Vp translate Portuguese
119 parallel translation
Eğer kartlarımızı doğru oynarsak, yakında baş VP olabilirsin.
Se jogarmos as cartas certas, podes chegar a Vice-presidente rapidamente.
Junior VP, yüksek kalite yiyecekler.
VP Junior, Alimentos Alta Qualidade. Yo.
Helena Monet, VP finans. Tanıştığımıza çok memnun oldum, Bay Crandall.
Helena Monet, financiadora VP, muito prazer em conhecê-lo Sr.
Jim Feingold, VP Mühendislik, Veri Tahlilinden.
Jim Feingold, Vice-Presidente do Planeamento, Análise de Dados.
VP ( Vice President ) sanat odasında bunu bulduğunda az kalsın kalp krizi geçiriyordu.
O vice presidente quase teve um infarte quando achou isso na sala de arte.
Jennifer Jenzen, İdari İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Lathrup InternationaI Pictures.
Jennifer Jenzen, Executive VP, Lathrup International Pictures.
Jennifer Jenzen, İdari İşlerden- -
Jennifer Jenzen, Executiva VP...
Charlotte Paul Ericson ile çıkıyordu Paul, önemli klasik ve caz müzik eserlerini kaydediyordu.
A Charlotte namorava com o Paul Ericson, o vp da secção clássica e de Jazz de uma grande editora.
Infinity Hava Yolları yeni pazarlama stratejileri uyarınca bugün bizimle çalışmaya devam edip etmeyeceklerini kararlaştıracak.
A Infinity Airlines, segundo diz o VP comercial dela, decide hoje se prescinde dos nossos serviços de futuro.
- VP casting veya başka bir şey...
És vice-presidente do pessoal, ou coisa do género? Sim.
VP Marketing, McCloud, Amerikan cephaneliğinde standart.
Vice-presidente de Marketing. McCloud, o padrão do armamento americano.
Merhaba, sayın başkan vekilim.
- Viva, VP executivo.
V.E., V. P., V. E., V. P.
VE. VP.
- VIP halka ilişkiler. Şirkete alındım.
VP de Relações Públicas, ao nível corporativo.
Sırası gelmişken, ilk basket maçımız, 51. kattaki VP'lere karşı. Oh, tuhaf.
A propósito, o primeiro jogo é contra os do 51º andar, então...
Sanırım Steckle onu VP takımına almış.
Acho que... o Steckler o recrutou para a sua equipe.
- Bunu yaparsam, başkan yardımcılığı işi benim olur.
- Se conseguir, o lugar de VP é meu.
- Başkan Yardımcısı'nın kardeşinin katili.
- Esse gajo matou o irmão da VP.
KATİL 11 MAYIS'TA İDAM EDİLECEK
ASSASSINO DO IRMÃO DA VP EXECUÇÃO A 11 DE MAIO
Başkan Yardımcısı'nın kardeşini öldürdü.
O homem matou o irmão da VP. Daqui a um mês vai para a cadeira eléctrica.
- They made this ditz a VP? - Sen iyi misin?
Talvez não seja a pessoa adequada.
Yönetmen yardımcısı Lorenzo, tatile gitti.
O Lorenzo, o VP sénior, foi para fora. - O quê?
Princeton'un finans bölümünde okudum ve Merrill Lynch'te başkan yardımcısına asistanlık yaptım.
Formei-me em Finanças, em Princeton. Nestes últimos dois anos, fui assistente de um VP na Merrill Lynch.
Senin gibi sıradan birisinin bir gün yardımcıyken ertesi gün başkan olması sence de komik değil mi?
não é engraçado alguém poder ser um medíocre modelo VP num dia e cabeça da escola no outro?
Senin fikrini uygulayacağız, başkan yardımcısı.
Não vamos fazer à tua maneira, VP.
Başkan yardımcısı rütbesi şu anda sorumluluğun benim elimde olduğunu gösterir.
A insígnia de VP quer dizer que isto cai nas minhas costas.
Benim fikirlerimi almaya ve bütün karı korumak için sadece bir şey var. Fakat bir şeyleri devirmek gerek. Çünkü yeni VP bir kadın tarafından sırtının dönülmesini istemiyor.
Uma coisa é pegar minhas idéias e ficar com os lucros, mas jogar fora algo porque um novo VP não quer ser passado por uma mulher...
VP'yi benim bilgilendirmemi ister misiniz? Hayır.
- Deseja que informe o Vice-Presidente?
Başkan Yardımcısı.
VP.
Bende başkanı aradım.
Então eu liguei para o "VP".
Başkan Yardımcısını, Moses vurdu.
Moses atiras-te no VP.
VP taraması Julia'nın akciğerinde pıhtı olduğunu doğruladı.
A cintilografia de ventilação perfusão confirmou que a mancha no pulmão da Julia era um coágulo.
Niveus'ın dağıtım sorumlusu.
VP de distribuição, Niveus.
Başkan yardımcısı olmak, o şekilde davranmayı gerektirir.
Para seres VP, tens de agir como tal.
Bir başkan yardımcısının düzeltmesi gereken şeylerden biri de bu.
É isso que um VP deveria resolver.
Başkan Yardımcısı'nın adamlarının ne işi var burada?
Por que é que o gabinete do VP está aqui?
Affedersin, Sourpuss Pazarlamacılık'ın küçük başkanı.
Desculpa, é Junior VP da Marketing Sourpuss.
Tamam, Bay Başkan Küçük Pantalon bu geceyi buna değer yapacağıma söz veriyorum.
Certo, sr. VP Calças cagadas... Prometo fazer a noite valer a tua espera.
Başkan yardımcısı ve çavuşu kulübü kendileri için kullandıklarıyla itham ediyorum.
Estou a acusar o VP e o Sargento de usarem o clube para proveito próprio.
En güvenilir kıdemli başkan yardımcılarımızdan biriyle ilgili.
Envolve um dos VP da nossa maior confiança.
Aslında başkan yardımcısı olarak harika bir sicili var.
Na verdade ele tem sido um excelente VP sénior.
Üst düzey bir yöneticisinin düzenbaz olduğu ortaya çıkarsa müşteri kaybetmeye başlarlar.
Se se sabe que o VP é uma fraude, eles vão começar a perder clientes.
Harvey, mali müşavirlik şirketimizin başkan yardımcısını kovuyor.
O Harvey vai despedir um VP da contabilidade esta manhã.
- Yardımcın karıştı.
- O teu Vice Presidente ( VP ) passou-se.
Yardımcım ol.
Que sejas o meu Vice Presidente ( VP ).
Lori halkla ilişkiler şirketinde müdür yardımcısı.
A Lori é VP sénior numa grande empresa de RP.
- Ayrıca oğlumu da başkan yardımcısı yapacaksın. - Robert.
- E o meu filho terá de ser VP.
V. E., hayır, hayır B. E.
VE. VP... VE...
Ben David Conlin.
David Conlon, VP da segurança interna.
Yeni bir başkan yardımcısı mı gelecekmiş?
Vai haver um novo VP?
O, senin yardımcının sevgilisi.
Ela é a esposa do teu Vice. ( VP )