Vivaldi translate Portuguese
46 parallel translation
Tuvaletlerde Vivaldi'nin çaldığı masalarda mumların olduğu sanatsal bir yer.
Um cabaré de luxo? Não, é um daqueles lugares artísticos... com velas sobre as mesas e Vivaldi nas casas-de-banho.
Vivaldi adında bir adam yazmış bunu.
Um tipo chamado Vivaldi escreveu-a.
Dün geceki Vivaldi konserine iki biletim vardı. İptal ettirdi.
E eu tinha bilhetes para o concerto do Vivaldi ontem à noite e tive de cancelar.
- Size hakaret etmem Bay Vivaldi.
- Não o insultaria, Mr. Vivaldi.
Herkes bilecek ki, Tony Vivaldi bir numaradır.
Todos ficam a saber que o Tony Vivaldi é o número um.
Tony Vivaldi ve Torelli çetesi birleşiyor.
Tony Vivaldi e a máfia do Torelli estão a reunir forças.
Vivaldi ile Torelli birleşiyor.
O Vivaldi está a juntar-se ao Torelli.
Vivaldi'nin ona dediklerine inanma.
Não acredites no que o Vivaldi lhe disse.
- Vivaldi'yi nereden biliyorsun?
- Como sabes do Vivaldi?
Şu Vivaldi, cenazede bir şey olacağını söylemişti.
O Vivaldi disse que qualquer coisa aconteceria num funeral.
Vivaldi cenazeyi basacak.
O Vivaldi vai explodir o funeral.
Yani Vivaldi gibi bir pislik torbasıyla anlaşma yaptın.
Então fizeste um acordo com um traste como o Vivaldi.
Vivaldi, Torelliy'le birleşti. Ama bu sahteydi.
O Vivaldi fez as pazes com o Torelli, mas a fingir.
Vivaldi. Bu?
Vivaldi.
Şu anda Boston'da Vivaldi umurumdaymış gibi davranıyor olabilirdim.
Agora eu poderia estar em Boston, fingindo ter interesse por alguma coisa de Vivaldi.
- Vivaldi. Four Seasons.
Vivaldi, "As Quatro Estações".
Vivaldi, Valenti. İkiside İtalyan.
Vivaldi, Valenti, ambos italianos.
Vivaldi. ( Dört mevsim )
Vivaldi.
Hatta rap bile değil, Vivaldi tarzı klasik müzikler.
Eu não estou a falar de Sugarhill Gang. Eu falo de clássicos como Vivaldi.
- Vivaldi, "Güzel Şeyler Kulûbü" için. - İşte problem bu zaten,... problem bu işte.
É Vivaldi, para o "Clube das Coisas Boas".
Sekiz yıldır kardeşinin geçmişi hakkında bilgi topluyoruz. Vivaldi konçertosunda bir viyolanseldi.
Aos oito anos, correu do palco no seu primeiro e único recital de violino, incapaz de tocar o Concerto de Vivaldi em Lá Menor.
- Bu çalan Vivaldi mi?
- Isto é Vivaldi?
- Vivaldi mi çalıyor?
- Isto é Vivaldi?
- Vivaldi.
- Vivaldi.
Babam annemin karnına Vivaldi çaldıkları söylerdi.
Os meus pais costumavam tocar Vivaldi para a barriga da minha mãe.
Vivaldi çalacak.
É, sobretudo, Vivaldi.
Peki. Sunumumuzu Vivaldi çalarak başlatsak? 10 dakika boyunca?
Que tal se começarmos a nossa apresentação a tocar Vivaldi por uns dez minutos?
Böylece Vivaldi hakkında sadece 5 dakika konuşmuş olacağız.
Significa que só teríamos que falar sobre Vivaldi por uns cinco minutos.
Yani, tabii ki de portre kullanacağız. Vivaldi'nin nota partisyonlarından birini alıp olabildiğince büyütebiliriz?
Obviamente vamos usar um retrato, mas talvez pudéssemos pegar uma das partituras de Vivaldi e ampliar, deixando bem grande.
Adı ne olsun? Uh... "Vivaldi" olabilir bence.
"Vivaldi", acho.
- Hayır, Vivaldi bu.
- Não. - É Vivaldi.
Seninle böyle bir şey yapacağı için çok seviniyorum. Benimle farklı bir şeyler asla yapmaz. Mesela Vivaldi konseri.
Fico tão contente por ele ir contigo, porque nunca consigo que ele faça nada diferente, como ouvir Vivaldi.
Vivaldi, Dört Mevsim.
Vivaldi, as Quatro Estações.
Vivaldi'nin Giustine operasının gerçekte neden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yok ama bana göre düzenbazlığı ima ediyor bir çeşit zarif ihaneti.
Não faço ideia do que a peça Vivaldi de Giustino é, mas para mim, sugere engano, algo tipo traição elegante.
Vivaldi bunu duyabilseydi canlanırdı diye düşünüyorum.
Gostaria de pensar que Vivaldi ficaria impressionado, se pudesse ouvir isto.
Vivaldi olmadığı süree güzel.
- Desde que não seja a porra do Vivaldi.
Bu Vivaldi falan değil.
- Não é a porra do Vivaldi.
- Vivaldi de.
- E o Vivaldi também.
Vivaldi'nin canı cehenneme.
Que se lixe o Vivaldi.
- Vivaldi gibi mi?
- Tipo Vivaldi?
Bu hanımlara Mozart ya da Vivaldi istemediğimizi söyledik.
Disse a estas senhoras que não quero variações de Mozart ou Vivaldi.
Bach. Vivaldi. Elgar.
Bach, Vivaldi, Elgar.
Vivaldi.
Vivaldi.
Çok güzel Vivaldi çalarım.
Eu consigo tocar algo de Vivaldi.