Whitesnake translate Portuguese
44 parallel translation
- Beyaz Yılan bir müzik grubu ya da bir hayvan mı?
Está sempre com Whitesnake. - Whitesnake?
- Peki Tony ve Beyaz Yılan kim?
- Quem é o Tony e a Whitesnake?
White Snake grubu değiliz dostum.
E estes foram os Whitesnake. Não somos os Whitesnake, meu.
Whitesnake'li ateş-adam için kullanırdım.
Eu já namorei como gajo da pirotecnia dos Whitesnake.
Whitesnake ne?
O que é Whitesnake?
Whitesnake kotun vardı.
Você tinha aquela jaqueta da cobra branca.
Hala Whitesnake kot ceketim var.
Eu ainda tenho a jaqueta jeans com a cobra branca.
Afedersin Whitesnake gibi değil tabi.
Desculpa não serem os Whitesnake.
Whitesnake ile bir derdin mi var?
Tens algum problema com os Whitesnake?
Whitesnake için hangi sanat tiyatrosu inşa edilmişti hatırlayamadım!
Não me lembro qual foi o teatro ultra-moderno... -... construído para os Whitesnake.
Guns and Roses, Whitesnake, Metallica, Aerosmith.
Guns N'Roses, Whitesnake, Metallica, Aerosmith.
Whitesnake CD'si.
CD dos Whitesnake,
- Whitesnake'i biliyor musun?
- Conheces Whitesnake? Impossível.
Whitesnake kasetini bana geri getireceğini sanmıştım.
Pensava que me fosses levar a cassete dos Whitesnake. Gina.
- Bir içki daha... Whitesnake için.
- Bebe mais uma... pelos Whitesnake.
- Whitesnake için.
- Pelos Whitesnake.
Belki üç dolaplı elbiselerini topluyayım Tuvalet süngerini yakayım, beyaz yılan koleksiyonunu hayırsever olarak alayım?
Talvez embalar os 3 armários de roupas, queimar a tua esponja de luffa, acabar com a tua coleção dos Whitesnake.
O, Whitesnake'in rodisiydi.
Trabalhava para os Whitesnake.
Zamanında Whitesnake grubunde yedek bateristtim.
Eu fui baterista de suporte para os Whittesnake.
- Whitesnake mi?
Whittesnake?
Şu Whitesnake klibi gibi. Kız arabanın üstünde sürünür...
Isto parece video dos Whitesnake em que a rapariga sobe...
Bir sürü Toto, Survivor, WhiteSnake eğer istersen.
Temos iPods com muitas músicas dos Toto, dos Survivor e dos Whitesnake, para o caso de querer sentir-se pior.
İnsanlar, Whitesnake'in yavaş şarkılarının etkili olmadığını düşünürler, ama öyleler.
As pessoas não acreditam que os Whitesnake cantam baladas, mas cantam.
Whitesnake.
Whitesnake.
Fakat senin sağdıcın olarak, senin bekarlığa veda partini düzenlemek benim işim Whitesnake'in "Here I Go Again" şarkısıyla dans ederken kıyafetlerini çıkaran bir kadın göreceksin
Mas como teu padrinho-em-breve, o meu trabalho é garantir que na tua festa de solteiro vejas uma mulher a tirar as suas roupas enquanto dança ao som de "Here I Go Again" dos Whitesnake.
Hayır, hayır. BeyazYılan tişörtümü atamazsın.
Não podes deitar fora a minha t-shirt dos Whitesnake.
Whitesnake'in konserinde çalmanızdan bahsedildi ama bazen şans kapıyı iki kere çalar.
Falava-se de vocês actuarem com os Whitesnake, mas às vezes a oportunidade surge duas vezes, certo?
- Whitesnake.
- Os Whitesnake, meu.
Burası bir okul, Whitesnake klibi değil.
Isto é uma escola, não é um vídeo dos Whitesnake.
O tam bir Whitesnake kızı senin bu tarafını... -... anlayabileceğini sanmıyorum. - Sanırım bugünlerde Lois benim hiçbir tarafımı anlamayacaktır.
Ela é uma cobra e acho que ela não iria compreender este teu lado.
Jimmy ve Chloe'nin White Sneake şarkıları dinlemek isteyeceklerini sanmıyorum.
Não sei se o Jimmy e a Chloe iam querer cantar com os Whitesnake.
İşte. Yoksa Whitesnake klibi mi?
Vídeo dos Whitesnake?
Ama gecikirsen Whitesnake şarkılarını başkası çalacak.
Mas se não chegarmos lá cedo, alguém vai roubar todas as músicas dos Whitesnake.
Ben 19 yaşımdayken Whitesnake adlı bir müzik grubum vardı.
Quando tinha 19, tinha uma banda de imitação dos Whitesnake.
- Adı Beyaz Yılan'dı.
- Foi em "Whitesnake".
Eğer benim Whitesnake yastığımdan bahsediyorsan sevmek, her şeyi sevmektir. Sevdiğim şeyler dahil.
Se estás a falar da minha almofada branca dos Whitesnake, gostar de tudo em mim inclui a parte sentimental.
Ona anne sütü vermediğimi ilk adımlarının merdivenden aşağıya bir uçuş olduğunu onu Whitesnake konserinde unuttuğumuzu.
Como não o termos amamentando, como os seus primeiros passos terem sido de uma escadaria abaixo, como termo-nos esquecido dele no concerto dos Whitesnake.
Hangi dokuz yaşındaki çocuk bir haftasını Whitesnake tur otobüsünde geçirecek kadar şanslıdır ki?
Que miúdo de nove anos pode dizer que passou uma semana no autocarro da digressão dos Whitesnake?
- Annen Whitesnake grubunun peşinde koşan bir kızdı ve baban onu hamile bıraktığında bir politikacıydı ve meşru ailesiyle birlikte olmak için onu terk etti.
- A tua mãe era fã de Whitesnake. E o teu pai era um político que a engravidou e depois partiu para ficar com a família legítima dele.
Bu ev Whitesnake konserinin sahne arkasına döndü resmen!
Esta casa é como os bastidores num concerto dos Whitesnake!
"Whitesnake grubunu tercih ederim."
Prefiro os Whitesnake.
Whitesnake sever misin, Evie?
Gostas de Whitesnake, Evie?
Whitesnake'i biliyorsun, değil mi?
Conheces os Whitesnake, certo?
- Whitesnake!
- Whitesnake!