English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ W ] / Wickes

Wickes translate Portuguese

53 parallel translation
Wickes, Barking lütfen.
- Estou? Wickes, em Barking, por favor.
Wickes, Barking.
- Wickes, Barking.
Wickes Çelik Gemi Yapımı şirketinin CEO'su ve başkanı olarak bu muhteşem makinaların yapımında ailemizin de yer almasından dolayı gururluyum.
Como Presidente Executivo da Wickes Aço e Embarcações, estou orgulhoso do trabalho que a minha família pôs na construção destas óptimas máquinas.
- Henüz bir gelişme yok Bay Wickes.
- Clayton? - Sem novidades ainda, Sr. Wickes.
Hedef, Wickes Çelik Gemi Yapımı Şirketi'nden Phillip J. Wickes.
O alvo é Phillip J. Wickes, da Wickes Aço e Embarcações.
Phillip Wickes'le arkadaş olduğumu bilmenizi istiyorum.
Quero que saibam que Phillip Wickes é um amigo pessoal.
Bilgisayar ofisi, AUTEC'in güvenlik duvarın geçen bilgisayarın IP sini belirleyemedi. ... ama şantaj mesajının Wickes Çelik'ten geldiği belirlendi.
Não conseguiram identificar quem entrou na firewall da AUTEC, mas disseram que o e-mail da chantagem foi enviado da...
Geçen ay donanma, Wickes'le iş yapmayı bıraktıklarını açıkladı.
Aços Wickes. No mês passado, a Marinha disse que tinham acabado com a Wickes.
- Yani şantaj yapan Phillip Wickes mı?
E o chantagista é o Phillip Wickes?
Çocukluk arkadaşını vurulurken görmek Wickes'i savunmasız bir hale getirdi.
Ao ver o seu amigo de infância ser atingido. Wickes é muito vulnerável.
Ona vurulmanın, Wickes Çelik ve AUTEC'le ilgili olduğunu söylemeyi planlıyoruz.
A ideia é dizer-lhe que associamos os tiros à Aços Wickes e AUTEC.
Wickes şantajın parçası ise, adamlarının tetiği neden çektiğini bilmek isteyecektir.
Se Wickes fizer parte da chantagem, vai querer saber porque é que o pessoal dele atirou.
- Ya Wickes olayın içinde değilse?
E se não estiver envolvido?
Oraya gitmene ve açık bir şekilde Wickles ile bağlantısını kurmana ihtiyacım var.
Preciso que entres lá dentro, e de homem para homem, estabeleças um laço com o Wickes.
Wickes'in vücut dilini öğrenmeliyim. Daha da önemlisi, AUTEC kelimesini duyunca verdiği fiziksel tepkiyi görmeliyim.
Preciso estudar a linguagem do Wickes, o corpo dele, e mais importante, a resposta física e límbica da primeira vez que ouvir a palavra AUTEC.
Uzun zamandır bu işteyiz Bay Wickes.
Estamos nisto há muito tempo, Sr. Wickes.
Wickes Çelik zor zamanlar geçiriyor olabilir.
A Aços Wickes está a passar, por um momento difícil.
- AUTEC'in ne olduğunu biliyor musunuz Bay Wickes?
Sabe o que é a AUTEC, Sr. Wickes? Sei.
Wickes, 70'lerin sonlarında AUTEC için çalıştı.
A Wickes construiu uma coisa para a AUTEC nos anos 70
- Wickes'i izlemem gerektiğini söylemiştim.
Disse-te que precisava de estudá-lo.
Wickes ortağının adını verip, bu işten kurtulmaya çalışıyor olamaz mı?
Achas que o Wickes tagarelou o suficiente e entregou o parceiro, assim tão facilmente?
Üçüncü nesil çelik işçisi. Küçüklüğünden beri Wickes Çelik için çalışıyor.
Terceira geração de metalúrgicos, contratado pela Aços Wickes quando era criança.
Eğer Wickes Çelik batarsa emekli maaşını da kaybedecek.
foi dispensado recentemente, se a Aços Wickes afundar, deve perder a pensão.
Wickes'in, AUTEC işini başaracak biri olmadığını söyleyebilirim.
Digo que Wickes não tinha experiência para o emprego na AUTEC também.
- Wicke'le görüşmenizden bir şey çıktı mı?
Por isso, deduziu pela entrevista que Wickes está envolvido?
- Wickes'le Ridgeway bağlantı kurdu mu?
Algum contacto entre Wickes e Ridgeway?
Bıraktığımızdan beri Wickes'in sesi soluğu çıkmıyor.
Nada de Wickes desde que o deixamos ir.
Wickes bir satranç oyuncusu.
Wickes é um jogador de xadrez.
- Wickes'e oyun oynamadan önce.
Antes de começarmos a jogar com o Wickes.
Ryan geçen hafta boyunca Wickes'i izliyordu.
Ryan observou Wickes na última semana.
Suikastte AUTEC bağlantısından bahsettikten sonra Wickes üç kişiyle bağlantı kurdu.
Wickes contactou 3 pessoas desde que sugerimos a ligação da AUTEC com o tiroteio do Secretário.
Hepsi Wickes Çelik yönetim kurulunda.
Todos frequentam a sala de reuniões da Aços Wickes.
- Wickes'in gizlenmesinin bir nedeni var.
Wickes está a manter-se calado por um motivo.
- Baylor'ın Wickes Steel'la bir bağı var gibi görünmüyor. - Yönetim kurulu üyeleriyle bile.
Não conseguimos ligar Baylor a ninguém na Wickes Steel.
Wickes onlarla konuşan ve belgeleri bilen tek kişi.
Nem aos palhaços do conselho. Wickes ainda só fala com eles e somente sobre pressionar jornais.
Nazikçe sorarsak, Wickes bu soruların cevabını verebilir.
Wickes pode dizer-nos se lhe perguntarmos educadamente.
Wickes'le aramızda özel bir bağ oluşturmak istiyoruz.
Wickes e eu formaremos um laço especial nosso.
- Wickes'den ödünç aldık.
- Pedi emprestado ao Wickes.
Wickes'in olayda parmağı olduğunu mu söylemeye çalışıyorsunuz?
Vai dizer-me que Wickes estava a tentar incriminar-se?
Wickes tetiği çekmedi ama birini tutup tüfeği ona vermiş olabilir.
Wickes não puxou o gatilho, a espingarda pode ser dele, e pode ter contratado alguém.
Wickes'in bu resime bakması bize çok şey söylüyor efendim.
Senhor, há uma boa possibilidade de que Wickes ao olhar para a fotografia, fosse uma indicação.
Wickes'i buraya getirin.
Chamem o Wickes aqui. Agora.
- Wickes bir şey söyledi mi?
Wickes disse mais alguma coisa?
İlk görüşmeden beri Wickes'in masum olduğunu düşünüyordun. Ona karşı olan kanıtların azlığına ve Jarvis'in söylediklerine bakarsak haklısın.
Pensaste que o Wickes era inocente desde que saíste da entrevista, e baseado na falta de provas contra ele e os indicadores quando Jarvis falou com ele, estavas certo.
Kendime sürekli Wickes'in fotoğrafa bakmasının bir nedeni olduğunu söylüyorum ama yoktu.
Continuo a dizer-me que Wickes olhou para a fotografia por uma razão, mas ele não olhou.
Wickes Çelik'den biriyle ortak çalıştığını da biliyoruz.
Sabemos também que estás de conluio com alguém de dentro da Aço Wickes.
- Wickes aracılığıyla kiralandım ama kiralayanın ismini bilmiyorum.
Tudo bem, alguém me contratou, através da Wickes, mas, não sei o nome.
Jarvis ve Wickes'in fotoğrafı nerede?
A fotografia de Jarvis e Wickes, onde é que está? Aqui, porquê?
Wickes fotoğraftakiler için değil, çeken kişi için resme bakıyordu.
O Wickes olhou para a fotografia por causa, de quem estava atrás da câmara, e não na frente.
Wickes'in üvey kardeşi. Wickes Çelik için kurum içi danışmanlık yapıyor.
É meio irmão de Wickes e advogado da Aço Wickes.
- Phillip Wickes'le bir bağlantısı var mı?
Podemos ligá-la ao Phillip Wickes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]