Warren translate Portuguese
2,691 parallel translation
Koch kardeşlerin de kişisel servetleri 50 milyar dolara yaklaşmıştır. Üzerlerinde yalnızca Warren Buffett ve Bill Gates bulunmaktadır. Kendileri ayrıca George Soros'u 10 kez alıp, tekrar satabilir.
E a fortuna pessoal dos irmãos Koch, de 50 mil milhões de dólares, só é ultrapassada pelas de Warren Buffett e de Bill Gates e podiam comprar e vender o George Soros dez vezes.
Warren Patel'in.
Warren Patel.
"Selam, benim adım Tommy Merlyn ve bir milyarderim ama Warren Buffet * gibi görünmüyorum."
Olá, chamo-me Tommy Merlyn e sou bilionário, mas não me pareço com o Warren Buffet.
Stajyerler de bu mutluluğunun çoğunlukla Doktor Warren'ın buraya gelişiyle çakıştığını fark etmiş.
E os internos notaram que a tua felicidade coincide com as aparições do Dr. Warren.
Carla Warren burada.
A Carla Warren está aqui.
Oğlum ölüyor Dr. Warren.
O meu filho está a morrer, Dra. Warren.
James Donzig ve Warren Kirk.
James Donzig e Warren Kirk.
Biliyordu ki onun arkadaşları için değildi Tim 11 Eylül'de canlı kalamazdı ta ki şu hayatları kurtarana dek, Diane Warren ve James.
Ele sabia que, se não fosse pelos seus três companheiros, O Tim não estaria vivo em 11 de Setembro para salvar as vidas de Diane, Warren e James.
Dün bir Oscar kazandığını ve Warren Beatty ile yattığını söyledi.
Ontem, disse que ganhou um Óscar e que dormiu com o Warren Beatty.
- Warren Frankel değil mi bu ya?
Olhem quem é ele, o Warren Frankel.
Beni tanıyan Warren Frankel.
Warren Frankel, que me conhece.
Barney şuna baksana.
Barney vê isto. Encontrei o meu livro de memórias. Estamos um bocado ocupados agora, Warren.
Doktor Bailey, Doktor Warren resepsiyondan aradı.
Drª. Bailey, o Dr. Warren está no telefone.
- Dr. Warren. Janet'i bulabilmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
Dra. Warren, estamos a fazer de tudo para encontrar a Janet.
Janet Warren'ın annesine haber veren ben olmak istiyorum.
Gostaria de ser eu a notificar a mãe da Janet Warren.
Dr. Warren'ın bu an için iki yıl beklemesine inanamıyorum.
Não acredito que a Dra. Warren teve de esperar - dois anos por este momento.
Tek şüpheli Janet Warren değildi.
A Janet Warren não foi a única vítima.
Janet Warren nerede?
Onde está a Janet Warren?
Janet Warren'ın kimliğini cidden onaylamamız gerek.
Realmente precisamos de confirmar a identidade da Janet Warren.
Janet Warren'la alakalı davanı biliyoruz ve biz bir takımız.
Todos sabemos sobre ti e a tua ligação com a Janet Warren, e somos uma equipa.
Saç teli, halı ipliği ve Janet Warren'ın arabasından sperm örneği varmış.
Tinham cabelos, fibras de carpete e sémen no carro da Janet Warren.
Tarama onaylandı. Şahıs Janet Warren.
- Impressão digital confirmada, é a Janet.
Janet Warren'ın cesedini ve Seattle'da gömdüğü bazı kanıtları bulmuşsun.
Achaste o corpo da Janet e evidências de que foi enterrada em Seattle.
Janet Warren'ın annesiyle görüşene kadar bir yere gitmiyorum.
Não vou embora até ver a mãe da Janet Warren.
Dr. Warren oraya bakamazsınız.
Dra. Warren, não pode entrar aí.
Dr. Warren... Lütfen dostça bir tavsiyeyi kabul edin.
- Dra. Warren, por favor, aceite este conselho amigável.
Janet Warren'ın kaybolduğu yerle aynı bölgede.
Essa é a mesma área em que a Janet Warren desapareceu.
Janet Warren davasıyla ilgili bir kanıtın peşindeyiz.
Estamos a seguir uma pista do caso da Janet Warren.
Janet Warren'ın davası üzerinde çalışıyorsunuz sanıyordum.
- Aquele que perdeu? - Pensei que estava no caso da Janet.
Bugün Las Vegas'a geliş nedenim Janet Warren'ın katili hakkında tutuklama ve hapse attıracak bilgiyi veren kişiye 100.000 dolar vereceğimi ilan etmemdir.
Hoje vim a Las Vegas para oferecer uma recompensa de 100 mil dólares pela informação que leve a prisão e a condenação do assassino da Janet.
Son bir günde, Las Vegas Polisi tarafından Janet Warren ve diğer yedi genç kadının cesedinin buradan iki yüz mil ötede bir toplu mezardan çıkarıldığı onaylandı.
Nas últimas 24 horas, a polícia de Las Vegas confirmou que o corpo da Janet e de outras 7 jovens foram recuperados de uma vala a 321 km daqui.
Şimdi, Seattle Emniyet Müdürlüğü sizi Janet Warren cinayetinde bir şüpheli olarak soruşturuyor.
A polícia de Seattle investiga-o pelo assassinato de Janet Warren.
Sunshine Vanletti, beş kimliği bilinmeyen kadın ve Janet Warren.
Sunshine Vanletti, cinco desconhecidas e Janet Warren.
Janet Warren'ın annesi olsaydım kendimi aldatılmış hissederdim.
Se eu fosse a mãe da Janet Warren, sentir-me-ia traída.
Cooley'nin DNA'sı 2 yıl önce Janet Warren'ın arabasında bulduğumuz spermlerle örtüşüyor.
O ADN do Cooley combina com o sémen que encontramos no carro da Janet Warren há dois anos.
– Ve Bay Rufus Warren?
– E... Sr. Rufus Warren?
Earl Warren vurulmalı veya idam edilmeli.
Earl Warren devia ser fuzilado e enforcado.
Bence Judge Warren oldukça zor bir durumda kalacak.
Acho que o juiz Warren vai descobrir que é um grande desafio.
Fakat biz Ed ve Lorraine Warren'ı tercih ediyoruz.
Mas preferimos ser conhecidos simplesmente por Ed e Lorraine Warren.
Ed ve Lorraine Warren 1960'lardan beri dünyanın en ünlü paranormal araştırmacıları olarak biliniyor.
Desde a década de 60, Ed e Lorraine Warren são conhecidos como os investigadores do paranormal mais famosos do mundo.
- Warren'ların Evi
- Casa dos Warren
WARREN'LAR - İBLİSBİLİMİ CADILIK DANIŞMANLARI
CONSULTORES EM BRUXARIA E DEMONOLOGIA
Ed Warren.
Ed Warren.
Bu Andrea, en büyüğü Nancy, Cindy, Christine ve April.
Esta é a Andrea, a mais velha. Estes são o Mr. e a Mrs. Warren.
Adım Ed Warren.
Chamo-me Ed Warren.
Biz insanlara gelince, kaderimiz hangisini seçtiğimize bağlı. "
E para nós, pessoas, o destino depende de qual deles optamos por seguir. " - Ed Warren
Lawton'u kiralayan adamın adı Warren Patel.
Warren Patel contratou o Lawton.
Warren Patel.
Warren Patel.
Bir kız vardı, Janet Warren.
Havia uma rapariga chamada Janet Warren.
Şu an biraz işimiz var, Warren. Çocukları korkutup doğru yola sokuyoruz.
Estamos a meter juízo nos miúdos, então...
Janet Warren'ın katili hala dışarıda bir yerde.
O assassino da Janet está por aí.