Wessex translate Portuguese
387 parallel translation
Tüm Wessex'de en harika iskeleti olan adam benim!
Não há homem em Wessex com melhores esqueletos do que eu!
Wessex limanlarında bizi arayacaklardır.
Vão procurar-nos nos portos de Wessex.
Wessex, hazır İsviçreliler uzaktalarken 10,000 asker topla ve Cenevre'yi yağmala.
Wessex, enquanto estão fora, leva 10.000 tropas e pilha Genebra.
- Lord Wessex ölmüş.
O Lorde Wessex morreu.
- Lord Wessex ölmemiş. - İşte!
- O Lorde Wessex não morreu.
Ama bu hafta Wessex County'deki cinayetlerin sorumlusu Wessex County hastanesinin morgunda.
Mas, sim, o homem responsável pelos homicídios da última semana em Wessex County está na morgue do Centro Médico de Wessex County.
Lord Wessex bütün gece gözünü senden alamadı.
Hoje o Lorde Wessex olhou para si.
Lord Wessex de aşağıda. Kız almak için pazarlık yapıyor.
O Lorde Wessex, também, para arranjar noiva.
Torunun bir Wessex olduğunda sana terfi getirecek kadim bir ismim var.
Tenho um apelido antigo, que lhe trará prestígio, quando o seu neto for um Wessex.
- Lord Wessex.
Lorde Wessex.
Bir Wessex eş alacağı zaman Majesteleri'nin rızasını alması zaruridir. Bir kez verilmiş rıza onun emri hükmündedir.
É preciso o acordo de Sua Majestade quando um Wessex se casa, e depois de dado, equivale a uma ordem.
Lord Wessex ile evleniyorum.
" Devo casar-me com o Lorde Wessex.
Lord Wessex ile evlenecek.
Vai casar com o Lorde Wessex!
Lord Wessex ne olacak?
E o Lorde Wessex?
Vereceğim tek öpücük bin Wessex'in alnını karışlar!
Por um beijo, desafiaria mil Wessexes.
Wessex seni öldürür.
- Não podes.
- Dövüşmeyi biliyoruz herhalde!
O Wessex mata-te.
Thomas Kent olarak kalbim sana ait ama Viola olarak, o nehir bizi de ayırıyor ve haftaya Cumartesi Wessex ile evlenmek zorundayım.
Como Thomas Kent, o meu coração é teu, mas como Viola, o rio separa-nos, e casarei com o Wessex de sábado a uma semana.
- Lord Wessex'ten de mi öte?
Acima do Lorde Wessex?
- Sen olmazsan, neden Wessex olmasın?
- Se não tu, porque não o Wessex?
Wessex'le evlenmezsem, kraliçe nedenini anlayacaktır ondan sonra Will Shakespeare de tarihe karışır.
Se não for com ele, a rainha saberá porquê, - e será o fim do Shakespeare. - Não.
Ama Wessex'e bu yeminlerin dulu olarak gideceğim. Kutsanamayacak kadar büyük yeminlerin.
Mas irei para o Wessex como viúva destes votos, tão solenes quanto profanos.
Keşke Lord Wessex de burada olsaydı.
Se o Lorde Wessex aqui estivesse.
Hayırdır Lord Wessex?
Então, Lorde Wessex.
Söylediğim gibi Lord Wessex tiyatroda karısını kaybetti.
O Lorde Wessex, tal como previ, perdeu a sua mulher no teatro.
Leydi Wessex.
Senhora Wessex.
O zaman Wessex'e giderim ben de, fortoğraf çektirmeye.
Eu pedirei emprestado da caixa.
Wessex'in baronu olarak... bu turnuvada dövüşmek halkıma karşı bir görevdir.
Como barão de Wessex... é meu dever lutar neste torneio por meu povo.
Wessex'li Anton Kingsid ile dövüşecek.
Antwon de Wessex lutará contra Kingsid.
Kingsid Wessex'li Antwon'a teslim oluyor.
Kingsid cedeu a Antwon de Wessex.
Wessex, Kaye ve Wictred.
Wessex, Kaye e Wictred.
Genç Davulcu Hodge hiç bilmiyordu Wessex'teki evinden henüz ayrılmıştı
" O Jovem Hogde do Tambor nunca soube, Fresco de sua casa em Wessex...
Grimond, Wessex'in ikinci çocuğu. Süren başladı.
Grimond, segundo filho de Wessex o vosso tempo começa agora.
Wessex Lane, Chiswick'te.
Ela está em Wessex Lane, Chiswick.
Wessex Lane'deki herkes, kırmızı alarm!
A todos em Wessex Lane : alerta vermelho. - O que é que eu faço?
Hem Alex Peterman hem de Michelle Lewis Wessex Spor Salonu'na üyeymişler. Ama farklı yerlere giderlermiş.
Alex Peterman e Michelle Lewis pertenciam ao mesmo ginásio, mas iam em sítios diferentes.
OYİ bunun sadece Wessex Otel'i için üretilen özel bir formül olduğunu buldu.
Os peritos identificaram como uma fórmula - exclusiva do hotel Wessex. - Há apenas um na cidade.
Şehirde sadece bir tane Wessex var. Fotoğrafları çalışanlara dağıtalım.
Vamos mostrar as fotos aos empregados.
Ama tüm arkadaşlarım Wessex'e gidiyor.
Todos os meus amigos estão no Wessex.
Wessex'den gelen bayana yardımcı oldunuz.
Você ajudou aquela senhora de Wessex.
Ben Wessex'in Aethewulf'uyum.
Sou Etelvulfo de Wessex.
Dedektif Alec Hardy, Wessex polisi.
Detetive Alec Hardy, Polícia de Wessex.
Wessex Polisi bu gece, 11 yaşındaki Danny Latimer'ın cinayetinde bir kişiyi tutukladığını açıkladı.
A Polícia de Wessex anunciou, hoje, ter apreendido um suspeito no homicídio de Danny Latimer, de 11 anos.
İyi akşamlar Bay Wessex.
Boa noite, Sr. Wessex.
Bay Wessex, cesetlerimiz evrendeki en karışık canlı organizmalardır.
Sr. Wessex, os nossos corpos são os organismos vivos mais complexos do universo.
Fakat Bay Wessex, şimdi 200 yaşından fazla olmalı.
Mas, Sr. Wessex, teria mais de 200 anos nesta altura.
- Charles Wessex.
- Charles Wessex.
D'URBERVILLES'LERDEN TESS WESSEX'İN BAŞKENTİ WINTONCESTER'DA ASILDI.
Tess d'Urberville foi enforcada em Wintoncester, antiga capital de Wessex.
- Wessex'le evlenemezsin.
- Não podes casar com o Wessex.
Sonra Guy Stevens ile Wessex Stüdyolarına gittik.
Fomos com Guy Stevens aos Estudos Wessex.
Ya da Saksonlar ya da Wessex?
Ou os Saxões de Wessex?