Whisky translate Portuguese
1,943 parallel translation
Ve skoçunu içeceksin.
E vais beber o whisky.
Sarhoştum, ve sigaranın dumanı, viski ve Swayze. Ve bana çok, çok çok para önerdiler.
Estava bêbado, e havia uma mistura de charutos e whisky e Swayze, e eles oferecera-me, tipo, tipo, tipo, tipo, um monte de dinheiro.
Karamelalı şekerler mi?
Rebuçados de manteiga e whisky?
30 saniye içinde onlar şeker şeklindeki fitillere dönüşecek.
Dentro de 30 segundos vão ser supositórios de manteiga e whisky!
Karamelalı.
Manteiga e whisky?
Karamela. Çe Çeviren
Manteiga com whisky!
Pacman-yirmi - viski-Julia.
Pacman-vinte-whisky-Julia.
Viskiyle mi?
Whisky?
Neden vaktini burada geçiriyorsun? Hem de viski içerek.
Por que está perdendo seu tempo aqui... bebendo whisky?
- Özellikle de viskiyi.
- Whisky especial. - Jesus Cristo.
Rom, kola! Viski!
Rum, coca, whisky...
Votkanız falan var mı? Viski ya da benzeri bir şeyler var mı?
- Têm vodka, whisky... algo assim?
En azından Buttery Nipple içkimi yapmak için Shanna Takbana'yı alabileceğimi biliyorum.
E sei que pelo menos posso ter a "Shanna Chupa a Minha Banana" para fazer um batido irlandês com whisky. Qual é o shot preferido da Julia?
- Bart, sen viski mi içiyorsun?
- Bart, estás a beber whisky?
Viski 3, neden ateşi kestin?
Whisky Três, porque parou de disparar?
Viski...
Whisky.
Skoç, cin, burbon...
Whisky, genebra, bouron?
O şişede bir Resposado'ydu, cahil salak!
Aquela garrafa era whisky velho, burro idiota!
Viski!
'Whisky'!
- Benim odamda viskiye ne dersiniz?
- Que tal um Whisky no meu escritório?
- Olur, viski beni heyecanlandırır.
- Oh. O Whisky põe-me alegre.
- Bir burbon lütfen.
- Serve-me um whisky?
Burbon.
Whisky.
Hazır beynini çalıştırırken viski alsana?
Por que não tomas um whisky enquanto o decifras?
- Normal viskimiz var.
- Temos whisky.
Viski ister misin? Hayır.
- Queres um whisky?
Bir viski istiyorum.
- Quero um whisky.
Biz gelmeden içmeye mi başladın sen?
Começaste no Whisky antes de chegarmos?
Hayır, teşekkürler.
Obrigado. Whisky?
Şimdi, hayatta yapacağım en son şey diyebilirsin viskinin dibine vurmamı.
Seria de pensar que a última coisa que eu fizesse na vida fosse virar-me para o whisky.
Skoç alkolikler içindir.
whisky é para alcoólicos.
Bana su, ona da iki duble Skoç.
Água para mim, e ele toma dois duplos de Whisky.
Yani viski mi?
Queres dizer whisky?
Viski alayım, sek olsun.
Aceitarei um whisky. Puro.
Belki Richard, yoldan sonra viski sodayı tercih eder.
Talvez o Richard prefira um whisky com soda para aquece-lo depois da viagem.
Bana ayırabilirsen viski sodayı tercih ederim.
Prefiro um whisky e soda, se tiveres.
Bana bir viski soda yap.
Faz-me um whisky com gasosa.
Kamyona binip adamın biriyle viski içmeyi hoş bir şey sanıyor.
Acha graça a entrar num carro com um tipo qualquer e beber whisky.
Babamın viskisinden içmiştim. Erkek gibi içmiştim.
Bebi whisky do meu pai, bebi como um homem.
- Viski, lütfen.
- Um whisky, se faz favor.
- Viski. - Viski.
Whisky.
Ben de elimde buzlu viskimle masamızda beklerim. Ya da Şili Chardonnay'imle.
E eu esperá-lo-ia na nossa mesa com um whisky com gelo, ou um Chardonnay chileno bem gelado...
Viski lütfen.
Um whisky, sim?
- Viski. - Hemen.
whisky.
Bira, portakal suyu, viski...
Umas cervejas, sumo de laranja, whisky.
Saat daha 2 : 00 ve sen üç viski-soda yuvarladın bile.
São 14h e tu já bebeste 3 whisky e colas.
Üç tane tek içimlik viski ve bir şişe sert bira.
Três shots de whisky e uma garrafa de cerveja preta.
Çay viski.
Uma chávena de chá? Um whisky?
- Skoç?
- Whisky?
KGB`nin CIA'de nasıl diyorsunuz, köstebeği var. Benim için önceden taraf değiştirmek imkansızdı.
Há dois dias, depois de muito whisky,
İşte viskiniz.
- O seu whisky.