Woodbine translate Portuguese
38 parallel translation
İki tanesi çalışıyordu ve birini Woodbine'daki Manny'e verdim ki günün sonunda sana sağlam bir yemek versin diye.
E tenho dois que funcionam, e dei um deles ao Manny, assim no final do dia, aparece lá e ele dá-te um bom jantar.
- Woodbine.
- Woodbine.
Woodbine'a yemek bile getirtemez duruma geldi.
Ele nem consegue mais que o Woodbine leve-lhe comida.
Adı Conrad Woodbine. Büyük miktarda baharat sindirerek oluşan halüsinasyon etkisiyle bir resim dizisi çizmiş.
Ele chama-se Conrad Woodbine e pintou uma série de quadros, que descrevem os efeitos alucinógenos de ingerir grandes quantidades do tempero.
Conrad Woodbine onca yıldır taşeron olarak olay yeri temizliği yapıyordu.
O Conrad Woodbine foi subcontratado pela cidade como homem da limpeza de cenas de crime durante uma década.
Mr. Woodbine?
- Sr. Woodbine?
Temizlik işini bırakmadığınızı biliyoruz, Bay Woodbine. Sadece taraf değiştirdiniz.
- Sabemos que não parou com a limpeza, Sr. Woodbine, só mudou de lado.
Conrad Woodbine temizlikçimiz. Bundan şüphemiz yok.
Conrad Woodbine é o nosso homem da limpeza.
Aslında bağlantı Carpenter'ın tuttuğu adam ve Woodbine arasında..
A ligação está no contratado do Carpenter e o Woodbine.
Bizim şansımıza, kayıpların şanssızlığına, Bay Woodbine işinde çok iyiydi.
Para nossa sorte e azar dos desaparecidos, a carreira do Sr. Woodbine era prolífera.
Ermenilerin onu öldürüp Woodbine'ın temizlediğini mi düşünüyorsun?
Achas que os arménios mataram-nos e o Woodbine limpou-os.
Anlaşılan Conrad Woodbine adında biriyle ilgili sorularınız var?
Soube que tem perguntas sobre alguém chamado Conrad Woodbine?
Sen sadece Woodbine'ın müşterilerinden biriydin.
Era só um dos clientes do Woodbine.
Woodbine'ı nasıl bulduğunu ve senin için ne yaptığını anlat. Ve ben de sana savcının ofisinden bir dokunulmazlık anlaşması ayarlayayım.
Diga-nos como encontrou o Woodbine e o que ele fez por si e vou arranjar-lhe uma acordo de imunidade com o Ministério Público.
Woodbine'ın müşterilerinden biri çok şanslı bir insan olur. Neden mi?
Um dos clientes do Woodbine vai ser muito sortudo.
Çünkü Woodbine'ı diğerlerinden daha çok umursuyoruz.
Porquê? Porque queremos o Woodbine acima de todos.
- Conrad Woodbine dün topalladığını fark ettiniz mi? - Evet.
Viste como o Conrad Woodbine coxeava ontem?
Sanırım yakın zamanda Bay Woodbine'dan haber alamayacağız.
Acho que não vamos ter noticias do Sr. Woodbine tão cedo.
Olay yerine bakarsak da Woodbine'ı kim hallettiyse hiç iz bırakmamış.
Quanto ao resto da cena, quem tratou do Woodbine não deixou nada.
Katil de temizlik işlerinde Woodbine kadar iyiymiş. Mantıklı değil.
O assassino era tão bom em limpezas como o Woodbine.
Woodbine temizlikçiydi.
Não faz sentido. O Woodbine era o homem das limpezas.
Çünkü Woodbine'ın ölümüyle birlikte o cinayetler hakkında bildikleri de onunla birlikte gitmiş oldu.
Porque parece que o Woodbine morreu. E tudo o que sabia sobre os homicídios foi pelo ralo com ele.
Belki de Artem Dedekian, Woodbine'ı öldürmüştür.
Talvez aquele Artem Dedekian tenha matado o Woodbine.
Watson ve ben Dedekian'ın sorgusundan doğruca Woodbine'ın stüdyosuna geçtik.
A Watson e eu fomos directos do interrogatório até ao estúdio.
Belki de Woodbine'ı kiralayan başka birini buluruz.
Estás a desistir. Podemos encontrar outro cliente do Woodbine.
Conrad Woodbine'ın apartmanının kapıcısı.
É o supervisor do prédio do Conrad Woodbine.
Jessica Holder suikastçilerinizden biri tarafından öldürülmüş olabilir ama cesedi Conrad Woodbine tarafından eritildi.
A Jessica Holden pode ter sido morta por um assassino pago por si, mas quem se livrou do corpo dela foi o Conrad Woodbine.
Onu Conrad Woodbine'a çırak olarak verdin.
Ele foi aprendiz do Conrad Woodbine.
Jeremy'nin para kazanabileceği bir işi olacaktı. Bay Woodbine da en iyi müşterilerinden birinin yerini sağlamlaştıracaktı.
O Jeremy aprendia alguma coisa, e era um prazer para o Sr. Woodbine ajudar um dos seus clientes mais importantes.
Biz stüdyoya gidip Woodbine'a sorular sorunca Jeremy size söyledi.
Quando fomos ter com o Woodbine ao estúdio para questioná-lo, o Jeremy contou-lhe.
Woodbine tüm sırlarını biliyordu. Ailenin sırlarını.
O Woodbine conhecia os seus segredos, os segredos da sua família.
Woodbine'ı tutan insanlardan bazılarının isimlerini biliyoruz.
Já sabemos quem são algumas pessoas que contrataram o Woodbine.
Bugün 20 yaşındaki Jeremy Carpenter'ın Conrad Woodbine'ı öldürdüğünü itiraf etmesiyle yetkililer şaşırmış durumda.
As autoridades ficaram surpreendidas hoje quando Jeremy Carpenter de 20 anos confessou ter matado Conrad Woodbine,
129 Woodbine yolu.
129 Woodbine Lane.
6 yıl önce Conrad Woodbine emekli oldu.
Há 6 anos atrás, o Conrad Woodbine reformou-se das limpezas.
Conrad Woodbine!
- Conrad Woodbine!
Yani Woodbine'ın icabına bakılması gerekiyordu.
Então mandou tratar do Woodbine.
Sebastian olay yerinde, 1214 Woodbine. Memur bey, dışarıda bizi öldürmek isteyen biri var.
Policia, o homem que está lá fora tentou matar-nos.