Viral translate Portuguese
551 parallel translation
Bir babaya ihtiyaci vardi internette üç gün sansasyon yaratan bir adama degil. - O kadar içler acisi ki.
Ela precisava de ter um pai e, em vez disso, teve este tipo que foi um fenómeno viral de três dias.
Çözümü bulana kadar çalışmaya devam edin.
Continuem com essa teoria viral, até eu decidir que está agotada.
Kesinlikle bir çeşit bulaşıcı şeyle uğraşıyoruz, virütik, mantar ya da bakteriyolojik, parazit ve proteinle ilgili olabilir, bilmiyoruz.
Estamos, obviamente, a lidar com alguma espécie de agente infeccioso, seja ele viral, fúngico, bacteriológico, parasitário ou um "prião", apenas não sabemos.
Dick Van Dyke'ın okuması virüs gibi yayıldı.
A leitura do Dick Van Dike tornou-se viral.
Katherine Pulaski, "Viral Çoğalma Modelleri" kitabının yazarı mı?
A autora de "Os modelos da propagação vírica"?
Peki öyleyse, viral mi bakteriyel mi?
Viral ou bacteriana?
Düşünce ve kanıtı es geçersek benim tahminim viraI.
Eu suponho que é viral, mas é pura conjectura.
Başkan yardımcısı bir virüs enfeksiyonundan şikâyetçi ve dönüş yolunda, Io'da geziye tekrar dâhil olacak.
O vice presidente sofre de uma infecção viral e vai juntar-se à visita quando esta regressar de Io.
Anlaşılan viral bir enfeksiyon var. Yüzbaşı Worf'a bakacağım.
Vou verificar o Tenente Worf.
Onun doku örneklerinde diğerinin iki katı kadar virüs vardı.
As suas amostras de tecido tinham o dobro de amplificação viral.
- Virüs salgını bölgesi!
- O lugar da infecção viral!
Tüm belirtiler şiddetli bir viral enfeksiyonu gösteriyor.
Tudo aponta para uma virose avassaladora.
Test sonuçları artık virüs sayısı göstermiyor.
As análises já não acusam carga viral.
Laboratuvar analizin geldi... ... ve sonuçlara göre virüs sayın 1 5.000, ki bu iyi.
Chegaram os resultados das análises, que mostram uma carga viral de 15000, o que é bom.
Kolonilerinde birinde, bir tür virüs baş göstermiş.
Têm uma infeção viral numa das colónias deles.
Virüs çoğalması olağan.
Reprodução viral normal.
Virüssel bir mutasyon mu?
Uma mutação viral?
Açıkça bir çeşit viral parazit ama kaynağı ve genom sınıflaması kayıtlarda yok. Thoron radyasyonu kullanarak öldürebildik.
É claramente um parasita viral de algum tipo, mas sua origem e classificação genômica não estão nos registros.
Bir çeşit virüs yüzünden salgın yaşıyorlardı.
Eles estavam sofrendo do que parecia ser uma epidemia viral leve.
Hastalığın gelişmiş safhasında ki acıları yaşıyormuş gibi görünüyor.
Ele parece estar sofrendo de um avançado estágio de uma severa infecção viral.
Doktor'un söylediğine göre, bir kaç mürettebatın bazı mide bulantıları yaşamalarına rağmen, iyi durumdalar.
Estão bem, embora o Doutor tenha me informado que algumas pessoas estejam reportando enjôos pós-viral.
Olası bir kardiyomiyopati, virüs enfeksiyonundan.
Possível cardiomiopatia, provavelmente de uma infecção viral.
- Virüs sayım az.
- A minha carga viral baixou.
Viral enfeksiyon ya da ensefalit başlangıcı olabilir.
Pode ser uma infecção viral ou o estágio inicial de uma encefalite.
DNA'm, hücre dokusundaki DNA ile eşleşti.
O meu ADN hibridizou com o ADN viral da cultura de células.
Bu kadar geniş bir acenta. Geniş güç küçük bir virüs salgınıyla Texas'ın taşrasında n'apıyor?
O que é que tal agência tão poderosa faz gerindo um pequeno surto viral no Texas?
Üreyip çoğalmalar viral seviye ile sınırlı kalmayacak...
A reprodução não será limitada ao nível viral...
Fakat şu andaki görüş, çoğu vaka viral olduğu için bunun abartıldığı yönünde.
Podemos estar a abusar do tratamento, porque muitos casos são virais.
Bir virüs etkeni ile enfekte olmuş ve bu virüsün sizin tarafınızdan gönderildiğine inanıyoruz.
Fui infectada com um agente viral que cremos foi transmitido por...
Virüs enfeksiyonunun yan etkileri ile boğuşuyor - ateş, ağrılar, titreme.
Ele está a sofrer os efeitos secundários de uma infecção viral : febre, dores, arrepios.
Sadece bir dokunuşla yayılabilen bir virüs hastalığı bence.
Há uma infecção viral que se espalha pelo toque.
Doktor Dylan Cotner 1 ) Virüs enfeksiyon
Doutor Dylan Cotner 1 ) Infecção viral
Viral sonucu arrtırdığına emin ol.
Assegure-se de fortalecer os sequenciadores virais.
Yaklaşan virus tehlikesine karşı bağışıklı.
Ele é imune ao futuro apocalipse viral.
Uzaylılar dünyayı işgal ettiğinde başlayacak olan virüs kıyametini atlatabilecek uzaylı-insan melezleri yaratmak.
- Criar híbridos humano-alienígenas que sobreviverão ao apocalipse viral quando os extraterrestres colonizarem a Terra.
Fotoniklerin biyolojik silahları direk beynin korteksini etkiler.
Uma arma viral fotônica atacou seu córtex cerebral.
Metalik viral enfeksiyonu.
É uma infecção cromoviral.
Bu hastada metalik viral enfeksiyonu var mı? Hayır.
Este paciente tem uma infecção cromoviral?
Akut Metalik viral hastalığı.
Uma aguda enfermidade cromoviral.
General, biz, daha önce görülmemiş, yüksek derecede bulaşıcı bir virüs enfeksiyonu ile karşı karşıyayız. Ölümcül olduğu da kanıtlandı.
General, estamos perante uma infecção viral desconhecida e altamente contagiosa que é uma assassina comprovada.
Santa Mira Springs ölümcül virüs tehlikesini de... içeren durumlar için acil karantina altında.
Santa Mira Springs está em quarentena imediata para o propósito de conter uma infecção viral letal.
Ben Virüs Araştırmalarındanım.
Sou da pesquisa viral.
Bristol dağlarından güneş doğduğunda... Santa Mira Springs'de... Amerikan ordusunun niye bir... çöl kasabasını, ölümcül virüs tehlikesi var diye... kontrole aldığına dair spekülasyon yapılmakta.
Com o nascer do sol atrás da Montanhas Bristol, corre a especulação do porquê do exército se retirar desta pequena vila no meio daquilo que foi intitulado uma epidemia viral.
Ben Doktor Christine Edmonton. Savunma Bakanlığı, Virüs Araştırma Merkezi'nin başkanıyım.
Chamo-me Doutora Christine Edmonton e sou chefe da pesquisa viral do Ministério da Defesa.
Şimdiye kadar çoğu alerjiye tedavi bulduğumuzu biliyorum ama bu viral olabilir.
Sei que já temos cura para a maioria das alergias, mas esta pode ser viral.
Röntgen viral prömoni olduğunu gösteriyor.
- Parece-me pneumonia viral.
Viral ekzantem olmalı.
- Deve ser um exantema viral.
- Virüs sayımı fazla değil.
- Não tens um grande nível viral.
Bence bilinmeyen etiyolojite sahip viral bir hastalık
- Um vírus de etiologia desconhecida. Gripe.
Viral enfeksiyonlar perikardite ve ani kan toplanmasına sebep olabilir. Kalp krizi gibidir, sizi kandırmasın.
As infecções virais podem provocar pericardite e uma rápida acumulação de fluído que parece um ataque cardíaco mas não se deixem enganar por isto!
Bir virüs faktörü gibi görünüyor.
Aparentemente é um agente viral.