Viktor translate Portuguese
951 parallel translation
Bu Anders ve bu Viktor ve bu da Isak baba.
Esse é Anders e esse é Viktor e esse é o senhor Isak.
Viktor arkadaş rolünde.
Victor fica de vela.
Viktor da bana aşık.
Victor também me ama.
Ondan kurtulmam için Viktor'u baştan çıkarmam gerekebilir.
Terei que seduzir Victor para me livrar do meu pai.
Viktor senin için iyi olduğunu söylüyor.
Victor disse que faz bem.
O bir rahip olacak, Viktor da bir doktor.
Ele será um sacerdoto, e Viktor um doutor.
Anders ve Viktor neredeler?
Onde estão Anders e Viktor?
Anders Viktor'un kolunu bükmeye çalıştı, Viktor bunun Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için rezil bir davranış olduğunu söyledi.
Anders tentou convencer Victor... mas ele disse que o argumento da existência de Deus era muito fraco.
Viktor da iyi.
Viktor é legal também.
- Viktor çok daha ileri gidecek tabii ki.
- Viktor irá mais longe, com certeza.
Bu kayıt, Berlin Duvarı'ndan dün kaçan Doğu Alman virtüözü Viktor Bajevski tarafından yorumlanan Mozart'ın A Majör konçertosu'ndandı.
Este foi o concerto em lá maior de Mozart interpretado por Viktor Bajevski, o virtuoso da Alemanha Oriental que cruzou ontem o Muro de Berlin
Adı Viktor Wolenski.
Chama-se Viktor Wolenski.
Çok aptalca davranıyorsun Viktor.
Estás a ser louco.
Konuş Viktor.
Fala.
Roma, Viktor. Neden Roma'ya gittiler?
Porque foram para Roma?
Soru : Viyana'da nerede kaldılar Viktor?
Pergunta : onde ficaram em Viena?
Viktor'u öldürdüler, şimdi de Klaus'umu öldürecekler.
Eles mataram o Viktor e agora vão matar o meu Klaus.
- Viktor ve kızın Eva.
Com carinho, Viktor e Eva.
Hayır. Viktor ve ben cemaatimizle çalışıyoruz. - Evet, elbette.
- Não, temos as obras paroquiais.
Sana Viktor'la benim, onun bizimle yaşamak isteyip istemediğini sormaya karar verdiğimizi yazmıştım.
Eu e o Viktor convidámo-la para viver connosco.
Viktor. Neden uyuyamadığını merak ederdim.
Nunca percebi porque é que ela dormia mal.
Viktor. Birazdan yemek için nasıl hazırlık yaptığını göreceksin.
Repara como ela se arranja para jantar.
Viktor ve Eva bana karşı çok iyi davranıyor, burada olmamdan mutlu olduklarını gösteriyorlar.
A Eva e o Viktor tratam-me tão bem.
Viktor gerçekten iyi bir insan.
O Viktor é muito bondoso.
Viktor ve ben bu odayı başka bir şey yapmayı düşündük, ama olmadı.
Já pensámos em remodelar mas não conseguimos.
Viktor olanları hala atlatamadı.
Foi demasiado para o Viktor.
Viktor, Eva'nın aslında korkunç mutsuz olduğunu düşünüyorum.
Acho que a Eva está terrivelmente infeliz.
- Ama, ne diyorsun Viktor?
- Como assim?
Baksana, Viktor gerçekten çok iyi bir insan.
O Viktor é uma óptima pessoa.
- Viktor benim en iyi dostum.
- O Viktor é o meu melhor amigo.
Viktor kendisini başkalarına kolayca açan biri değildir.
- Ele não é de se abrir.
Bu nedenle seni ve Viktor'ı kıskanıyorum.
Invejo-te, a ti e ao Viktor.
Viktor ve Eva'ya iyi bir araba alırım.
Vou comprar um belo carro para o Viktor e a Eva.
Aslında ben kendime yeni bir araba alsam ve Viktor'la Eva'ya Mercedes'i versem.
Ou então compro um carro para mim e dou-lhes o Mercedes.
Eve gidip Viktor ve Helena için yemek yapmalıyım.
Tenho de ir para casa, fazer o jantar para o Viktor e a Helena.
Viktor oturmuş onunla konuşuyor.
O Viktor está lá, a falar com ela.
- Sağ salim dön, Viktor.
- Boa viagem, Viktor.
Viktor mu?
Victor?
Evet Viktor, sanırım burada Sparky'yi kimse bulamaz.
Ok, Victor, acho que o Sparky pode ficar aqui em baixo.
Ben koruduğun için sağol, Victor.
Obrigado por me defender, Viktor.
Victor!
Viktor!
Çocuklarımın ölmesine izin verme. Dostlarımı..... karımı..... Victor'u...
Não deixes que a minha criança morra, nem os meus amigos, nem a minha mulher, o Viktor,
Buraya gel, Victor.
Vem cá, Viktor!
Anne, Victor'un Avustralya'ya gideceğini biliyor muydun?
Mãe, sabias que o nosso Viktor vai para a Austrália?
Öyle değil mi, Victor?
Não é verdade, Viktor?
Gitmene izin vermeyeceğim, Victor!
Não te deixo saíres daqui, Viktor!
Pekala, Victor. Ama neden hep çocukça şeyler yapıyor?
Está bem, Viktor, mas por que tem ele de ser tão criança?
Viktor nerelerde?
- Sim.
Şu anda evde değil.
- Onde está o Viktor?
Biraz yürüyelim mi?
Viktor, vamos para aqui.
Teşekkür ederim, Victor. Harika bir kitap!
Obrigado, Viktor, é um livro esplêndido.