English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ W ] / Whispering

Whispering translate Portuguese

49 parallel translation
[Whispering] Jerry Mitchell.
Jerry Mitchell.
Parayı burayı satın almak için kullandı
Com o dinheiro, ela comprou Whispering Pines.
FISILDAYAN KORİDORLAR
WHISPERING CORRIDORS
Şimdi bazı klasik bestecilerin... ünlü klasik Whispering'i... aranje ettikleri... bir konsere gittiğinizi düşünün.
Imaginem-se numa sessão de improviso de compositores clássicos. Cada um deles compôs um arranjo para o clássico "Whispering".
Sıvı kavrulmuş kıyılarında yıkılırken yener 1 0,000 Whispering asker "neden?"
A bater como se fossem dez mil Soldados a sussurrar "Porquê?"
Fısıldayan Glen'e ne dersin?
O que achas do Whispering Glen?
Fısıldayan Glen güvenli bir yer.
O Whispering Glen é uma instituição segura.
Ve beni akustik koridorları olan bir müzeye götürdünüz.
E vocês levaram-me ao museu de ciências, ver a exposição "Whispering Corridors".
There was a time, lost in Love's whispering sounds.
É o tempo da estação das cores e dos sons.
Fısıldayan Çam Ağaçlarında.
Em Whispering Pines.
Tüm birimler 329 Whispering Lane bölgesine gelsin.
Mande as unidades na Whispering Lane, 329.
Tüm birimler! 329 Whispering Lane bölgesine!
Todas as unidades, Whispering Lane, 329!
Gidiyor.
[Whispering] Está a ir embora.
Kimse yok.
[Whispering] Está livre.
O adama ne zaman kanıt yerleştireceğiz?
[Whispering] Quando é que vamos plantar algumas evidências sobre esse cara?
Ben dalıyorum, Shawn.
[Whispering] Eu vou saltar, Shawn.
Evet.
[Whispering] Sim, é.
Gereksiz bir bilgi daha salla.
[Whispering] Jogar fora um outro fato divertido.
Bunu niye yapayım ki?
[Whispering] Por que eu faria isso?
Bundan çok sıkıldım.
[Whispering] Estou tão entediado.
Fısıldayan Orman'daydım ben.
Eu estava em Whispering Wood.
" Fısıldayan ağaçlar :
" Whispering Pines :
- Muhteşem "Fısıldayan Ağaçlar" gezisiyle başlıyor.
Bem, ele começa com um passeio ao formoso centro de Whispering Pines.
Ve Ölüm Fısıltısı yerin altından avlanır.
E os Whispering Death caçam por debaixo do solo.
Onları kendi gözlerimle gördüm!
Whispering Death's... Vi-os com os meus próprios olhos.
hatta Ölüm Fısıldayan bile olabilir.
De um Changewing e até mesmo um Whispering Death.
Asla ayaklarının altında Ölüm fısıldayanların olduğunu öğrenemeyecekler.
Eles nunca saberão que existem Whispering Death's mesmo por baixo dos pés deles.
Bu Ölüm Fısıldayanlar büyüdüğünde Berk yok olacak.
Quando estes Whispering Death's crescerem, Berk será destruída.
Daha önce bu büyüklükte bir Ölüm Fısıldayan yumurtası görmemiştim.
Nunca vi um ovo de Whispering Death deste tamanho.
Bunlar Ölüm Fısıldayan tünelleri.
Isto são túneis de Whispering Death's.
Bu Ölüm Fısıldayanlar nereden geldi?
Da onde vieram estes Whispering Death ´ s?
Yeni kabuktan çıkmış Ölüm Fısıldayan yavruları erişkin olanlardan daha ölümcül olabilir.
Whispering Death's recém-nascidos podem ser piores do que adultos.
Ölüm Fısıldayanlar.
- Whispering Death.
Su kaynağımızı Ölüm Fısıldayan tünelleri kurutmuş.
Os túneis dos Whispering Death's drenaram a água.
Hiccup, her tarafı beyaz kaya sınıfı, dev kanatlı parlak kırmızı gözlü, direk ruhunun içini delebilen bir Ölüm Fısıldayanı hatırlayacağımdan eminim.
- Hiccup, tenho a certeza de que me lembraria de um Whispering Death todo branco com asas de titã e olhos vermelhos brilhantes que atravessam a tua alma.
Siz çocuklar Ölüm Fısıldayana konsantre olun. Ben Ölüm Çığlığını meşgul etmeyi deneyeceğim.
Vocês concentram-se nos Whispering Death's, vou tentar manter o Screaming Death ocupado.
Ölüm Fısıldayanların zayıflığına sahip değil.
Ele não tem a fraqueza dos Whispering Death's.
Ölüm Fısıldayan yavruları doğdukları yere geri dönmeleri ve orayı kendi yerleri... -... olarak kabul etmeleriyle bilinirler.
Os filhotes de Whispering Death, são conhecidos por regressar ao seu local de nascimento para reclamá-lo como seu.
- Alvin ve Ölüm Fısıldayanların saldırılarından sonra hiç durmadan alıştırma yaptığını duydum.
Parece que desde que o Alvin e as Whispering Death's atacaram ele tem treinado sem parar.
Demek burası bıraktığınız tüm o Ölüm Fısıltısı yumurtasının geldiği yer.
É daqui, onde todos os ovos do Whispering Death vieram.
Demek bu Ölüm Fısıltısı tüm o yumurtaları yumurtluyor.
Então, este Whispering Death colocou todos os ovos?
Alvin, Mildew ve Ölüm Fısıldayanlar.
Alvin, Mildew e Whispering Death's.
Hepimizi yok etmeden o Ölüm Fısıldayanı bırak!
Deixa essa Whispering Death ir antes que nos destrua a todos!
( Whispering ) biliyorum.
Eu sei.
Onlar Ölüm Fısıldayan delikleri!
São buracos de Whispering Death's!
Bu bir Ölüm Fısıldayan.
É um Whispering Death.
[Whispering] Özür dilerim.
- Desculpa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]