English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ V ] / Vizon

Vizon translate Portuguese

81 parallel translation
Kontrolüm de yok, vizon kürküm de.
Não tenho camisa. Nem um casaco de pele de marta.
- Gerçek vizon kürk mü?
- É mesmo pele de marta?
Vizon kürkleri oldum olası beğenmişimdir.
Sempre admirei pele de marta.
Vizon kürk bana çok yakışır.
Fico bem num casaco de marta, querido.
Aritmetikleri o kadar da güçlü değildir ama bir de bir kürk için kaç vizon gerekir diye sorun.
Não sabem aritmética, mas pergunta quantos visons tem um casaco.
Vizon kürklü kadınlar.
As garotas de visom.
Hatırlaman gereken şey, et reyonunda tanıştığın biri vizon bölümünde tanıştığın biri kadar çekici değildir.
O que não podemos esquecer é que um homem nas carnes frias não é tão atraente como um no departamento das peles.
Bergdorf'un vizon bölümünde tanıştık.
Conhecemo-nos no departamento de peles do Bergdorf's.
Vizon kürkü al Nadia.
Nadia, o casaco de vison.
Ne zaman bana bir vizon şal alacaksın?
Quando me ofereces uma estola de vison?
Anladım. Henüz bana vizon şal almadı.
Ele não me comprou ainda a estola de vison.
O vizon atkıyı bana alsana.
Compra-me aquela estola de vison.
Vizon şalım artık hayal!
Lá se vai a minha estola de vison.
Vizon örtülü ve birinci sınıf servisli.
Com serviço de primeira classe.
Kaç kadın ev masraflarından kısıp vizon kürk alabilir?
Quantas mulheres poupariam o bastante para comprar um casaco de marta?
Eşinize 10,000 dolara vizon kürk almaya yetecek kadar mı?
Chega para comprar à sua mulher um casaco de marta de 10.000 dólares?
O gerçek bir vizon. Şuna bak!
É vison verdadeiro.
Bu sıçan kuyrukları vizon diyordu.
Jurava que estes caudas de rato eram pele de marta.
Vizon.
Vison.
Tabi ki eğer... senin şu vizon eldivenlerin olmasa.
A menos que, claro, se trate... dessa tua luva de vison.
O vizon montun içinde çok hoş görünüyorsun!
Ficas muito bonita nesse casaco de peles.
- Dene. - Vizon...
O vison, o vison...
Üstelik vizon. Pazar günleri takacağım.
É vison, usá-lo-ei todos os domingos.
Hiç böyle bir vizon gördün mü?
Viste que lindas peles?
Elton John'un annesinin altı tane vizon kürkü varmış.
A mãe do Elton John tem seis casacos de vison.
Şerif Casey, vizon avlamamızı yasakladı.
O Xerife Casey proibiu-nos de caçar vison.
İpek çarşaf, vizon yastık da verseler orada kalmam.
E pode congelar Estou farta de me preocupar.
- Her şeyi değil. Vizon Kürküm kalıyor.
Tudo não, vou ficar com o vison.
- Vizon kürkü kalıyormuş.
Qual é a tua? Vai ficar com o vison!
Her şeyini alsak bile harika bir vizon kürkü olacak.
Se tirarmos tudo, ainda assim fica... com um casaco de vison muito bonito!
Tüm paramı, vizon kürkümü, mücevherlerimi seyahat çeklerimi almış. Bozuk para çantamı bile.
Levou todo o meu dinheiro, o meu vison, as minhas jóias, os meus travellers-checks, e até mesmo o meu porta-moedas!
Az para da istemem. Yatlar, köşkler, kürkler, elmas yüzükler, vizon kürkler.
E falo de muito dinheiro, um iate, uma mansão peles, anéis de diamantes, capas de Vison.
Vizon kürk.
Olha para isto.
Mor bir vizon Deloris.
É pele de marta, Deloris.
Sanki orada bir vizon tuzağı varmış gibi.
Parece uma armadilha para vison.
Yünlü, vizon yaka. Güzel bir palto.
Lã, gola de marta É um lindo casaco.
- Hayır. Bu vizon kürk, değil mi?
- Não, isto é um vison, certo?
"farenin kuzeni" nden bir vizon kürkümüz var.
Temos um casaco de vison, primo da ratazana.
Bir vizon derisi buldum, efendim. Umarım bu...
Trouxe uma camurça.
- Evet. Hazır başlamışken neden onlara vizon etoller almıyoruz?
- Já agora uns casacos de peles.
Vizon kürk.
Arminho.
Şu anda bir köşkte bir havuza atlıyor olmam ve vizon kürk giyip, 18 karatlık elmas küpeler takmam gerekirdi.
Devia estar à beira da piscina numa mansão... com um casaco de vison e brincos de brilhantes.
Vizon kürkün içinde çok güzel görünürdün.
Quem me dera para as minhas peles.
Alabora olduk ve onun bir vizon olduğundan şüpheleniyorum.
Eu sei, mas algo nos voltou e duvido que tenha sido uma lontra.
Kendine vizon bir kürk aldı. Anlamıyorum çünkü Güney Afrika sıcak olur, değil mi?
Que raio quer ela com um casaco de peles na África do Sul.
Zemin vizon kürkle bile kaplı olsa, burada rahat edemem.
Não conseguia estar confortável aqui nem que o chão fosse forrado a veludo.
Hayır. İzninizle! Vizon sutyen, siyah külot.
Sutiãs de marta, cuecas de zibelina, capas para ratinhas.
Vizon mu bu?
Com um polícia...
Abby'nin tarifine uyan bir kız burada orta yaşlı bir adamla burada 70 yaşında vizon atkılı bir kadınla ve burada da dazlak bir gençle görülmüş.
Avistaram... um homem de meia-idade com uma miúda parecida à Abby aqui, uma mulher de 70 anos com uma estola de vison, com a Abby aqui, e um adolescente de cabeça rapada com a Abby aqui.
O bir vizon.
É um "mink".
- Erkek arkadaşım bana kumar oynayarak vizon ceket almak için Las Vegas'a gitti ama getirdiği tek şey bu. Şuna baksana.
Olhe o que tenho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]