Voyager translate Portuguese
1,727 parallel translation
B'Elanna... burada Voyager'da... yeni bir ailen var, ve bizi kaybetmeyeceksin. Bize bağlısın.
B'Elanna... você tem uma nova família agora...
Pekala, Voyager'a hoşgeldiniz.
Certo... Bem vindo à Voyager.
Voyager hoş karşılanan bir yer.
A Voyager é um lugar acolhedor.
Voyager'i tara.
Sonde pela Voyager.
Birincil sistemleri Voyager ile kıyaslanabilir ama zayıf bir gemi Kaptan- - mekik yok yalnız bir ışınlayıcı var, holo-güverte yok, sentezleyici yok...
São comparáveis aos da Voyager. Mas é uma nave pobre, capitã. sem naves auxiliares, só um transporte, sem holodecks e não há replicadores.
Voyager kendini ispatlamış bir gemi.
Voyager é uma nave testada.
Bu Voyager'i bırakmak anlamında.
Isso significaria deixar a Voyager para trás.
Voyager kuantum akımını uyalamanın herhangi bir yolu var mı?
Há algum jeito de modificar a Voyager para criar o fluxo de deslize?
Eğer Voyager'a uyarlamanın bir yol varsa götürmeliyiz, Ben herşeye hazırım.
Se houver um meio de levar a Voyager na viagem... sou totalmente a favor.
Arturis Voyager'geldiği zaman başladı.
Começou quando Arturis veio a bordo da Voyager.
Voyager'in mürettabatı kendilerini başarılı sayıyor, ama ben kendimi zıt duygular içinde buluyorum...
A tripulação da Voyager está contando com o sucesso, mas eu estou ambivalente, então estou cumprindo meu dever ainda mais, apesar da minha apreensão.
Endişeme rağmen, yardım edemem ama bu üç ayiçinde ne yapacağımı merak ediyorum- - hala Voyager'e eve dönüş yolunu bulması için rehberlik ediyorum, ya da İndiana'daki eski dostları mı arıyorum?
Fico imaginando o que vou estar fazendo daqui a três meses. Guiando a Voyager pelo do Quadrante Delta, procurando um caminho para casa. ou procurando velhos amigos em Indiana?
Onu Voyager'e götürün.
Leve-o para a Voyager.
Janeway'den Voyager'a.
Janeway para Voyager.
Voyager.
Voyager...!
Voyager'e zarar vermeden akım hızıyla gidebilecek bir yöntem deniyorum.
Estou tentando desenvolver um método de viagem... à velocidade de deslizamento sem danificar a Voyager.
Bizi Voyager'a götür.
Leve-nos para a Voyager.
Ben, Federasyon Yıldızgemisi Voyager'ın Kaptan'ı, Kathryn Janeway.
Sou a Capitão Janeway da nave estelar da Federação Voyager.
Voyager'ı sınıf-3 ayın arkasında saklamaya devam edeceğim.
Estou mantendo a Voyager escondida atrás de uma lua classe 3.
Dünya'ya karşı yapılacak saldırının son savunması, Voyager olabilir.
A Voyager talvez seja a última defesa contra a invasão da Terra.
Voyager'ın ilk görevi hakkında ki emirlerimi almıştım- - Badland'e giderek, Maquis'i bulmak.
Eu tinha recebido minhas ordens gerais da primeira missão da Voyager... ir para as Badlands, e encontrar os Maquis.
USS Voyager'da, Birinci Subay.
Primeiro Oficial, USS Voyager.
Bu Voyager.
É a Voyager.
Voyager.
Voyager.
Voyager'ı yok edecek misiniz, yoksa konuşmaya devam edecek miyiz?
Explodirá a Voyager ou continuará caminhando?
Voyager, Delta Çeyreği'nde yalnız durumda.
A Voyager está sozinha no Quadrante Delta.
Voyager'da kalmayı tercih ederim.
Prefiro permanecer a bordo da Voyager.
Peki ala, Voyager'ın iletişim frekansını aldınız.
Bem, você tem a freqüência de comunicação da Voyager.
Voyager'a geri dönmem gerekiyor.
Estou voltando para a Voyager.
Voyager'ın bir resmi. Veya belki de, bir asteroit kuşağı.
É um desenho da Voyager e... talvez seja um cinturão de asteroides.
Ben, Federasyon Yıldız gemisi Voyager'ın Kaptanı, Janeway.
Sou a capitã Janeway da nave estelar Voyager da Federacão.
Hiç şüphe yok ki, Voyager ile birlikte bağ'a önemli derecede zarar verebilirsiniz.
logicamente poderia causar numerosos danos a Voyager e ao link.
İki, veya üç dakika... tabi ki, Voyager tek parça olarak kalmayı başarabilirse.
Dois ou tres minutos. Tomando em conta que a Voyager pode suportar por mais tempo.
Bunlar Voyager'ın içinden geçeceği üç adet yıldız sisteminin yıldız haritası.
Estes são os tres sistemas estelares seguintes por onde passará a Voyager.
Voyager hakkında, açığa vurduğundan daha fazlasını biliyorsun.
Você sabe mais sobre a Voyager do que revelou.
Savaşgemisi Voyager'ın Kaptanı, Janeway konuşuyor.
Sou a capitã Janeway da nave de guerra Voyager.
Savaş gemisi Voyager- - zamanın en güçlü gemilerinden birisi.
A nave de guerra Voyager... uma das mais poderosas naves do seu tempo.
Voyager büyük şehirlerimizi hedeflediğinde,
Quando a Voyager mirou nas grandes cidades,
Bugün, 700 yıl sonra bile, Voyager ile olan karşılaşmamızın derin etkisini hissediyoruz.
Até hoje, 700 anos depois... ainda sentimos o impacto do encontro com Voyager.
Voyager'ın kendisini merak ediyorum. Gemide kaç kişi görev yapıyordu?
Estou curioso sobre a Voyager... quantas pessoas haviam a bordo?
Kayıtlara göre Voyager'ın, bizim çeyreğimizde olan yolculuk bilgileri eksik, ama daha birçok kültüre burunlarını sokma ihtimalleri var, yani evet.
Registros da viagem da Voyager pelo nosso Quadrante estão incompletos. Mas é seguro presumir que interferiram com muitas outras culturas, sim.
Voyager'ın depoladığı bir sürü silahı vardı, asimile ederek elde ettikleri de bunlara dahildi :
Voyager tinha muitas armas a disposição... até especies que assimilaram pelo caminho.
Borg, Talaxian, Kazon. Onları ele geçirip, zorla Voyager'ın savaşçı ekibine dahil ediliyordu.
Borgs, Talaxianos, Kazons... eram capturados e forçados a trabalhar como força de batalha na Voyager.
Güven içinde Voyager'a kadar eşlik edin.
Certifique-se que ele seja trazido a salvo para a Voyager.
Voyager'a geri dönüyorlar.
Eles estão voltando para Voyager.
Savaş gemisi Voyager kendi yoluna devam etti, ama Kyrian hanedanlığını harap bir şekilde bıraktı.
A Voyager continuou sua viagem deixando a dinastia Kyriana em ruínas.
Voyager'ın gezegenimizin tarihi üzerinde ki etkisi hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, bu serginin geri kalanını keşfetmenizi öneririm.
Se quiseresm aprender mais sobre a Voyager e seu papel na história do planeta... sugiro que explorem o resto dessa exibição.
Voyager'ın torpidolarından birisi- - 25 izoton gücünde. Saniyeler içinde bir şehri, bütünüyle yok edebilir.
Um dos torpedos de 25 isotons da Voyager pode destruir uma cidade inteira em segundos.
Bunun Voyager'dan geldiğini onayladım.
Eu confirmei que é da Voyager.
Önümüzde ki bir kaç gün içinde Voyager'da olanları ve hatta olayları, kendi deyişleriyle işitebiliriz.
Dentro de alguns dias poderemos estar ouvindo a versão da Voyager destes eventos nas suas próprias palavras.
Yeniden canlandırmayı çalıştır : "Voyager ile karşılaşma."
Ativar recriação : "O encontro com Voyager".