Weber translate Portuguese
264 parallel translation
- Aynı sekiz kişi burada yok, Weber.
- Os mesmos oito não estão aqui, Weber. - Não?
- Bayan Weber 6 civarı gelecek.
- A Sra. Weber virá às 6.
- Görüşürüz bayan Weber.
- Até logo, Sra. Weber.
Bu Bay Weber'in sizden hoşlanmasına bağlı.
- Se o Sr. Weber gostar de si.
Günaydın, Bay Weber.
Bom dia, Sr. Weber.
Ruhun ölümsüzlüğüne inanr mısın, Weber?
Tu acreditas na imortalidade da alma, Weber?
Billy Weber.
Billy Weber.
- Weber iflas etti.
- Weber entrou em falência.
İmza, "Weber."
Assinado, Weber.
Weber. Evet.
Weber.
Sam Weber, bu Richard.
Este é o Richard.
Ben Sam Weber'im.
Eu chamo-me Sam Weber.
Bay Weber.
Sr. Weber.
Majeste, işte Frau Weber.
Majestade...
Dr Jones, ben Weber.
Dr. Jones? R. Weber.
Silahını yere bırak!
- Weber, larga a arma.
Ayrıca bunu Chink Weber yapmadı.
Achas que o Chink Weber fez isso?
Size güvenebileceğimi düşünüyordum.
- Eu pensei que podia confiar em ti, Weber.
- Chink Weber'den bahsediyorum.
- Sobre Chink Weber!
Başkan vurulduğundan beri Weber Automatics'in hisseleri ne kadar yükselmiş, dikkat et.
Nota como a percentagem do Weber automáticamente subiu... desde que atiraram no Mayor.
Buddy Weber ve Buddy Wallace olarak da tanınır. - Wallace.
Um nojento, chamado Buddy Devries, ou também Buddy Weber,
Teşekkürler Weber.
Obrigado, Weber.
Sıradan bir radyoaktif izotop şimdi de Weber onu kurşun haznesinden çıkaracak.
É um isótopo radioativo... que Weber está a tirar da unidade protectora de chumbo.
Çok güzel Weber.
Muito bem, Weber.
Weber boyamadan önce her raptiyeye % 15 oranında Uçastik karışımı sürdün mü?
Fixaste flubber em cada pionés antes de pintar?
- Yine Rusya'yı aramak yok ama. - Bence o aramayı Weber yapmıştı.
- Nada de ligar para Rússia.
İyi geceler Weber.
Boa noite, Weber.
Dedektif, Bayan Weber'in, Doktor Ott tarafından taciz edildiğini iddia ederek karakola geldiği gün, siz görevdeydiniz değil mi?
O detective estava de serviço quando Miss Weber alegou que fora abusada pelo Dr. Ott?
Bayan Weber'e soyunmasını ve ayaklarını ayaklığa koymasını ve Sahil Güvenlik dizindeki David Hasselhoff'u hayal etmesini söylemiş.
Pediu-Ihe que se despisse, pusesse os pés nos estribos e imaginasse o David Hasselhoff nu.
Altılı düz, üçlü Weber karbüratörü ana gövdeye oturtulmuş halde.
Escapamento direto... carburador triplo Weber... parafusados nas estruturas um do outro.
Bu Weber gerçekten çok özel biri.
Uma pérola, este Weber...
Weber'in fikriydi, sigorta konusundan ötürü.
Quis o Weber, por causa do seguro.
- Güle güle, teşekkür ederim.
Adeus, M. Weber.
Altıncı çizgide düzgün... üç kaldıraçlı karbüratörler birbirlerinin vücuduna bağlanmış.
Seis cilindros alinhados... três carburadores Weber... montados um sobre o outro.
Mondregan Weber Yatırımcılık.
Mondregan Weber Investments.
Brad Weber'in Bürosu, 7 Şubat Pazartesi
ESCRITÓRIO DE BRAD WEBER SEGUNDA-FEIRA, 7 DE FEVEREIRO
Brad Weber diye biriyle görüştük.
Falámos com o Brad Weber.
Brad Weber.
Brad Weber.
Bay Weber geldiğiniz için sağ olun.
Sr. Weber, obrigado por ter vindo.
- Evlisiniz Bay Weber, değil mi?
- Não é casado, Sr. Weber?
Bay Weber, bu kadar olduğuna inanmamızı mı bekliyorsunuz?
Sr. Weber, quer que acreditemos que se ficou por aí?
Bilmek istediğimiz açıkça, bu soruşturmayla ilgili Brad Weber'le ilgili bilmemiz gereken bir şey var mı?
Podemos deixar as Escrituras fora disto? Só queremos saber uma coisa : há alguma informação pertinente para a investigação que devamos saber sobre o Brad Weber?
- Ya Sylvia bitirmek istediği bir ilişki kurduysa ve Bay Weber hesabı kaybetmek istemediyse?
E se a Sylvia tinha uma relação que queria acabar, e o Sr. Weber não quisesse perder a conta?
Brad Weber'in DNA testi de negatif çıktı.
- O ADN do Brad Weber é negativo. Ele demitiu-se do cargo de gestor dos fundos.
- Sonra eğildin. 4 yatırımcı ve büyük yatırımcı Cumhuriyetçi Ulusal Komite'nin büyükbabası Lawrence Weber'e kıçınızı mutlu etsenize dedin.
- Não, depois curvaste-te em frente a Lawrence Weber, avô de quatro crianças e um grande contribuidor do Comité Nacional Republicano, e pediste-lhe para apalpar o teu rabinho feliz!
- Merhaba bayan Weber.
- Olá, Sra. Weber
Ev sahibim.
Frau Weber a minha senhoria.
Silah 9 mm'lik bir Weber'di, Kurt.
A arma era uma 9 mm, Curt!
- Weber!
Weber!
- Weber.
Weber.
Weber'le ilgili bir şey var mı?
Há novidades sobre o Weber?