia ficar para um de vocês.
- Endişelenme. Daha çok video kayıt cihazları ve sigaralar var.
Há mais leitores de VHS e cigarros.
Kişinev'de çocukken videomuz yoktu, DVD de yoktu.
Quando eu cresci em Kishinev não tínhamos nenhum VHS, nem sequer um DVD.
Bir kitapla başlarsın, sonra bir medya turu, tanıtım günleri, DVD VHS diziler...
Começa-se com um livro, um tour para a imprensa. Eventos, séries em DVD ou HVS.
Özellikle sizin için çocuklar, video, DVD ve yerel TV.
E especialmente para seus filhos : VHS, DVD e Tv Local!
Çünkü bizde VHS olduğundan sende izleyebiliriz, diye düşünmüştüm.
Pensei que podíamos ver em tua casa porque na minha só tenho VHS.
VHS kasetten porno seyretmek çok sıkıcı.
É uma chatice ver pornografia em VHS.
Filmi traş bıçağı ile kesmek günlerimizi alırdı.
"Antes passavam-se dias" "com uma fita VHS e uma gilete."
Demode oldu.
VHS está obsoleto.
Bir gün VHS kaset toplamaya çıkmış. Ve bir şey bulmuş :
Então um dia, ele andava na rua a recolher cassetes VHS, e ouviu qualquer coisa :
Depoda eski video'mu buldum
Encontrei o velho VHS no sótão.
Ben de videosu var.
Tenho isso gravado em VHS...
Düşündü. Aslında gerçekte bizim gördüklerimiz VHS video da yumuşatıImış şekildedir.
Foi isso que pensei, mas na verdade o que vemos é um modulador de frequencia UHF.
Yeni seyrettiğimizin belki VHS kasete kaydetmişsinizdir?
Talvez numa cassete VHS?
Eğer VHS kasetiniz olsaydı, bunu tekrar seyredebilirdik.
Se estivesse em VHS podíamos ver novamente.
DVR dijital kayıt yapar, VHS'den daha iyidir.
DVR é digital. É melhor do que VHS.
Arif, bu büyük büyük dedem, Vehaşes'e hediye edilmiş.
Foi-me oferecido como prenda pelo meu bisavô VHS.
- Vehaşes mi?
- VHS?
VHS.. VHS istemiştim.
Preciso em VHS.
Sizde..? Sizde Hayalet Avcıları var mı?
Tem os "Ghostbusters" em VHS?
Burada VHS satmıyoruz, dostum.
Aqui não há VHS, amigo.
VHS'sini almışsınız.
Em VHS...
Ayrıca o eski püskü VHS kasetlerin cazibesini de anlıyorum.
E também entendo a atração pelos velhos VHS.
Fakat bence VHS videomuzun nimetlerini komşularımız ve iyi dostlarımız
Quanto custa um bife desses? E aquele milho também parece bom.
Tabii, VHS de yapabilirim.
- Claro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]