Vurdu translate Portuguese
5,749 parallel translation
- Zayıf olduğumu düşündüğü için Errol'u vurdu.
- Ele matou o Errol porque pensa que sou fraca.
İnsansız Hava Aracı altı ay önce Pakistan çöllerini vurdu.
Os drones atacaram há seis meses no deserto do Paquistão.
Bir kol dayama üzerinde kafasını vurdu Bir adam yolcu zaman O o var olduğunu söyledi.
Ele disse que ficou assim quando um passageiro bateu com a cabeça dele no braço da poltrona.
Adam seni vurdu.
- Ele deu-te um tiro.
Sonra da Aswang, uzun ve siyah dilini hafifçe vurdu ve bebeği yemeye başladı.
E depois o Aswang... tirou a longa língua negra... e começou a alimentar-se do bebé.
O da onu vurdu.
Ela teve que o abater.
Kyle ailesini öldürüp silahtan kurtuldu sonra da başka bir silahla kendisini mi vurdu?
O Kyle mata a família, livra-se da arma e arranja outra para atirar nele mesmo?
Daha önce de sana vurdu mu?
Já te bateu antes?
Bize yakın biri Emily'yi vurdu.
Alguém próximo de nós alvejou a Emily.
Beni Daniel vurdu.
O Daniel disparou em mim.
Adam bahçemde polis vurdu!
Ele atirou num, no meu quintal!
Ana'nın sevgilisi beni vurdu ve silahını bırakmıştı.
O namorado da Ana disparou e largou a arma.
Çantasını verdikten sonra kadını vurdu.
Depois de ela entregar a bolsa, ele disparou á queima-roupa.
Sizi Ajan Hurst mü vurdu?
- Foi atingido pelo Agente Hurst?
Bebeğim iyi misin? - Bana vurdu.
Querido, estás bem?
Yüzbaşı Joyce'a mı vurdu?
Ele bateu no Capitão Joyce?
- Ve kabul etmediğinizde, size vurdu mu?
Quando te recusaste, ela bateu-te?
Uçan adam bir dedektifi vurdu.
O "Cowboy do Espaço" acaba de disparar num detective de Pittsburgh.
Onun yerine iki tanesi çıkıp, iki polisi vurdu.
Em vez disso, dois deles aparecem e atiram em dois polícias.
Adam kendisini vurdu.
Ele matou-se.
Bana Lydia vurdu demiştin.
Disseste-me que tinha sido a Lydia.
- Ancak dün gerçekten bana vurdu.
Mas, ontem, realmente percebi.
Sonra da "Artık yalan yok" dedi ve Roman'ı vurdu.
E depois disse "chega de mentiras." Depois, alvejou o Roman.
Cat seni vurdu mu?
Vá, senta-te. - A Cat disparou contra ti?
Jack Lou'yu kendini savunduğu için vurdu.
O Jack alvejou-o porque estava a defender-se.
Uçan adam bir Pittsburgh dedektifini vurdu.
O "Cowboy do Espaço" acaba de abater um detective em Pittsburgh.
- Bir polisi vurdu.
- Abateu um polícia.
Yemek daveti için teşekkürler. "3 savaşta kendi ayağını vurdu."
Obrigado por me convidares para o almoço.
Bilimsel olarak konuşursak Doktor, kendini mi vurdu yoksa başkası mı yaptı?
Cientificamente falando, ele tentou suicidar-se ou alguém o tentou matar?
- Arkada üç kez vurdu. - Dur. Başın arkasında bir kez.
Levou três tiros nas costas e um na nuca.
- Vic... birini vurdu.
O Vic... alvejou alguém.
Sara'yı vurdu.
- Ele alvejou a Sara.
O bana vurdu.
Ela bateu-me.
Hayır, maktul kendi kafasını yumruklarını ve topuklarını yere vurdu.
Não. A vítima bateu com a própria cabeça contra o chão. - E os punhos e calcanhares.
Güven bana, ona piyango vurdu.
Confia em mim, ele ganhou a lotaria.
Bana vurdu.
Ele bateu-me.
Biri ona tecavüz edip saldırdı ve sonra da başına kasten taşla vurdu.
Alguém a violou, agrediu e depois, bateu-lhe na cabeça com uma pedra.
Luke onu vurdu, unuttun mu?
O Luke disparou sobre ele, lembras-te?
Ve Şefi kıstırıp vurdu.
E também matou o chefe.
Arkadaki adam onu sakinleştirici ile vurdu.
- O gajo aí atrás acertou-lhe com um dardo tranquilizante.
Zepeda birkaç saat önce onu bir sakinleştirici ile vurdu.
O Zepeda acertou-lhe com um tranquilizante há umas horas.
- Ne yani birisini onun şey ile vurdu-- -
Queres dizer como alguém a atirar nela?
Kız arkadaşını ve çocuğunu rehin almıştı, ve sonra senin gözlerin önünde onu vurdu.
Fez a namorada e o filho de ambos reféns, e, então, alvejo-a mesmo à tua frente.
Quinn ajanlarımdan birini vurdu.
- O Quinn alvejou uma das minhas agentes.
- Onu kim vurdu?
- Quem é que disparou contra nela?
Polisler onu vurdu.
Os polícias mataram-no.
Sue şamdanı kaptığı gibi ona sertçe vurdu.
A Sue pega no castiçal, e acerta-lhe com força na cabeça.
Emily'yi o vurdu.
Foi ele quem disparou na Emily.
Belki bu yüzden kendini vurdu.
Talvez se tenha matado por isso.
Daniel vurdu.
Mas o Daniel sim.
O bana vurdu.
Ele batia-me.