Vulva translate Portuguese
56 parallel translation
- Vulva genişliyor doktor.
- A vulva está a dilatar.
"Vulva!"
"Vulva"!
Genç bir kızın sert, sıkı, parlak ve pembe renkli cinsel organında vulva dudakları birbirine yakındır, vulvadaki dudaklar küçük ve kapalıdır, klitorisinde küçük bir sünnet derisi vardır, vajinanın kıvrımları çıkıntılı ve birbirine yakındır, salgı bezleri derindedir, vajina ağzı ve vulva döl yatağı çok dardır, ve kızlık zarına dokunulmamıştır.
Quando uma jovem apresenta ao nosso exame as partes genitais externas um pouco duras, firmes, brilhantes e de uma cor escarlate, os lábios da vulva muito juntos, as ninfas pequenas e recobertas, o clitóris com um prepúcio curto, as pregas da vagina salientes e próximas entre elas, as cavidades mucosas profundas, o orifício vaginal e a conduta vulvo-uterina muito estreitas, e o hímen no seu estado de integridade, diremos francamente que são patentes os sinais da virgindade física.
Vulva.
Vulva.
Vulva mı?
"Vulva"?
Siktirsin, her gün amını gösteriyor.
Esquece-o, vejo sua vulva todos os dias.
Vulva! ilkokul çocukları- - koko!
Vulva!
- Utanmasan "vulva" diyecektin.
- Já agora, diz também vulva.
Vulva!
Vulva!
Onları muhasebe müdürlüğü için iyi bir aday olduğuma inandırmaya çalışıyorken birdenbire "vulva" diyen çıplak bir adam olacağım.
Vou tentar convencê-los de que sou uma boa escolha para contabilista e, de repente, sou um homem nu a dizer vulva.
Hangi hayvanın amında sadece bi dudak var?
Que animal tem apenas um lábio na vulva?
- Vulva ne ya? O yüzden her gün vajina günlüğü tutmam gerekecek.
Tenho que fazer um diário da vagina.
Tuvaleti kullanan ilk kişinin de nezaketen de olsa... içeride 45 dakika kalmaması gerekir. Vulvası olması bir şey değiştirmez.
E também é boa educação a primeira pessoa a ir para a casa de banho... demorar menos de 45 minutos, mesmo que tenha uma vulva.
Öyle bir adam bir kadınla beraber olup yine de anahtarı kilide hiç sokmayabilir mi?
Se um tipo assim andasse com uma mulher poderia, tecnicamente, não haver contacto entre o pénis e a vulva.
Daha kibar olabilirdin tamam dedim ya
Vulva? Vulva? Que nojo!
dediğin gibi olsun
Vulva... é demais.
Eğer bir üniversite mezunuyla konuşuyorsanız, mastürbasyon, testikül penisv, ajina, vulva, boşalma gibi sözler kullanın.
Se forem formados, use "pênis", "testículos" e "masturbação" "vagina", "vulva", "urinar", "defecar".
Girişin kolaylaşması için vulvayı genişletmek yardımcı oluyor.
Abrir a vulva facilita a penetração.
# Ve vulvan # # Ve klitorisin #
- Uma vulva, um clítoris...
Döllenme gerçekleşti, tüm planlar alt üst.
Esperma na vulva, não há certezas.
Pekâlâ, Volvo diyemeyiz. Ama...
Não podemos dizer vulva.
Pıpınıza değer verin. Klitorisinizi talep edin.
A vossa vulva... exijam dos vossos clitóris.
Vulva Las Vegas'ta DJ olduğunu duymuş. Russel Simomns partisinde seni istiyor ve yeni grubu Black Bud of life.
- Tive agora ao telefone o Paul Ehret, e ele ouviu-te pôr música no Vulva Las Vegas... e quer-te na festa para VIPs que vai dar para o Russell Simmons... e para a nova banda dele, os Black Buddafly.
Vulva Las Vegas!
Vulva Las Vegas!
Kanserli kukuyu kim içeri aldı?
Quem deixou entrar a vulva do cancro?
Dudaklarımı...
A minha vulva.
Vulvam şişmiş mi?
A minha vulva parece estar inchada?
Evet, bu gece geri geldiğimizde havalandırmalı vajina sahnesini bitirip ben ve Miri'nin sahnesini geçeriz.
Pronto, quando voltarmos esta noite, acabamos a cena da "venti-vulva" e começamos as minhas cenas com a Miri.
Hay lanet, az once bu herifin kafasina bir ferc cizdim.
Porra. Acabei de pôr uma vulva no cérebro deste tipo.
Hayır salak.
Não, sua vulva.
Alt ucu genişliyor, iki yana ayrılıyor ve altı santim uzunluğu, iki santim genişliği olan iki adet etten taç yaprağı oluşturmak üzere açılıyor. Bu iki uzantı uzun ve dar lobları olan bir kalp şekli oluştururlar.
Estes dois apêndices têm a forma de um coração a abertura da vulva.
Merkezde ise vulva girişi bulunur. Bu üreme uzuvlarını Avrupalı kadınlarınkiyle karşılaştıracak olanlar açıkça göreceklerdir ki kuşağı oluşturan iki et lobunun üst kısmında gulfe ve küçük dudaklar vardır.
para quem comparar estes órgãos genitais sendo o restante do seu comprimento apenas uma extensão dos pequenos lábios.
Vulva büyüklüğü, 13 santimetre.
Largura da vulva... três polegadas e duas linhas.
O da Maui'de at binerken kukusunu yırttığı için.
E isso, porque magoou a vulva ao andar a cavalo em Maui.
Vulva?
Vulva?
Vulva masajı, 16. yüzyılda Pieter Van Foreest tarafından yaygınlaştırıldı.
A massagem à vulva foi popularizada por Pieter Van Foreest no séc.
Fakat dişilik organınız çıkıntı yaparsa, size bayan polis demekten gurur duyacağım.
Mas se tiverem a vulva para aguentar, ficarei orgulhosa de chamar-vos senhoras polícias.
Vulva alabilirsin.
Talvez um Vulva...
Penisinin kafasını vajinamın dudaklarına sürteceğim.
Vou roçar a ponta do seu pénis à volta da minha vulva.
Bunun farkında mıydınız?
Receio que o nódulo na vulva seja sífilis ulcerosa.
Seni paranoyak yapıyor, dangalak.
Está a tornar-te paranoico seu vulva.
Parçalanmış kanatlar, mahvolmuş kayıtsızlığın geniş vulvasını fırlatıyor. "
"Asas despedaças catapultam a vasta vulva do oblívio despedaçado."
- Vulva!
- A vulva!
Amım amım, koca amım..
Mea vulva, mea maxima vulva.
O kelimelerin 14 tanesi de "vulva" ydı.
E, entre elas, encontra-se 14 vezes a palavra "vulva."
Pekala, vulvamı ateşe veririm daha iyi.
Bom. Vejamos... Preferia incendiar a minha vulva.
- Hayır. - Petek boşaltıcı?
- Válvula de vulva?
Erkeklerde testislerdeki şişkinlik, kadınlarda vulvadaki şişkinlik ya tam tersi de doğruysa?
Os testículos dos homens incham, a vulva das mulheres incha. E se o oposto também fosse verdade?
Adaçayı ve mür masajlar Pudendum gevşetir. Heh.
Massagens com salva e mirra relaxam a vulva.
- Sıska.
- Cara de "vulva".
Gerisi ise küçük dudakların uzantısından başka bir şey değildir.
O interior da vulva e o útero não revelam nada de extraordinário.