Wilkins translate Portuguese
300 parallel translation
Wellman, Wendel, White, Whitman, Wilkens, Williams, Woolsey, Wortman...
Wellman, Wendell, White, Whitner, Wilkins, Williams, Woolsey, Workman.
Robin, Bn. Wilkins'ın buradan taşındığını unutmuş galiba.
Robin esqueceu-se de que Mrs. Wilkins se mudou.
Anne, arayan Bn. Wilkins'dı.
Mãe, era Mrs. Wilkins.
Evet, Bayan Wilkins gelemedi.
Como está, caro senhor?
Çünkü aşırı derecede yorgundu.
A Sra. Wilkins lamenta não ter podido vir.
Binbaşı Wilkins sizinle daha önce tanışmıştık. Beni hatırladınız mı?
Major Wilkins, sou a Sra. Week, recorda-se de mim?
Dr Wilkins.
Doutor Wilkins...
Ben FBI'dan özel ajan Wilkins.
Fala o Agente Especial Wilkins do FBI.
Ajan Brad Wilkins'la konuşabilir miyim?
Posso falar com o Agente Brad Wilkins?
Sevgili dostum Profesör Fletcher, Bayan Wilkins ve ben dönüşünüzü sabırsızlıkla bekleyeceğiz.
Meu caro Professor Fetcher. Miss Wilkins e eu ficaremos a aguardar pelo seu regresso.
Profesör Wilkins kazılarını bugün tamamladı.
O Professor Wilkins acabou as escavações hoje.
- Bir şilin mi Wilkins?
- Um xelim, Wilkins?
Wilkins, ben milyonlarca sterlinlik bir şirketin başkanıyım ve sen çok taze bir yeminli muhasebecisin.
Wilkins, eu sou o presidente de uma empresa de milhões e você um contabilista recentemente certificado.
Wilkins.
Wilkins.
Wilkins, şu şilin, net mi brüt mü?
Wilkins, este xelim, é líquido ou ilíquido?
Bir peni açığın var Wilkins.
Assim, falta-lhe um pêni, Wilkins.
Wilkins?
Wilkins?
Pekala, Watson, Wilkins ve Spratt ile odamda görüşeceğim.
Quero que o Watson, o Wilkins e o Spratt vão ao meu gabinete depois.
Maliye'den Wilkins'ti.
Aquele era o Wilkins, das Finanças.
- Wilkins.
- O Wilkins.
- Bu Wilkins'ti.
- Aquele era o Wilkins.
- İyi golfçuydu Wilkins.
- O Wilkins era bom golfista.
- Muhasebeden Wilkins'di.
- Aquele era o Wilkins das finanças.
- Bu Wilkins'di.
- Este era o Wilkins.
- Teğmen Wilkins!
Tenente Wilkins!
- Bir Yankee sabotajcı ne yapacağım?
E o que vamos fazer com o sabotador yanki Wilkins?
Evet, Bay Wilkins, yeni müşteriniz miyim?
Então, Sr. Wilkins, cliente novo?
Lee Wilkins beni dinlemeye geldi dün akşam.
O Lee Wilkins foi ouvir-me ontem.
- Wilkins'i bulamıyorum.
- Não encontro o Wilkins.
Susan Wilkins, birinci.
Susan Wilkins, a primeira.
Şimdi, görünüşe bakılırsa, Berger'in kampanya yöneticisi ile özel bir ilişkisi varmış. Susan Wilkins, 825 Esplanade.
Parece que o Berger tinha uma relação especial com a diretora de campanha, a Susan Wilkins, do no 825 da Esplanada.
- Dr. Wilkins dün diyordu ki tıp bilimindeki daha az yaygın zehirler bilinmediğinden dolayı hiç şüphe duyulmamış sayısız cinayet vakası varmış.
- O Dr. Wilkins disse ontem que devido à ignorância dos venenos menos comuns pelos médicos, há inúmeros casos de homicídio que passaram desapercebidos.
- İyi günler, Dr. Wilkins.
- Boa tarde, Dr. Wilkins.
Nasıl uygun görüyorsanız, Dr. Wilkins.
Faça o que achar necessário, Dr. Wilkins.
Wilkins, zehirler hakkında hep şüpheci davranmıştır.
O Wilkins está sempre de pulga atrás da orelha por causa de venenos.
Dr. Wilkins, Bayan Inglethorp'a ne kadar zehir verildiğini söyleyebilir misiniz?
Dr. Wilkins, sabe dizer-me quanto veneno a Sra. Inglethorp consumiu?
Madam Inglethorp'u zehirleyen striknin, Dr. Wilkins'in reçeteye yazdığı strikninin ta kendisiydi.
A estricnina que envenenou a Madame Inglethorp foi a mesma prescrita, com toda a legitimidade, pelo Dr. Wilkins.
Wilkins, onu yukarıya getiriyor.
O Wilkins está a trazê-lo agora.
Afedersiniz, Sino Pasifik Şirketinden Bay Jackson ve İngiliz güçlerinden General Wickens ile bir randevumuz vardı.
Temos um encontro com o Sr. Jackson da Aliança China-Pacífico e com o General Wilkins das Forças Armadas Britânicas.
Wong Fei-Hung, bu İngiliz kuvvetlerinden General Wickens ve Sino Pasifik şirketinden Bay Jackson. Herhangi bir suçlamada bulunmayacaklar.
Huang Feihong, o Wilkins das Forças Armadas Britânicas e o Sr. Jackson da Aliança China-Pacífico aceitaram não apresentar queixa.
General Wickens.
General Wilkins!
Bu majestelerinin kraliyet ordusundan General Wickens.
Fala-vos o General Wilkins das Forças Armadas Britânicas.
Wilkins'e yani... Çünkü, her zaman bir şeyleri ortalıkta bırakmamıza, dağınık olmamıza kızıyor ve söylenip duruyor.
Wilkins... porque ele sempre reclama de sermos desleixados, nos reprime... por deixarmos as coisas em qualquer lugar.
Valide Wilkins, Peder Mundy.
Mãe Wilkins, Pai Mundy.
Bizi en çok rahatsız eden şey Valide Wilkins dışında, hepimizin bâkir olmasıydı.
O que mais nos incomodava era que... com exceção de Mãe Wilkins, éramos onze virgens.
Sen de Valide Wilkins gibi kötüsünden almışsın.
Você está parecendo Mãe Wilkins.
Wilkins'in baykuş gibi gözleri olmalı.
Wilkins deve ter olhos de coruja.
Bay Adare, Bu binbaşı Wilkins.
Sr. Adare, este é o Major Wilkins.
Evet, Bayan Wilkins...
Bom, Miss Wilkins...
- Wilkins.
- Wilkins.
General Wickens, lütfen oturun.
- Sente-se, General Wilkins.