Vogel translate Portuguese
564 parallel translation
- Teşekkürler, Herr Vogel.
- Obrigada, Herr Vogel.
İyi günler, Herr Vogel.
Bom dia, Herr Vogel.
Araba, Vogel adında bir adama ait.
O carro pertence a um homem chamado Vogel.
- Vogel.
- O Vogel.
- Kayıp parçalardan bir tanesi.
Quem é o Vogel? - É uma das peças soltas.
Belki Vogel bize söyler.
Talvez o Vogel diga.
Senin için kötü Vogel.
As coisas estão más para si, Vogel.
Vogel.
Vogel. Kranz.
Vogel, dışarıdan duyan var mı bir kontrol et
Vê se ouviram alguma coisa lá fora.
- Bunun işe yaraması lazım değil mi Vogel?
- Isto deve chegar, Vogel, não? - Sim, meu tenente.
Lohrmann Vogel
Lohrmann. Vogel. E as nossas roupas?
Kuhnecke ve Lohrmann, uçağı yükleyin.
Kuhnecke e Lohrmann, carreguem os barcos. Jahner. Vogel!
Jahner! Vogel! Hazır olduğunda bana haber verin!
Avisem-me quando estiverem prontos!
Vogel, Git konuş, bir şeyler öğrenmeye çalış.
Vogel, vai falar com ela. Vê o que consegues descobrir.
İşte Vogel. Kim bilir?
Quem sabe, Vogel?
Unut bunları, Vogel, savaştayız.
Esquece, Vogel, estamos em guerra.
Biliyor musun, Vogel, Senin için endişeleniyorum.
Sabes, Vogel, estou preocupado contigo.
- Dinliyor musun, Vogel?
- Estás a ouvir, Vogel?
Vogel, Ben —
Vogel, eu...
Bay Vogel son 15 yıldır buraya gelen en iyi fırıncı.
O sr. Vogel é o melhor padeiro que temos em 15 anos.
Tebrikler, Vogel.
Parabéns, Vogel.
- Vogel.
- Vogel!
- Sıkıyosa engelle. - Vogel! - Evet.
Gostava de ver o que vai fazer em relação a isto.
Teğmenim
- Vogel!
Nasıl olurda senin gibi bir insan, Vogel —
Dorme. Como pode um homem como você, Vogel...
Ama senin gibi yüzlerce insan var, Vogel...
Mas há milhares de homens como você, Vogel.
- Neden bizimle kalmıyorsun, Vogel?
- Suponho que sim.
Makine dairesi görevli askeri Vogel
Artífice da sala de máquinas Vogel.
Baylar bu, Bay Vogel'in genç vasisi ve en başta gelen öğrencisi Bay Arman.
Este cavalheiro é o seu jovem protegido e pupilo, Sr. Aman.
- Mesmer'in şüpheli yöntemlerine göre ilaç denemesi yapan bir idealist Dr. Vogel var. Diğer taraftan ev yapımı formüller, tüm bu hokus-pokus numaraları sihirbaz Vogel üzerinde tatsız bir kanı oluşturuyor.
- Há o Dr. Vogler idealista... que pratica medicina segundo os métodos duvidosos de Mesmer... e há a noção menos elegante do feiticeiro Vogler... que pratica todo o tipo de truques a partir de fórmulas caseiras.
Eğer doğru anladıysam, Vogel'in çalışmaları vicdansızca bu iki uç arasında gidip geliyor.
Se bem entendo, as actividades de Vogler oscilam sem escrúpulos... entre esses dois pólos.
- Dr. Vogel harika biridir.
- O Dr. Vogler é um grande homem.
Arnold, bu sabah George Vogel'ı görmeğe gittim.
Arnold, fui falar com o George Vogel, esta manhã.
Bunu George Vogel mi önerdi?
Foi isto o que o George Vogel recomendou?
Efendim, amirim, Vogel'i yakalamamızın artık şansa bağlı olduğunu söyledi.
Senhor, o meu chefe acabou de dizer que só a sorte poderá apanhar o Vogel.
Hayır, Vogel'i öyle ya da böyle bulacaksınız.
Tem de encontrar o Vogel por todos os meios.
Bana Vogel'i bul.
Encontre-me o Vogel.
- Vogel hiç çetelere bulaşmaz.
- O Vogel nunca lidou com a máfia.
Vogel'le bir ilgisi var mıdır?
Acha que existe alguma ligação com o Vogel?
- Vogel'dan haber var mı?
- Alguma novidade sobre o Vogel?
Bir iki gün içinde Vogel'i yakalayamazsak Santi ondan haber alacak.
Se não apanharmos o Vogel dentro de um ou dois dias, o Santi irá receber notícias dele.
Vogel'in gizlenmesi gerekiyor, yani onu görmeye ben gideceğim.
O Vogel não se pode expor. Eu vou falar com ele.
Şimdi anladım! Vogel kaçtıktan sonraki gece kastettiğin buydu!
Era isso que pretendia após a fuga do Vogel.
Adım Vogel.
O meu nome é Vogel.
Burada kalın, Vogel benimle gel.
Fiquem aqui! Vogel...
Vogel, ye haydi. Sonra da bize Roma'yı anlat.
Coma mais um pouco e depois fale-nos da cidade santa.
Baba, Vogel gençken oradaymış.
Pai, o Vogel esteve por lá quando era jovem.
- Vogel de kim?
- O Vogel?
- Vogel'ı gördünüz mü?
! - Algum de vós viu o Vogel?
Sen ve Vogel aranızda bölüşün.
Você e Vogel podem ficar com ela.
- Vogel.
Vogel.